DİLDÂDE | Kâğıt Helva.🕊

10.3K 536 112
                                    

Bu bölüm, Şehit Adil Kabaklı'ya ithaf edilmiştir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bu bölüm, Şehit Adil Kabaklı'ya ithaf edilmiştir.

DİLDÂDE | 3 🕊

Geri çekildim hızla. Gözlerimi kaçırdım. Ne yapacağımı bilmiyodum. Kızardığıma yemin edebilirdim şuan. Utanç bütün bedenime yayılmıştı adeta.

Yüzüme gelen saçları kulağımın arkasına itip bir kaç adım daha geri adım attım.

"Iyisin değil mi?" baya iyiyim canım sadece birazcık dilim tutuldu. İçimden kendi söylediklerime gözdevirirken, "iyiyim." diye yanıtladım zar zor.

Simay'ın sesini duymamla biraz daha uzaklaştım ondan. Simay gelince yüzüme baktı dikkatle. Ne yaptığını anlayamadım.

"Sana ne oldu kız kıpkırmızı kalmışsın." dedi. Sonra tekrar konuşmaya başladı, "Hadi çocuk beklemekten meyve vermiştir artık Nazen." deyip bahçe kapısına ilerledi. Poyraz abiye baktığımda çarpık gülümsemesiyle uyuz uyuz bakıyordu bana.

Sınanıyordum.

Hızlı adımlarla Simay'ın peşinden gittim. O da arkamdan geldi. Siyah range rover'ın kapısını açmadan önce selam vermeyi ihmal etmedim.

"Selam bebek!" dedim ve arabanın arka koltuğuna oturacaktım ki bana baktığını gördüm. Bi haller vardı bu adam da niye sırıtıp duruyordu ki? Hiç mi arabaya selam veren görmemişti.

Bineceğim sırada Simay'ın arkaya bindiğini gördüm.

"Sen öne geç. Benim midem biraz kötü öne geçmeyeyim şimdi." dedi. Başımı olumlu anlamda sallayıp arabanın etrafında dolanıp ön koltuğa oturdum. Hatta çok rahat bir şekilde kuruldum.

Yanıma, sürücü koltuğuna Poyraz abi oturduğunda biraz gerildim. Kocaman adamdı yanında minicik kalmıştım.

"Nereye?" diye sordu. Birden konuşunca irkildim. Dalıp gidiyordum birde bu sıralar malum.

"Beni okulun önünde indireceksin. Nazen'i de okulun orda ki kafede." diye kısa bir açıklama yaptı Simay. Ardından sessizliği bozmak için şarkı açtı.

"Belki birazcık bozuldun

Ruhun belki can çekişiyor

Belki biraz da kızardın ama

Sana kırmızı çok yakışıyor."

İmtihandan geçiyordum resmen. Hemde zorlu bir intihandan. Arabanın kapısından atlayıverecektim aşağıya.

Hemen uzanıp şarkıyı kapattım.

"Niye kapattın. Gayet güzel çalıyordu." deyip yan bir bakış attı.

"Bence sana da kırmızı çok yakışıyor." gün içinde daha ne kadar yerin dibine girilebilirdi ki? Birçok kez girilebiliyormuş.

Kıpkırmızı olduğuma yemin edebilirdim şuan. Biraz sonra da mor olursam şaşırmazdım. Bu gidişle bütün renkleri deneyimleyecektim.

Dildâde.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin