GİDECEK OLURSAM ~tut beni~ Aşekâ /TAMAMLANDI√

|~SIRLARIN KALKANLARI~| 'babamın anlattıkları..'

Tekrardan merhaba umarım iyisinizdir💜

Hep iyi olun😇

Sözü fazla uzatmayı sevmiyorum ve sizi bölüme davet ediyorum.

Keyifli okumalar🍃

Bölüm müziği "Tutku/Fi dizi müzikleri fon müziği"

Bölüm müziği "Yalnızlık senfonisi fon müziği"

|~SIRLARIN KALKANLARI~| 3.BÖLÜM

  'babamın anlattıkları...'

Kırmızı halıyı siyah elbisemle süsleyip hayran bakışları üzerimde toplarken mekanın giriş kısmını aşıp herkesin çok samimi(!) olduğu kokteyl masalarından en köşede ve kimsenin henüz keşfetmediği birini gözüme kestirdim ve kendimden emin adımlarla gayet lüks bar'da salınarak yürüdüm. Kadınların kıskanç bakışları ve erkeklerin vahşi gözlerini üzerimde hissettiğimde otoritemi bozmadan masaya gelip kibarca çantamı üzerine koydum.

Şöyle bir göz gezdirdim..

Herkes nasıl da mutlu!

Çok zaman geçmeden başımı önüme eğip beklerken biri elinde tepsiyle yanıma yaklaşıp "Ne alırsınız bayan?" diye kibarca sorduğunda o tepsiyi başında paralamak istedim.

Bayan kelimesine, 'kadın' kelimesi dururken gıcık oluyordum.

Gülümsedim.

"Teşekkürler. Bir su lütfen."

Garson olduğuna emin olduğum adam gözlerini üzerimde gezindirip salyaları akacak şekilde gözlerime rotayı çizdiğinde "Emin misiniz bayan? Sadece su mu?" diye diretti, elimi hafifçe kaldırıp parmaklarımla gel işareti yaparken ağıma takılan bu sazan tereddütsüz geldi.

Kulağına eğilip "Senin önerdiğin başka bir şey var mı?" diye can alıcı şekilde ensesine nefeslerimi bıraktığımda karşımdaki kişi etkilenerek daha da yaklaşıp "Özel hazırlanmış içeceklerimiz var. Size layık." dediğinde nefesimi ensesinden çekmeden elimi pantolanuna indirip "Öyle mi?" dediğimde gerildi ve bunu belli etmeden "Evet" dedi acı çekercesine. Bu erkek sahi aptal mıydı? Alt tarafı arka cebinden almam gerekeni alıyordum.

Yüzümü ondan ayırdığımda "Peki o zaman alalım özel içeceklerinizden" dedim göz temasımı bozmadan.

Büyülenmiş gibi gözlerime bakıp kafasını olumlu sallarken şapşal şapşal yüzüme baka baka gitti.

O gittiğinde pantolonuna uzattığım elimi kaldırıp baktım.

Giriş kartı..

İyi iş çıkarmıştım.

Onu etrafı kolaçan edip çantaya koyduğumda istifimi bozmadan bar taburelerinden birini yakınlaştırıp oturdum.

Bacak bacak üstüne atmamdan kaynaklı elbisemin yırtmacı haliyle beni çekici gösterdiğinde yem olacak kişinin gelmesine davetiye çıkarmış olmanın verdiği hissiyatla sersemce gülümsedim.

Az önce gelen garson tekrar yanıma geldiğinde içten bir tebessüm edip uzattığı tepsiden içki kadehini aldım ve masama koydum.

Gözleri üzerimden çekilmezken "İçmeyecek misiniz?" diye sorduğunda "Ah tabiki içeceğim." deyip kadehi dudaklarıma getirdim ve bir yudum aldım.

Bok gibiydi tadı..

Garson gülümsediğinde başıyla selam verip arkasını döndüğünde vakit kaybetmeden çantamdan peçete çıkarıp aldığım yudumu peçeteye tükürdüm.