20.BÖLÜM- "Elysian: Toprağa Gömülmüş Küçük Umut"

13.7K 1.5K 2.4K
                                    

Merhaba!

Nasılsınız? Umarım hepiniz çok iyisinizdir^^

Öncelikle size bir haberim var, yeni bir hikayeye başladım. Herkesin merak ettiği şu vampir çocuğun hikayesine. Bu arada o gerçekten vampir değil ama adı öyle kaldıcgvhbjn

Neyse giriş bölümün okuyabilmeniz için bu bölüme başlamadan buraya bırakacağım. Eğer bir şans verirseniz, ilk bölüm yayımlandı bile. Ben çok heyecanlıyım^^

 Bu arada yeni bölüm 780 oy ve 2600 yorumda gelecek.

Lütfen satır içi yorumlarınızı benden eksik etmeyin, tek hikaye yazmamın güzelliği o komik yorumlarınız^^


son olarak hikaye ile ilgili bana ulaşabileceğiniz yerler ;

instagram: aurora_mensis

instagram: yeraltindabesmetre

twitter: auroramensiss

#yeraltındabesmetre hashtagi ile twitter'da düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.

İyi okumalar!

❄ BUZ SENFONİSİ ❄

Başlangıçta hiçbir şey yoktu.

Her şey hiçbir şeydi, her şey biçimsizdi,

Karanlık, evreni sarmaşıklarıyla kara bir yılan gibi sarmıştı.

Kanatıyordu, boğuyordu, öldürüyordu.

Ta ki o ana kadar. Ta ki ona kadar.

Her şey değişmeye mi başlamıştı? Her şey değişiyordu.

O ışığın olması gerektiğine karar verdi, ışık böylelikle yaratıldı.

O gece ve gündüzü istedi, ay ve güneş ona hizmet etti.

Tanrı onu sevdi, Tanrı onu herkesten ayırdı.

Kalk Lazarus,

Uyan,

Yeniden doğma vaktin geldi.

GİRİŞ

Uzun zaman önce...

Soğuk.

Bedenimin bu anda tanıdık olduğu bir dokunuştu.

Keskin, derin ve belki de ansızın bir şekilde etrafımı sarmıştı. O tehlikeliydi, o çok ama çok sinsiydi. Tam bu anda şeytanın usulca etrafımıza sardığı bir gerçeklikti. Ben ise ona karşı gelememiştim, ona sesimi yükseltememiştim. Herkesle her defasında savaşan ben sessiz kalmıştım. Bana zarar vereceğini bilmeme rağmen soğuğa baş eğmiştim.

Nedeni ise çok basitti, ben onu yalnız bırakamazdım.

O sonsuz bir uykunun içine hapsolmuş gibiydi. Sanki benim aksime o soğuğa yenilmişti, beni geride bırakmıştı. Küçük elimi tutan siyaha dönmüş parmaklardan bunu anlayabiliyordum ama onu yalnız bırakamazdım. Yapamazdım.

O benim için aileydi. O bana ait olan tek kişiydi.

O benimdi. Sahip olduğum benlikti.

YER ALTINDA BEŞ METREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin