|~SIRLARIN KALKANLARI~| 'insan kendi kızını...'

374 166 141
                                    

Merhabalar😁😁

Çok bekletmeden sizleri şöyle alalım mı???

Keyifli okumalar..

Bölüm müziği/ Toygar Işıklı; emanetin bende saklı fon müziği

🤗🤗  

|~SIRLARIN KALKANLARI~|9. BÖLÜM

    "insan kendi kızını..."


  Kanayan ruhunsa şayet bin kat sarsan da yaranı;

                                 İyileşmez minik kız,

                                   kabuk bağlamaz,

                      Zaman, sınır tanımaz kanar...


Geçen her saniye benden gidiyordu. Lakin nasıl gittiğini ne yöne saptığını bilmeden akıyordu zaman.. Günlerdir kalbimin ortalarında gezinen bir ağrı şiddetini her saniye artırıp ruhuma eziyet ediyordu.

Ben bedenime ve ruhuma yapılan eziyetlere dayanmışken bu şeye dayanamıyordum.

Günler öncesinde kırdığım o kalbe rast gelmemiş hiçbir şekilde görmemiştim.

Yazdığım mesajlara cevap yok, aradığım kişiye ise ulaşılamıyor.

Kendime olan öfkemi  ise dudaklarımdan onları kemirerek çıkarıyordum.

Kafenin üst bölmesinde bulunan çalışma odamda oturmuş bir elim saçlarımda özensizce gidip gelirken diğerini masanın üzerine koyup parmaklarımı vurarak tırnaklarımın çıkardığı sesi dinliyordum.

Gözüm ise az önce bilmem kaçıncı gönderdiğim mesajdan gelecek olan cevabın yolunu gözlediğim telefondaydı.

Nasıl Pamir'i kırabildim nasıl ona kötü hissettirdim. Tanımadığım, görmediğim biri için en yakınımın, dostumun,kalbini kırmaya değer miydi sahi?

Tabiki değmezdi!

Ne diye sözlerim kulağıma uğramadan ağzımdan çıkma gibi bir eşeklik yapmıştı ki.

Sinirden ellerim titremeye başlıyordu, tam o sırada kapı tıklatıldı. Onay verdiğimde Sefa başını hafif uzatarak "Firûze abla aşağı inmen gerekiyor. Bir vukuat var." deyince hızla oturduğum sandalyeden kalkıp "Neler oluyor?" diye sordum.

Sefa korkuyla "Bir kız aşağıda delirmiş halde etrafa saldırıyor." dediğinde kaşlarımı çattım.

"Hem de benim mekanımda mı?" dedim alayla ve cevap beklemeden merdivenlerden koşarak indim.

Sefa ardımdan geliyordu ve bir şeyler geveliyordu ağzında. Pek dinleyemiyordum çünkü günlerdir kendime olan öfkemi korkarım ki o her kimse o kızdan çıkaracaktım bu yüzden duymuyordum kimseyi.

Kafeye indiğimde gözlerimi kısarak ağlayan ve durmadan bağıran kızın eline alıp duvara fırlattığı şişeye bakıp söylendim. " Hem de buraya ait eşyalar!"

Çalışan herkes korkuyla geri çekilip film izler gibi yaşananları izlerken hızlı adımlarla kıza doğru yürüdüm.

Ağlayan sesiyle "Neden bir şans daha vermiyorsun. Neden? Hiç mi değerim yok." diyerek bağırırken masanın birinden bir bardak daha alıp fırlatma pozisyonu almıştı ki "Sen kim oluyorsun lan!" deyip  bardağı tuttuğu elini kavradım ve yeni yeni beni fark eden kişiye fırsat vermeden elini sırtına sertçe vurup tüm gücümle bileğini sıkarken bu hareketimin altında kalmayıp diğer elini bana uzatıp "Hangi cüretle-" diye cümlesine başladığında kaldırdığı eli diğer elimle tutup hiç düşünmeden kafamı burnuna geçirdim ve yere düşmesini izledim.

GİDECEK OLURSAM  ~tut beni~ Aşekâ /TAMAMLANDI√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin