{6}

256 36 3
                                    

Uyanalı 2 saat olmuştu ve ben her pazar olduğu gibi hâlâ yataktan kalkmamıştım. Kılımı kıpırdatacak halim yoktu. Kimse kaldıramazdı beni sıcacık yatağımdan. Derken çıt çıkmayan odamda telefonumun bildirim sesi yankılandı. İyi de kolay kolay kimse mesaj atmazdı ki bana. Yuta olsa arardı zaten diğerleri ile okul harici konuşmuyordum. Tüm bunlar bir bir kafamın içinden geçerken çoktan telefonu elime almış mesajı atan kişiye şaşkınlıkla bakakalmıştım.

Renjun:

Bugün müsait isen buluşma şansımız var mı?

Mesajı atalı yaklaşık 20 dakika geçmişti ve ben hâlâ ekrandaki bildirime takılıp kalmıştım. Neyi düşünüyordum sanki bomboş bir günü tabi ki onunla geçirebilirdim.

Jeno:

Müsaitim, nerede buluşmak istersin?

Renjun:

Bir an hiç cevap vermeyeceksin sandım. Atacağım konum sana uygun ise orada buluşabiliriz. *konum*

Jeno:

Tamamdır. Yarım saate orada olacağım.

Renjun:

Bekliyor olacağım.

Hızlıca yatağımdan kalkmış kısa bir duşun ardından elime ilk gelen siyah ince gömleğimi ve kot pantolonumu giymiştim saçlarıma ve yüzüme çeki düzen verdikten sonra son kez parfümümü de sıkarak converselerimi ayağıma geçirmiştim.

Saatime kısa bir bakış daha attıktan sonra anlaştığımız saatin geldiğini görerek hızlıca evin anahtarını cebime atıp evden çıkmıştım.

°°°

Hızla geldiğim için geldiğim yerin boş ıssız bir sokak oluğumu kavramam biraz uzun sürmüştü. Kimse yoktu, evler de harebeye dönmüştü.

Acaba minik dediğim çocuk organ mafyası falan mıydı diye endişelenirken sokağın köşesinden gelen tangırtıyı duymam bir olmuştu.

Renjun'di. Siyah t-shirtünün üstüne kırmızı üzerinde beyaz çizgileri olan bir hırka altına ise benim gibi kot pantolon giymişti. Saçları dağınık ve sanırım koştuğu için ıslaktı. Bu haliyle bile herkesin özendiği o model gibi olmayı nasıl başarıyordu ki...

Soluklanarak yanıma geldiğinde nefesini toplamaya çalışıp söze girmişti.

Seni çok beklettim mi. Üzgünüm otobüsü kaçırdım.

Hayır, sorun yok ben de az önce geldim zaten.

Derin bi nefes vererek duvarın dibini göstermişti. Başta anlamasam da oraya yönelip oturduğunu farkedince ben de yanına gidip oturmuşum.

Zaten o sırada farketmiştim elindeki koca çantayı. Issız bir sokak, nefes nefese bir çocuk, kocaman içi dolu bir çanta... Hırsız mıydı acaba.

Ah Tanrım, kafayı yiyeceğim neden burdayım ki ben. Düşüncelerime dalmışken Renjun ani bir hareketle yanında duran çantaya yönelmişti ben de korku ile yerimden kalmıştım.

Doğal olarak yüzüme boş boş bakarak ne olduğunu sormuştu. Bir süre düşündükten sonra açtığı çantaya gözüm takılmıştı..

butterfly effect ° norenWhere stories live. Discover now