6. BÖLÜM / GİZEMLİ KİŞİ

478 42 39
                                    

Merhaba Arkadaşlar...
Uzun bir Yeni bölüm ile geldim umarım beğenirsiniz...

Medyada SAVAŞ BARUTÇU

‼️‼️Kitabımın 6. Bölümünün düzenlenmiş halidir. Diğer bölümler hâlâ düzenleniyor‼️

6. BÖLÜM

2 YIL ÖNCE

Güneşin ılık parlaklığıyla gözlerimi açıp yatağımda doğruldum. Yatağımdan kalkıp banyoya girip rutin işlerimi yapıp çıktım. Dolabımı karşısına geçip giymek için bir şeyler aradım. Ekim ayındaydık hava güzeldi ama hafif rüzgarlı bir bahar havası vardı. Üzerime ince beyaz kollu bir buluz giydim ve kısa mini çizgili eteğimi giydim. Aşağıya inip Ezgi'nin gelmesini bekledim.
"Ooo Aslı hanım yine çok güzelsiniz."
Kıkırdadım. "Öyle mi? Sen kendine bak şapşal kız." Gülerek evden çıktık. Otobüs durağına gidip otobüse binip üniversiteye gittik. Kampüse girip bizim fakülteye doğru ilerledik. Bizim grup oradaydı. Kerem, Ömer, Alp, Cemre ve Buse hepsi beraber oturmuş gülüyorlardı.
"Günaydın gençler."
"Günaydın Aslı." Buse tatlı sesiyle beni karşılamıştı.

Gülümseyip yanına oturdum.
"Orası benim yerim küçük hanım." Arkamı dönüp Ömer'e baktım. Buse'den hoşlanıyordu ve Buse'de ondan ama ikisi de birbirlerine açılacak cesaret yoktu. Ömer'e gülümseyip "Bana ne kalkmasaydın hadi oğlum başka kapıya."
Bana sen bittin gibi bakıyordu ben ise onun bu haline gülüyordum. "Öyle olsun küçük hanım." Buse bize bakıp gülerken ona bakıp "Sen de hemen gül. Bak seninki bana nasıl davranıyor." dedim. Buse söylediğim şeyle şaşırıp birden kızardı.
Onlar birbirlerine açılamıyorsa ben yardım ederim değil mi?

Tüm gün onlarla oturup derse girip çıktım. Yine bir dersim daha bittiğinde saatte baktım saat çoktan 19.00 olmuştu. Her zamanki gibi oturduğumuz Cafe'ye gittim Ezgi ve Cemre vardı. Yanlarına gidip oturdum.
"Ben kaçar kızlar. Eve gidiyorum."
Ezgi bana dönüp "Niye erken gidiyorsun son derse girmeyecekmisin?"dedi.
"Hayır girmeyeceğim. Burak aradı beni ve bir şeyler konuşmak istediğini söyledi."
Cemre gülmeye başladı.
"Ooo desene açılacak en sonunda sana hadi yine iyisin. Vallahi şahsen ben hiç açılmayacak sanıyordum."
"Of Cemrekaç defa diyeceğim ben onu sadece arkadaş olarak görüyorum."
"Hadi ordan hiç mi hoşuna gitmiyor çocuk?"
Hayır anlamında kafamı salladım.
"Neden buluşuyorsun o zaman? "
"Ezgi biliyorsun kırmaktan korkuyorum."
"Böyle olmaz Aslı saçmalama. Çocuğa ümit veriyorsun."
"Doğru söylüyorsun Ezgi. Her neyse ben gidiyorum görüşürüz."
"Görüşürüz. Dikkat et kendine."

Ezgi'yi başımla onaylandıktan sonra Burak'ı aradım.
"Güzelim neredesin?"
Off yine başladık güzelim ne ya.
"Kampüsten çıktım sen neredesin?"
"Tamam orada bekle hemen geliyorum."
"Tamam."
Birkaç dakika sonra Burak gelmiş ve arabasına binmiştim.
"Nereye gidiyoruz?"
"Seni çok güzel bir yere götüreceğim."

Ona tebessüm edip kafamı arabanın camına yaslayıp yolu izledim.
Bir süre sonra tepeye geldiğimizde durdu ve arabadan inip benim kapımı açtı. Arabadan inip etrafıma bakındım. Burası bir uçurum kenarıydı. İlerde küçük bir tepe ve banklar vardı. Uçurum ucuna gelip aşağıya baktım aşağıda birkaç çalı vardı ama ileriye doğru baktığımda tüm İstanbul buradan gözüküyordu. Bu görüntü çok güzel görünüyordu. İstanbul'un renkli ışıkları çok güzel görünüyordu.
"

Burası çok güzel."
"Evet öyle tıpkı senin gibi değil mi?"
Arkamı dönüp ona tebessüm edip tekrar önüme döndüm.
Birden kollarını belime sardı.
Ne yapmaya çalışıyordu?

SİYAH PAPATYAM [DÜZENLENİYOR‼️]Where stories live. Discover now