|~SIRLAR ARALANIYOR~| 'bizi yanlış mı anlamıştı'

178 61 5
                                    

MERHABA....

İNŞALLAH HİÇ OLMADIĞINIZ KADAR İYİSİNİZDİR❤️

BEN ÇOK İYİM, ŞÜKÜR 🙃

BU BÖLÜMÜ DE SİZİNLE BULUŞTURDUM NEDEN İYİ OLMAYAYIM DEĞİL Mİ🤗

ARTIK FİNALE ADIM ADIM YAKLAŞIYORUZ.

ÇARPICI BİR SON MERAK DOLU SATIRLAR VE BİR KARAKTERİN İÇ DÜNYASINI SONUNA KADAR OKUYABİLECEĞİMİZ KİTABIM ARTIK YAVAŞ YAVAŞ BİTİYOR...🤷

TABİKİ DAHA VAR BUNA. YANİ EN AZINDAN 5-6 BÖLÜM VAR DİYEBİLİRİZ. SONUÇ OLARAK FİRÛZE SİZLERDE İZ BIRAKTIYSA NE MUTLU BANA☺️

BİZ AŞEKÂ AİLESİ OLARAK SİZLERİ TANIMAKTAN GURUR DUYDUK😎🌝

SİZİ DE İNŞALLAH MEMNUN ETMİŞİZDİR.

AYHHH TAM BİR VEDA KONUŞMASI OLDU 😂 SAKİN SEMANUR SAKİN 😌 VAR DAHA BİTMESİNE. AMA NAPİM ÇOK HEYECANLIYIM MARUZ GÖRÜN 🤗❤️

HADİ BAKALIM YETER KONUŞTUK;
Kİ-TA-BAAAAAA👍

⭐' A BASTIK OHHHH OKUYALIM O HALDE 🥰

|~SIRLAR ARALANIYOR~|19.BÖLÜM

"bizi yanlış mı anlamıştı"

Sevmek ve sevilmek biz insanoğluna verilen kutsal bir nimetti. Bu nimeti nasıl değerlendirdiğimiz ise bizim koşulsuz sarf ettiğimiz emeğimizdi. Aşekâ demek ise bu sevgiyi zedeleyen bir zehirdi. Bu zehri çok yakından biliyordum, tanıyordum.

Annemden biliyordum. Babamdan tanıyordum. Bir aşkın ne denli zehirli olduğunu ben, en yakınlarımdan acı bir şekilde keşfetmiştim.

Her canlı sevmeyi beceremiyordu. Bazı sarmaşıklar işte bu yüzden zehirliyordu sevdiğini sararak. Oysa sevgi denen şey hassastı. Naifti. Kırılgandı. Bir söz nasıl ki kalbe sokuyorsa sevdiğini, başka bir sözde o kalpten soğutuyordu sevgiliyi.

Babam annemi çok sevdi. Hayatını, ömrünü adayacak kadar kendini bu çukurda heba edecek kadar çok sevdi. Ama annem aksine zehirliydi. Tıpkı o ağacı içten içe zehirleyen bir Aşekâydı en nihayetinde. Zehirlendi o ağaç. Yaprak döktü. Çürüdü. Ve en sonunda bu dünyadan göçtü. Ama sarmaşık hâlâ hayatta. Yaşıyor. Sadece babama zehrini akıtmayan bu sarmaşık bizi de zehirleyip hayatına kaldığı yerden devam ediyor. Buna izin veremem. Vermem.

"Neden bu kadar öfkelisin büyük patrona?"

Kafenin üst bölmesinde bulunan odamda oturuyorduk. Ben, Pamir, Seyit Ali ve Derya.

Soruyu soran kişi de hayatımı bilmeyen nasıl bir cehennem çukurundan çıkmaya çalıştığımı görmeyen Deryaydı.

Ona döndüm. " O kadın kim biliyor musun?"
Başını iki yana salladı. Devam ettim. "Annem!"

Bu kelimeyi söylemek bile bana itici geliyordu. "Annenden intikam alıyorsun yani. Aynı kefedeyiz desene."

Seyit Ali'yi gösterip "Kardeşime haftalar önce kavuştum. Öldü biliyordum. Bunu yapan kişi ise annem. Öz annem. Beni bir park köşesinde ölüme teslim eden kişi de öz annem." diyerek ayağa kalktım. Giydiğim kazağı hafifçe yukarı kaldırıp sırtımı gösterdim. "Bedenimde kalan bu izlerin sahibi de o kadın. Hayatım boyunca unutamayacağım kadar darbe üstüne darbe yaratan bu kadına öfke duymam için milyon tane nedenim var."

GİDECEK OLURSAM  ~tut beni~ Aşekâ /TAMAMLANDI√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin