24. BÖLÜM-"Noctuary: Savaşı Kaybetmiş Hayalet"

8.4K 968 2K
                                    

Herkese Merhaba,

Nasılsınız?

Güzel günlerin her gün olduğu bir zamandasınızdır umarım.

Kitlemizi hatırlamak adına 650 oy ve 1600 yorum sınırını koyuyorum. Eminim bunu tamamlayıp haftaya bölüm gelmesini sağlayacağız!


son olarak hikaye ile ilgili bana ulaşabileceğiniz yerler ;

instagram: aurora_mensis

instagram: yeraltindabesmetre

twitter: auroramensiss

#yeraltındabesmetre hashtagi ile twitter'da düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.

İyi okumalar!


Uzun Zaman Önceki Bölümden...

(özür dilerim bekleyiş için)

"O zaman bir grup fotosu? Ne dersiniz?"

Herkes buna onay verdi ve birbirinden komik pozlar ile bu anı sonsuza kadar hapsettiler. Bakışlarım Gece'ye kaydığındaysa mavi farlı gözlerini inceliyordum. Böyle dediğim zaman cidden sinirim bozuluyordu ama böyle bile güzeldi. Hatta kadın olsa ne kadar güzel olacağını farketmiştim. Bir kere kirpikleri çok uzundu, rimel ile daha da ortaya çıkmıştı. Dudakları ise iyice dolgunlaşmıştı. Resmen haksızlıktı bu.

Bu sırada ona baktığımı hissetmiş gibi gözlerini anında bana çevirdi ve iki parmağını büküp bana gel işareti yaptı. Çevresinde yakın duran insanlarda bakışlarımı gezdirdiğimde iki uzun adımda yanıma geldi. Ne yaptığını anlayamadan kollarını çevreme sardı, sanki herkesten koruyormuşçasına beni hapsetmişti. Birlikte böyle yürüyüp herkesin ortasında yerimizi aldık. İnsanlardan korkum bu anda azalmıştı, onun kollarının arasında her şey daha kolay gelmişti ruhuma.

Kolları çevremi daha da sıkı sararken herkes yanımızda pozlarına hazırlandı. Anka ön kamerayı hepimize çevirip çekmeye başladı. Asil ile Lodos'un taçlarını tokuşturmaya başladı, Anka'yı rujlu dudağıyla yanağından öptü Ateş ve omzunda Böcek'i taşıyan Alan zıplayıp durdu.

Dudaklarını kulağıma değdiren bir Gece ise titrek bir nefes almamı sağladı. Kelimeleriyse yavaşça bana ulaştı.

"Bir ilke daha imza attık mı?"

Kafamı evet anlamında salladım.

Sanki eksik olan bir tablo tamamlanmıştı. Farkında olmadan zihnim yeniden o banka dönerken Anka ile kameradan gözlerimiz buluştu. Bana sıcaklıkla bakan gözlerine gözlerim kilitlendiğinde ona aynı şekilde karşılık verdim. Anılara gömülen bugüne ise zihnimde bir not bıraktım.

Anka yanılıyordu.

Hiçbir şey tesadüf veya kader değildi. Bunu bilecek kadar yaşamıştım.

Acımasız gözler loş odada yerleştirdiği kameraları buldu.

Tüm gün onları izlemişti.

Tüm gün onları takip etmişti.

Bekliyordu.

Az kalmıştı.

Hem de çok az.

YER ALTINDA BEŞ METREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin