Bölüm 3 : Küçük Avcı

8.1K 999 200
                                    

Merhabalar...biraz geciktik, kusura bakmayın. Daimi olarak takip eden okuyucularım bilirler, Temmuz'da babam kalp krizi geçirmişti, damarın yalnızca birini açabilmişlerdi. Babam yeniden anjiyo oldu, birkaç gündür hastane - pandemiye rağmen gelen hasta ziyaretçileri derken günlerim yoğun geçiyor. Çok şükür şimdilik bir sıkıntımız yok. Dualarınız ve güzel desteğiniz için çok ama çok teşekkür ederim.❤ Bölümün yarısından çoğunu daha önce yazdığım için, kalan kısmı tamamladım ve sizlerle paylaşıyorum. Yorumlarınız benim için değerli, hevesle bekliyor olacağım. ❤ Şu sıralar uykusuzluk, yorgunluk derken bitik durumdayım... lütfen sağlığınıza dikkat edin ve sevdiklerinize iyi bakın. Bu bölüm yorumları ile beni her zaman mutlu eden Hamide arkadaşımıza ithaf edilmiştir, ona sevgilerimi yolluyorum. ❤

"Suçsuz insanların tarihleri ne kadar şen

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Suçsuz insanların tarihleri ne kadar şen..

Unutulmuş Dünya'da her şeyi unuturken...

Tertemiz zihnim, sonsuz gün ışığım ...

Her dua kabul edilmiş, her istek olası."

"Seni tanımıyorum," diye açıkladı Alihan onun yüzündeki şaşkınlığı dikkatle incelerken. "Aslı söylemişti. Bu akşam. İçerideyken."

Genç kadının yüzü kısa bir an için rahatlamayla gevşedi, ancak hemen ardından meraklı bakışlarını ona çevirdi. "Sana o kilerden çıkmamanı söylemiştim. Neden söz dinlemiyorsun doktor?"

Alihan dişlerini sıkarak derin bir nefes aldı. Kadın öyle sert bir duruşa sahipti ki, onu yıkmak imkansız gibiydi. Ona ismiyle değil de mesleğiyle hitap ediyordu. Genç adam için bu sorun değildi, çoğu zaman kendisine bu şekilde hitap ediliyordu ama yine de onun dudaklarından ismini duymak istemişti. Anlamsız bir istekle ona gözlerini dikerek baktı. "Alihan."

Kadının dudakları seğirdi. Onun bu anlaşılmaz isteğine şaşırıyormuş gibiydi. Ayrıca kolundan da yaralanmıştı, rahat durduğuna göre kurşun kolun içerisinde değildi, büyük ihtimalle sıyırmış geçmişti. Bunu baktığında da görebiliyordu ama bu gibi basit yaralanmalar bile ciddi kan kayıplarına neden olabiliyordu.

"Koluna bakmamız lazım. İnat etme de hastaneye gidelim."

"Gerek yok. Buradan hemen ayrılmamız lazım."

Alihan, "Lazım?" diye sordu. "Ben sizinle gelmiyorum. Kız kardeşimi bana teslim ettikten sonra istediğin yere gidebilirsin ama şimdi gitmene izin vermeyeceğim." Onun bir polis olduğundan şüpheleniyordu. Bu biraz rahatlamasına neden olmuştu, böylelikle Esin'e zarar vermeyeceklerini bilirdi. Ama Aslı'ya ne olduğunu merak ediyordu. Neden onun peşindelerdi? Polis olmalarına rağmen tavırları kişisel sebeplere dayanıyor gibiydi.

Sare olduğunu düşündüğü kadın öfkeli bir sabırsızlıkla ona baktı. Arada bir yüzünü acıyla büzüştürüyor, derin nefesler almak zorunda kalıyordu, fakat bu ona karşı koymasına engel değildi. "Bak doktor-"

Benimle Hisset ❀Where stories live. Discover now