0.8

54 36 1
                                    


Medya: Daha beter durumdayız kesinlikle..

Ulya'dan

Sınıfın ortasında böyle kalabalık bir şekilde durmanın saçma olduğuna karar verip kentine inmeye karar vermiştik. Ben ve Çağıl yan yanaydık, Dila biraz önümüzde Caner ile beraberdi. Neva ve Poyraz birlikte yürüyordu ve Safir de Yankı'yı bekleyeceğini söylemişti. Hocaya soru mu ne soruyormuş işte. Etrafımın bu denli kalabalık olması alışık olduğum bir durum değildi. Aynı şey Çağıl için de geçerli. Belki onlar daha rahat olabilirler ama biz bu ortamları kasıntı buluyorduk ve hiç hoşumuza gitmiyordu. Dila'ya göre bu eğlenceli idi. Yeni insanlarla tanışıp farklı özellikleri "keşfetmek". Evet keşfetmek. Dila buna bu kelimeyi layık görmüştü.

Hep beraber yemeklerimizi alıp bir masaya oturduk. Çağıl ve ben asla konuşmuyorduk. Muhabbetle alakasız yoktu. Bir süre sonra Safir ve Yankı'da aramıza katıldı. Caner onlar gelir gelmez laf atmaya başlamıştı. "Aman sende Yankı sanki hocaya başka zaman soru soramıyorsun. Gidelim tanışalım hem eğleniriz dedik anında 'Ben hocaya soru sorucam' diye sıvıştın aradan. Asosyal seni." Yankı'nın taklidi yaptığı yeri aşırı donuk ve onu taklit ederek söylemişti. Gülmek istiyordum ama ortam yabancı kardeşim şimdi öyle hemen atılmak olmaz. Bize yakışmaz yani. Bu arada Caner taklitte bayağı yetenekliymiş.

-Caner boşu kes. Bu arada ben Yankı.

-Dila bende.

-Evet biliyorum biliyorum. Caner'e döndü ve intikam edasıyla sarıtıp konuşmaya devam etti.
Caner senden çok bahsediyor susturamıyoruz.

Ah Be Caner rezil oldun iyi mi. Neyse bir dahaki sefere artık. Bu yarışı da Yankı kazandı. Caner Yankı'ya 'sattın beni pislik herif' der gibi bakarken Yankı onu umursamayıp bize doğru döndü. Önce kendi ismimi sonra da Çağıl'ı işaret ederek onun ismini söyledim. "Ulya, Çağıl" Diğerlerine de sadece ismimizi söylemiştik fazlasına bence gerek yoktu. "Ulya ne demek?" Bunu soran Neva'ydı. Allah'ım çok kalabalıklar! Cevabımı, telefondan başını soruyu duyunca kaldıran Poyraz'a bakarak verdim.

-Arkadaşınız söylemedi mi? Tek kaş kaldırma olayı efsane iyi bir şey ya. Bunu yapabildiğim için şuan kendimi bir kez daha şanslı hissettim. Ehehe. "Böyle gülen mi kaldı aq" bu sefer haklısın galiba iç ses.

-Kim Poyraz mı? Ne alaka? Lan teker teker gelin. Soruyu Neva sordu bırakın o devam etsin. Hayır Caner sen ne araya giriyon?

-Bilmem anlamı güzel isimleri aklında tutma gibi bir huyu varmış. Isim dikkatini çekmiş ki araştırmış. Ay çok eğleniyorum şuan. Sen misin lan bana artislik yapan? Böyle kalırsın mal gibi.

Şimdi herkes ona dönmüş söylediklerim karşısında onun da bir şeyler söylemesini bekliyordu. Açıkçası bende bana cevap vermesini bekliyordum.

-Evet aklımda kalıyor işte bir şekilde. Çağıl da akan nehrin köpürtüsü demek.

Ben az önce ona mal gibi kalırsın dedim dimi? Cümlenin öznesi yanlış olmuş. Mal gibi kalırım. Kaş kaldırma sırası onda anlaşılan. Aman biliyorsa biliyor bana ne sanki.

-Ben hala sorumun cevabını almadım ama...

-En yüce demek.

Ben Neva'ya bu sefer sorduğu sonunu cevabını verirken yanımdaki sandalyeden ses geldi. Ardından Çağıl'ın sesini işittim. "Hemen geliyorum."

Çagıl'dan

Masadan kalktıktan sonra kantinden de çıktım. Gerçekten çok daralmıştım. Bu kadar kalabalık ortamlardan hoşlanmıyorum çünkü o ortamdan birine bile sevgi beslersem benim için kötü oluyordu. Ailemi kaybettikten sonra yanımda bir ablam bir de iki tane kardeşim dediğim insan vardı. Başka da kimse yoktu ve ben her gece yattığımda sabah onları görebilmek için dua ediyorum. Her ne kadar onlar bende bu kadar etki bıraktığını bilmese de o kaza bende derin bir korku bırakmıştı. Evet, belki daha küçük olabilirdim ama büyürken annem ve babamın eksikliğini hissetmiştim. Anasınıfında herkes annesinden babasından ayrılmamak için ağlardı ama benim yanımda ablam olurdu, kendisinin de okula gideceğini söylerdi. Ağlayamazdım yani. Benim ablam ağlasamda gitmek zorundaydı. Herkes öğlen olduğu zaman eve giderdi ama benim ablam okulda olduğu için ben hem sabah öğrencileri ile hem de öğlen öğrencileri ile okulda kalırdım. Bunlar çok ufak detaylardı ama o kadar küçükken etkiliyordu işte.

KARIŞIK DONDURMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin