7. BÖLÜM / PAPATYA

472 44 26
                                    

Merhaba upuzun yeni bölüm ile geldim umarım beğenirsiniz 🤍🌼
Bölüm hakkında düşüncelerinizi merak ediyorum yazmayı unutmayın🌼🤍

Bu bölüm Savaş'tan 🤍

‼️‼️Kitabımın 7. Bölümünün düzenlenmiş halidir. Diğer bölümler hâlâ düzenleniyor‼️

7. BÖLÜM

SAVAŞ'TAN

2 YIL ÖNCE

Telefonumu cebimden çıkarıp ekrana baktım. Erol Beyden cevapsız çağrı vardı. Demek beni merak etmişti. Kendime kendime güldüm. Bardan çıkıp arabama binip eve doğru sürdüm. Kafam hafif güzeldi. Yine deli gibi içmiştim. Eve geldiğimde arabamı garaja park edip eve doğru yürüdüm. Kapıyı açıp içeriye girdim. Ev karanlıktı anlaşılan herkes uyumuştu. Benim işime gelirdi. Yukarı çıkmak için merdivene doğru ilerlediğim sırada ışıklar açıldı.
"Ooo beyefendiye bak. Eve yeni teşrif ediyor."
Güldüm. Demek beni beklemişti.
"Erol Bey siz bu saatte uyuyordunuz. Beni mi beklediniz?"
"Kaç defa söylemem gerek Erol Bey değil baba lan baba."

 Güldüm. Demek baba, bedenen olan ama hayatım boyunca hep eksikliğini hissettiğim baba.
"Demek baba güldürme beni."
Yüzünü buruşturarak konuştu.
"İçmişsin. Leş gibi kokuyorsun."
"Evet içtim lan içtim ne olmuş?"
"Düzgün konuş benimle babanım ben senin."
"Anladık babamsın. Biliyor musun bugün Ekim ayının 18'i sana bir şey hatırlattı mı babacım?"
Ben gülerek söylerken onun yüzü düştü.
"KES SESİNİ! "
"Neden söylesene? Desene bugün senin doğum günün ama o gün annen öldü senin yüzünden öldü de. Seni doğururken öldü de. Benim sevdiğim kadını öldürdüğün için seni sevmedim de. Desene annen öleceğini bile bile seni doğurdu. Hadi de. DESENE! Lan 24 yıl oldu koca 24 yıl oldu. Bana babalık yapmadığın 24 yıl."
"Kes sesini Savaş. Saçmalıyorsun."
"Neden gerçekleri duymak acı mı geldi? Ben her yıl bu güne lanet okuyorum doğduğum için doğarken annemi öldürdüğüm için lanet okuyorum. Keşke ben ölseydim lan keşke."

Elini havaya kaldırdığı an bana tokat atacağını anlayıp bileğini tuttum. "Sakın! Aramızda kan bağı olabilir ama bunu yapamazsın."

"Kes sesini yeter. Daha fazla dinleyemem saçmalıklarını."
"Neden ağır mı geldi Erol Bey?"
Erol Bey kısmını özellikle bastırarak söyledim. Çünkü Erol Bey dememden hoşlanmıyordu.
"Yarından itibaren şirketle bağın kalmadı Savaş Barutçu. Ne halin varsa gör?"

Güldüm. Beni parayla korkutacaktı. Ama ben asla korkmazdım. Ben bir başına büyümüş bir çocuktum. Para olsa ne olmasa ne? Hem benim kendi şirketim vardı zaten onun parasına gerek yoktu.
"Eyvallah ben de zaten sıkılmıştım. Hatta evden de gidiyorum. Hadi iyi geceler Erol Bey." kapıyı çarpıp çıkmıştım.

Garajdaki arabamı alıp kendi evime gittim. Kapıyı açıp içeriye girdim. Mutfağa geçip birkaç içki alıp salondaki koltuğa geçip oturdum. İçki şişelerinden birini alıp kafama diktim. Cebimdeki telefon titremeye başladı. Çıkarıp aldım. Ekranda Mert yazısını görünce açtım.
"Ne var?"
"Abi neredesin ya nereye kayboldun?"
"Kendi evimdeyim."
"Babanla kavga ettin anlaşılan. Gelmemi ister misin?"
"Yok sağ ol."
"Tamam. Her neyse sana bir şey demem gerekiyor. Yarın ben, Alp ve ha bir de geçen gece tanıştığımız çocuk varya Burak işte o."
Sıkılmıştım.
"Sadede gel Mert."
"Abi hemen kızma. Her neyse Burak seni okula gelmeni istiyor."

Off şimdi de şu gerizekalı ile uğraşıyordum. Aklıma geçen gece yaşanan olay geldi. Burak şerefsizinin yanındaki sarışın kızın gelip benim numaramı alması koymuştu piçe.
Benimle inatlaşıp iddiaya girmişti. Onun yanındaki her kızla olamazmışım. Şerefsiz pislik hazmedememişti.
"Tamam bakarız uğrarım bir ara söylersin. Hadi kapattım."

SİYAH PAPATYAM [DÜZENLENİYOR‼️]Where stories live. Discover now