11.BÖLÜM

360 217 66
                                    

  Uyandıklarında sarmaş dolaş bir şekilde birbirlerine
baktılar. Max havuzun yansımalarını emma'nın beyaz
teninde görünce bir süre sadece öyle izledi. Teninde minik dokunuşlar yapıp " Sevgilim hadi artık şu işleri
halledelim." dediğinde emma'nın üzerine çıkıp yanağına bir öpücük kondurdu. Emma küçük bir kahkahayla" Üzerimden kalkarsan işleri halledebiliriz."
dedi. Max burnunu emma'nın burnuna sürterek" Peki
öyle olsun bakalım." deyip üzerinden çekildi." Sende
hep benden kaçıyorsun ama gerçekten kırılıyorum."

Emma gözlerini devirerek yataktan kalktı ve üzerini
giyinmeye başladı." Max daha önemli işlerimiz var."
dediğinde max dudaklarını yalayarak onun giyinmesini
izliyordu. Emma yatağın kenarına gelip onu kolundan
çekerek " Hadi. Üzerini giyin hemen gidelim." dedi.

  Max onu ikna edemeyeceğini anlayınca istemsizce
kalkıp dolabına gitti ve seçtiği parçaları üzerine geçirdi.
" Oldu mu prenses?" diye sorduğunda emma gülerek
" Oldu." dedi. Ve el ele tutuşup odadan çıktılar.

  Arkadaşları meydanda toplanmış harıl harıl çalışıyor-
lardı. Paul başını kaldırıp onları el ele görünce sinirlenip ağzını açacak olsa da kendini tutmayı başardı. Kafasını sağa sola istemsizce sallayıp önündeki
işe odaklanmaya çalıştı.

Jack max'e bakarak" İyi görünüyorsun." dedi. Max
emma'nın elini daha da sıkı tutarak" Birileri bana çok
iyi geliyor." dedi. Emma ile bir süre bakıştıktan sonra
masada boş buldukları yerlere oturdular. Max arkadaşlarına bakarak" Şu an ne durumdayız?" diye
sordu.

  Tom sözü alarak" Kapsülleri nasıl çalıştıracağımızı
araştırıyorduk." deyip belgeleri max'e doğru uzattı.
Max belgeyi alıp incelerken kapsül'ün detaylı analizle-
rine göz gezdirerek" Peki neler buldunuz?" diye sordu.

Gasper elindeki kalemi çevirerek" Daha önceden de
bildiğimiz gibi kapsüller her birimize özel olarak
tasarlanmış. Yani her birimizin vücut fonksiyonlarına
göre yapılmış." dediğinde max sözünü kesip" Peki
bu içindeki su ne işe yarıyor?" diye sordu.

  Bu sefer tom söze girerek" Buradaki belgelere göre
serum'u vücudumuza aldıktan sonra suyun içine
gireceğiz ve kablolar sayesinde elektiriksel bir alan
oluşacak ve bu sayede yıllarca hücrelerimiz donacak.
Bu süre zarfında da uyanmamızı engelleyecek." dediğinde max kafasını kaşıyarak" Peki serum işi ne
oldu?" diye sordu.

  Anna sözü alarak" Serumların içindeki maddelere ulaştığımız için büyük ihtimalle yarına hazır olur. Daha önce bu tarz bir şey yapmamıştım. Ama yetiştirmeye çalışacağım." dedi.

  Max otoriter bir tavırla" O zaman yarına kadar her şey hazır olsun. Daha fazla kaybedecek vaktimiz yok.
Şu çekim kuvveti kapsüllere zarar vermeden bir an
önce uyumalıyız." dediğinde yutkunarak tom'a döndü.
" Tom sence bu darcy bu paralel boyut'u nasıl tasarlamış olabilir. Bir şeyler bulabildin mi?" diye
sorusunu yöneltince tom ayağa kalktı ve sanal ekrandan birkaç görüntü açarak" Benim de pek bir şey
bulduğum söylenemez. Ama" deyip parmaklarıyla
ekrandaki görüntüyü işaret etti.

  Max şaşkınca" Bu da ne?" diye sorduğunda tom" Çoklu
evrenler." diye yanıtladı." Çoklu evrenlerden yeni bir
boyut tasarlamak mümkün.
 
  Max ayağa kalkıp arkadaşlarına teker teker göz gezdirdikten sonra tom'a döndü. " Nasıl yani? Böyle bir
boyut tasarlamak mümkün mü?"

" Mümkün. Ama çok büyük bir çekim kuvveti gerekiyor. Bildiğimiz bir çekim kuvveti gibi değil çok
ama çok güçlü bir manyetik alan olması gerekiyor."

  Jack heyecanla" Septum." dedi kekeleyerek." Bu gezegenin çekim kuvvetini kullanmış olabilir mi?"

Tom onaylar bir şekilde ona baktı." Bende öyle düşünüyorum. O gezegenin tahmin bile edemeyeceğimiz kadar büyük bir çekim kuvveti var.
Bunu kullanmış olabilir." dediğinde emma şaşkınca
" İyi de tüm bunların bizimle ne alakası var?" dediğinde tom başını sallayarak" Bu konuda hiçbir
fikrim yok." diye cevap verdi.

Değistirilmiş KarbonWhere stories live. Discover now