8. Bölüm | Sevda Ateşi. (Part1)

7.4K 376 49
                                    

Bu bölüm, Şehit Cennet Yiğit'e ithaf edilmiştir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bu bölüm, Şehit Cennet Yiğit'e ithaf edilmiştir.

DİLDÂDE | 8 🕊

Yüzümde hissettiğim minik ellerle gözlerimi araladım. Karşımda masmavi gözleriyle dikkatle yüzümü inceleyen Kuzey'e gülümsedim. Dudaklarında belli belirsiz tebessüm belirdi.

"Günaydın." deyip saçlarını okşadım. Hala elimi uzatınca, ani hareketler yapınca ürküyordu.

Yavaş hareketlerle yanağımda ki elini burnuma dokundurdu.

"Gübaydın." dedi incecik sesiyle. Kırık dökük bir sesle.. Bu çocuğun ruhu gibi sesi de yaralıydı.

"Acıktın mı?"

"Poyraz abi nerde?" soruma cevap vermek yerine başka bir soru sormuştu.

"Poyraz abin evine gitti. Ama istersen çağırabiliriz?" diye bir fikir attım ortaya. Poyraz'ın gelip gelemeyeceğini bile bilmiyordum oysa ki.

"Gerçekten mi!?" Ama Kuzey'in bu hevesli sesine nasıl karşı gelebilirdim ki? Hem bir miktar kendim içinde çağırıyor olabilirdim. Ama tabii ki küçücük bir miktar! Minicik!

Komodinin üzerinde ki telefonu alıp yerimde doğruldum. Rehberden 'Sibirya Soğuğu' yazısına tıklayıp hoparlöre aldım.

Birkaç saniye sonra açılan telefondan içimi sımsıcak yapan sesi duyuldu. Içim gidiyordu bu adama.

"Efendim, Frezya?"

"Şey.. Kahvaltıya bize gelir misin, diye sormak için aramıştım." dişlerimi dudaklarıma geçirdim.

"Kuzey istiyor." diye ekledim hemen sonra.

"Gelirim elbette." dediğinde kocaman gülümseme yerleşti yüzüme. Kuzey dikkatle yüzümü incelerken minik parmağını gamzeme dokundurdu.

"Bu ne?" dedi şaşkınlıkla. Büyük gülümsemem kırık bir tebessüme dönerken "Gamze." diye yanıtladım sorusunu.

"Gamze ne demek?" diye bir soru daha yöneltti. Artık bize yavaş yavaş güvendiği için konuşmaya başlamıştı. Kelimeleri tam çıkaramasada anlamlı cümleler kurabiliyordu.

"Gülünce çıkan bu çukura deniyor tatlım. Sende var mı?" diye sorduğumda 'bilmiyorum' dercesine dudaklarını büktü. Gözlerim doldu bu hareketi karşısında. Burnumu çekip, "gül bakalım sende." dedim gözyaşlarımı geri göndermeye çalışarak.

Yavaş yavaş gülmeye çalıştı. Gülüşü genişlediğinde yanağının iki yanında çıkan gamzelere sesli öpücüklerimi kondurdum.

"Çok güzeller." dedim.

"Güzelim araba kullanıyorum. Başka bir şey demiyorsanız kapatıyorum." Güzelim, demesine mi şaşırayım, onu unuttuğumuza mı güleyim bilemedim.

Dildâde.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin