37- Ç&G Roma

2.5K 268 304
                                    


°°°

Selaam :)

[□■□■□]

●●● 

"Birincisiiii, iyice iyileşeceksin. iyileşmeden asla bi'şey yapmak yok. Ve ikincisiiiii, her ne yapacaksan ben de olacağım." dedim başımla kendi kendimi onaylarken.

"Saçmalama. Öyle bi'şey olmayacak.", dedi doğrudan.

"Neden olmuyormuş? Bal gibi de olur." Birazcık çemkirmiş olabilirim.

"Ben de olacağım.", diyerek Yeliz girdi içeri.

"Haaahh.!", dedi Gökçe bir Yeliz'e bir bana bakarken. "Birdiniz iki oldunuz başıma. ikinizde oturun oturduğunuz yerde. Kendimi koruyamıyorken, bi'de sizinle uğraşamam." Sonra birden Yeliz'e döndü bir hışımla. "Sen yemek yapmaya gitmemiş miydin? Bu senin kapı dinleme huyunu hiç sevmedim ben, söyleyim!"

"Kapı dinlemedim ki ben. Açık olan bi kapıyı nasıl dinleyebilirim ayrıca? Ben 'Dışardan mı söylesek acaba?', diye size sormaya geliyordum tam ve Çisem'in haklı isteğine ortak olmadan edemedim." Tamamen masum olduğuna ikna etmeye çalışan bir Yeliz duruyordu karşımızda. Konuştukları benim işime geldiği için, asla sesimi çıkarmadım.

"Ya bırak! Sanki seni bilmiyorum ben.", derken sesinin tonu sertti Gökçe'nin.

"Bi dakka yaa? Niye kızıyorsun ki sen Yeliz'e? Sen bizi korumaya çalışırken bi'şey yok, biz seni korumak istediğimiz için yanında olalım deyince mi suç oluyor?"

"Afferin kız çekirge. Göster atom karıncalığını şuna. Arkandayım.", dedi Yeliz Gökçe'ye gözlerini kısarak bakarken.

"Ya saçmalamayın. Konu nereden nereye geldi. Neyin içine çekiyorsunuz beni böyle.? Kimse bi'şey yapmayacak. Gerekli gördüğümde ben yaparım ne yapılacaksa."

"Seni gizli gizli takip ederim.", dedi Yeliz.

"işten ayrılır peşine düşerim.", dedim...

"Üzerine çip takarım.", diye devam etti Yeliz.

"Mesajlarımla taciz ederim.", diyerek tehditlere devam ettim.

"Ya bi durun. Beynimi sulandırıyorsunuz. Yakalayamıyorum sizi. Zaten ağrım var. Uğraştırmayın beni.", dedi Gökçe.

Bütün ruh halim o an değişti yeniden. "Neren ağrıyor? Bi'şey yapmamızı ister misin? Ne yapalım, söyle hemen.", dedim ardı ardına.

Yeliz ve benim meraklı bakışlarımız altında, "Başım ağrıyor.", dedi Gökçe. "Biraz susarsanız geçecek."

"Susacak olmamız, vazgeçtiğimiz anlamına gelmiyor ama onu bil.", dedi cevaben Yeliz.

Aniden, "Bi'şey sorcam.", dedim aklıma dahiyane gelen fikirlerimden birisinin daha oluşumunu tamamlamış olmasına memnun olarak.

"Evet. Ben de 'Nerde kaldı Çisem'in bu 'bi'şey sorcam'ları?' diyordum.", dedi gülümserken. "Sor bakalım."

"Şimdi aynı şey benim başıma gelmiş olsaydı, dahil olmayacak mıydın?"

"ikisi aynı şeyler değil."

"Yoo. Pekâla da aynı şeyler. Sen soruma cevap ver."

Arada Yeliz'in "Hı hı.", diyerek beni onaylama sesi geldi.

YER GÖK bir olsa / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin