4.BÖLÜM-"Burgeon: Kabuslarda Boğulan Minik Ruh"

22K 2.4K 3.9K
                                    

Merhaba!

Nasılsınız? Ben azıcık yoğun olduğum için geç kaldım, sizden çok özür dilerim.

Bu arada yazdığım son bölümde Wattpad'de sorun oldu ve yorumlarınız ile oylarınız silinip sıkıntı çıktı. Bu bölümde yanımda olup bol bol yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz :)

Yazmamın en özel sebebi sizin güzel yorumlarınız ve oylarınız^^

son olarak hikaye ile ilgili bana ulaşabileceğiniz yerler ;

instagram: aurora_mensis

instagram: yeraltindabesmetre

twitter: auroramensiss

#yeraltindabesmetre hashtagi ile twitter'da düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.

İyi okumalar!

Önceki Bölümden...

Düşüncelerim beni koca bir tufana sürüklerken ise o anda gece mavileri bana doğru eğildi. Yüzlerimiz birbirine çok yakındı, konuştuğu anda dudaklarımız birbirine değecek gibiydi. Nefes alamıyordum artık, midem ise gerginlikten patlayacak gibiydi.

"Neyi?" Bir fısıltı gibi sorumu tekrarlamıştım.

"Merak ediyorum sadece." Derin sesi kulaklarıma doldu.

Sessizlik bir süre aramızdaki keskin bir bıçağı andırdı. O sırada uzun kemikli parmakları yavaşça çeneme dokundu, parmak uçlarıyla başımı ona doğru hafifçe kaldırırken dudakları dudaklarıma değmek üzereydi. Burunlarımız birbirine değerken ise gece mavileri yeşillerime kitlenmişti.

"Neyi merak ediyorsun?" Seslice yutkundum.

O sırada Gece Kandere'nin dudakları hafifçe yukarı doğru kıvrıldı.

"Beni neden tekrar öpmediğini."

4.BÖLÜM- Burgeon: Kabuslarda Boğulan Minik Ruh

Celine Dion- My Heart Will Go On

Madison Beer- Good in Goodbye

Elaine- Fallen Star

Mutlu son.

Masal kitaplarının sonunda yazan o iki kelime.

Herkesin istediği ama birçok insanın sahip olamadığı o küçük ayrıntı.

Evren veya Tanrı neye inanırsanız inanın, en başta size bir hayat bahşediliyordu. Ruhunuz küçük bir bedenin içine giriyordu. Yaşamayı, neler yapmanız gerektiğini yavaş yavaş öğreniyordunuz. Belki bir kaderiniz vardı, belki de yoktu ama bir hayata sahiptiniz eninde sonunda. Aldığınız kararlarınız, yaptığınız en küçük seçimler ile size verilen hayatı yavaş yavaş çiziyordunuz.

Bazıları o hayatı çok kısa yaşıyordu, bazıları ise neredeyse bir asır.

Yine de ne olursa olsun, hayatınızın sonuna geliyordunuz. Dudaklarınızdan çıkacak o son nefesinizi vermeden önce ise geriye dönüp hayatınıza bakıyordunuz. Neler yapmışım? Neler yaşamışım? Acılarım neler? Mutluluklarım neler? Bana göre bir film şeridi gibi tüm yaşamınız gözlerinizin önüne geliyordu o kısacık anda ve herkesin zihninde son bir soru var oluyordu.

YER ALTINDA BEŞ METREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin