2.5

2.3K 228 262
                                    

"KENMAAAA!"

"YA Bİ' SİKTİR GİT MANYAK HERİF!"

"Niye böyle yapıyorsun, ayıp değil mi?"

"Ne ayıp ne değil senden mi öğreneceğim amına koyayım?"

Kenma ve Kuroo ahırda görevlendirilmişlerdi. Şu an kovalamaca (?) oynuyorlardı. Kuroo geldikçe Kenma ineklerin arkasına doğru saklanıyor, sabır diliyordu.

"Kuroo, bir şu öküzün yanına geçsene."

"Ha? Niye lan?"

"Sen böyle her şeyi sorgulayacak mısın? Geç işte dalyarak."

Kuroo hala sorgular şekilde bakarak ineğin yanına gitti. Kenma hızlı bir refleksle telefonunu çıkartıp fotoğrafını çekti.

"Haha iki öküz yan yana diyip lafı koymam yok mu?"

"Lan- bir göstersene bakayım yakışıklı çıkmış mıyım."

"Öyle bir derdin olmasın. Zaten yakışıklı çıkacak vasfın yok."

"Niye bence taş gibi çocuğum? Sen de sevmiyorum ayaklarına yatmak için kendini kandırıyorsun, yemezler koçum."

"Hadi canım öyle miymiş? Bundan neden benim haberim yok?"

Kuroo baş ve işaret parmağını çenesinin altına koyarak gülümsedi. Sevimliden çok şeytani bir sırıtıştı bu.

"Söylesene Kenma chan~ benden hoşlanmadığına göre benim buradaki insanlara yürümemde sorun yoktur değil mi~?"

Kenma hiç düşünmeden yanıtladı.

İleride pişman olacağını tahmin edemeden.

"Yoo, banane senin flörtleşmelerinden? Siktir ol ne yapıyorsan yap."

"Challange accepted."

-

"Merhabalar güzel hanım efendi, bir çay içe-"

"Gerizekalı, böyle düşer mi? Doğal ol biraz."

"Bu ayının doğal hali bu."

Herkesin işi bitince Kuroo, Bokuto ve Oikawa oturmuş; Kuroo'nun nasıl kız düşüreceğini konuşuyorlardı. Amaçları belli olduğu üzere Kenma'yı kıskandırmaktı.

Oikawa toprak eşelerken bile bir sürü kızı kendine aşık edebiliyordu, fakat Kuroo ve Bokuto için aynısı söylenemezdi.

"Bak şimdi, şuradakini görüyor musunuz?"

Kuroo ve Bokuto, Oikawa'nın gösterdiği kıza baktı.

"Size girsi- tamam şakaydı. Gidip konuşacağım, beni dikkatli izleyin."

Kuroo Oikawa'nın salak esprisine yüzünü buruşturmuş, Bokuto'ysa çoktan unutmuş ve pür dikkat Oikawa'ya bakıyordu.

Oikawa kızın oturduğu masaya kolunu atıp yaslandı ve kıza sevimli şekilde el salladı.

"Yahoo~ naber?"

Kız hemen yüzünü telefonundan çekmiş Bay 'Kesinlikle Mükemmel Değil' Oikawa'ya bakmıştı. Eğer şu an bir animenin içinde olsalardı, kızın gözlerinden kalpler fırlayabilirdi.

"Umm... Teşekkürler. İyiyim, siz?"

Oikawa kızın karşısındaki sandalyeyi çekti ve masaya tam paralel olmayan bir açıyla oturdu. Dirseklerini masaya dayayıp ellerini birleştirdi. Çenesini de ellerinin üstüne koydu.

"Sizi görünce daha iyi oldum."

Oikawa'nın iltifatı ve ardından göz kırpışı kızın düşmesi için gayet yeterli olmuştu. Oikawa amacına ulaştığını anlayınca el sallayıp Kuroo ve Bokuto'nun yanına geldi.

"İşte böyle yapacaksınız."

"Yapacaksınız derken? Ben yapmayacak mıydım, Bokuto ne alaka?"

Kuroo, Bokuto'ya anlamsız şekilde bakarken Bokuto dudaklarını büzdü.

"Akaashi'nin baktığı mı var oğlum, mecburiyetten."

Kuroo anladığını belli eden garip sesler çıkarttı ve tekrar Oikawa'ya döndü.

"Biz gay değil miyiz, erkek düşürsek olmuyor mu?"

"Gerizekalı köyde gay erkek nasıl bulayım size?"

"Bunlar Kuroo ve beni bile kıskanmıştı bence arkadaş olmak da yeter."

"Siz öpüştünüz amına koyayım, haklı değiller mi?"

"Hee evet, puşt Bokuto burada da içip birini öpme sakın."

"Aldık herhalde dersimizi."

Oikawa gözünü etrafta gezdirdi ve hızlı bir hamleyle kolunu Kuroo ve Bokuto'ya attı.

"İlk hanginiz denemek ister?"

-

"...Bu beyinsiz de beni kıskandıracağını sanıyor. Sanki ona bakarlar da."

Kenma, Akaashi ve Iwaizumi oturmuş Suna'nın çantasından dızladıkları çekirdekleri çitleyerek diğer grubun dedikodusunu yapıyorlardı.

"Niye öyle dedin ki? Biraz daha nazik olsan belki saçma sapan işlere girişmezlerdi. Ya red edildiği için depresyona girerse-"

"Akaashi, sanki sen şu son 'olay'dan sonra biraz temkinli olmadın mı?"

Akaashi Iwaizumi'ye ne alaka der gibi baktı.

"Ben hep böyleydim."

Kenma elindeki kabukları ortada serdikleri gazeteye döktü ve Akaashi'nin saçıyla uğraştı.

"Sen de büyüdün be Akaashi, tsundere oldun iyice."

Akaashi gözlerini kıstı.

"Aramızda 1 ay var- Ayrıca bunu sen mi diyorsun?"

"Ne ima ediyorsun?"

Iwaizumi ikisine bakıp gülümsedi. O sırada Akaashi hala Kenma'ya laf yetiştirmeye çalışıyordu.

"Yarram sen Kuroo'dan hoşlanmıyor musun?"

Akaashi, Kenma'nın anlık duraksamasından faydalanıp kolundan çekip yere düşürdü.

"Biliyordum."

"Akaashi sen de hayvanlaştın şu kaslara bak."

Iwaizumi'nin, Akaashi'nin kaslarını sıkmasıyla o da Kenma'nın yanına devrildi.

"Hala bir sen değilim."

Kenma, ikisinin konuşmasından yararlanıp Iwaizumi'yi de yanlarına çekmeyi denedi fakat Iwaizumi'ye olan etkisi sinek ısırığından farksızdı.

"Off, aranızda bir cılız ben kaldım."

Akaashi gülümsedi ve yanına dönüp Kenma'nın saçlarıyla oynamaya başladı.

"Spora gideceğim diye çağırdım seni o kadar."

"Yatmak daha cazip geldi."

*

Sonraki bölüm Kuroo ve Bokuto'nun kız düşürme çabasını göreceksiniz

Iwakaken çok güzel değil mi👉👈

İddia / KurokenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin