47- Ç&G SEN ve BEN

2.7K 332 438
                                    

°°°

Selaam :)

Bu kez çok bekletmediğimi umuyorum?
Ayrıcaa, yüksek ihtimal yarın da buluşacağız. ;)

Bölümü beğeni ve yorumsuz bırakmayın,
Yazarı gaza getirin be azıcık...
Kota sınırı vermiyorum tabii ki.
Siz işinizi bilirsiniz ;)

itiraf ediyorum:
Sizin yeni bölümleri merak edip beklediğiniz gibi,
ben de bazılarınızın nereye ne yorum yapacağını merakla bekliyorum.

Bana hitaben sorularınız olursa,
akşam cevaplayacağım yorumlarınızı.

🖤 Seviliyorsunuz uleyynn 🖤

Buyursunlar efenim

[□■□■□]

●●●

"Çisem, seninle ciddi ciddi konuşalım mı biz biraz?"

"Konuşuyoruz işte. Konuşalım. Ne hakkında konuşacağız ki?"

"Sen ve ben konusunda. Sanırım biraz konuşmalıyız."

●●●

"Sen ve ben mi?", diye sorarken sesimin titreyerek çıktığına emindim ama buna hakim olamadım.

"Evet. Sen ve ben..."

Daha ne söyleyeceğini bile bilmeden telaşlandım. Kötü bir his çöreklendi üzerime. "N'olmuş senle bana? Ne konuşcaz ki? Ne diyeceksin? Söyle dinliyorum."

Gerçekten ne hissedeceğimi bile bilemedim. Zihnimin içi boşaldı, hiç bir şey düşünemez hale geldim o an. Sadece büyük bir boşluğa düşmüşüm gibi bir his ele geçirdi tüm benliğimi. Yapabildiğim kadar Gökçe'nin ağzından çıkacak kelimelere odaklanmaya çalıştım. Etrafımızdaki her şey yok olmuşta bir tek Gökçe'nin silüeti hatta bir tek kıpırdamak üzere olan dudakları vardı karşımda.

Bu konuşmanın gidişatının bariz bir şekilde olumsuz olacağı çok belliydi aslında. Asla hoşuma gitmeyecekti Gökçe'nin söyleyecekleri, buna o kadar emindim ki o an.

"Çisem, sen çok tatlı bir kızsın.", diye başladı Gökçe. işte bu ilk cümle bile başlı başına yeterliydi zaten konuşmanın seyrini anlamak için. "Ve çokta güzelsin. Gerçekten çok güzelsin.", derken başıyla da kendi söylediğini onayladı kendince. "Eminim seninle birlikte olmak isteyen çok kişi olmuştur ve bundan sonra da olacaktır." Yavaş yavaş, sindire sindire konuşuyordu ve bu bana ızdıraptan başka bir şey vermiyordu o an için.

"Evet?", diyebildim sadece.

"Sana karşı dürüst olacağım. Beni sonuna kadar sabırla dinleyebilecek misin?", derken sesindeki yumuşaklığı ama aynı zamanda da netliği kesinlikle farkedebiliyordum.

"Seni dinliyorum.", dedim sesimin çıktığı kadar ve gözlerinden kendimi asla uzaklaştıramadan.

"Bugün çok daha net anladım ki, en iyi ihtimalle benden hoşlandığını düşünüyorsun.", dedi ve benden onay almak ister gibi bekledi biraz.

Hoşlanmak mı? Ne hoşlanması be? Aşık oldum ben sana ulan, aşık!

Yine de tepkisiz kalmayı tercih ettim devam etmesi için. Çünkü devamında ne geleceğini korksamda biliyordum galiba. Bilmek istiyor muyum, onu da bilmiyorum ama cevap vermek yerine susmayı denemek daha az korkutucu olanı gibiydi sanki. Ben ne dersem diyeyim, belli ki Gökçe kafasında oturtmuştu söyleyeceklerini sonuçta. Konuşmanın gidişi kötü olacaksa, ki kesinlikle öyle olacak gibi duruyor, en azından daha az hasarla çıkarım gibi geldi nedense.

YER GÖK bir olsa / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin