0.9

3.9K 494 120
                                    

önünde beliren mor-beyaz menekşeler ve duyduğu soruyla resmen şoka giren jisung'a minho gözlerini kocaman açarak baktı.

"sungie?"jisung konuşmak istiyordu ama sanki sessiz bir sinemadaydı. ne demesi gerektiğini bilmiyor— hayır bunun bir rüya olma ihtimalini sorguluyordu.

"neden bir şey söylemiyorsun ama ya!"diyerek menekşeleri yavaşça ama kızgın bir şekilde jisung'un kollarına bıraktı.

"b-ben ne?"kafasını iki yana salladı. kendine gelmeliydi. "çıkma teklifi mi ettin? ama sen a-arkadaş?"konuşmayı yeni öğrenen bir bebek gibi kekelemesi minho'yu eğlendirdi. hatta dudaklarını birbirine bastırdı, gülmesini engellemeye çalıştı.

"aslında o bir yemdi, yaniii~"diyerek kelimeyi sevimlice uzattı. "arkadaş olduğumuzu düşünüyordum, ta ki felix ve changbin'in kafama vurmasıyla neler olduğunu cidden anlayana kadar."

saçlarını okşayıp ardından devam etti "benim için ne ifade ettiğini bende bilmiyordum, anlayana kadar."ayakta duruyordu ve jisung da hala oturuyordu. şok üstüne şok atlatmak zor olmalıydı.

"beni tanıyorsun sungie, ben bir şeyi anlamak için günlerce kurcalamam. bir şeyi yapmak istediğimde yaparım ya da kötü de olsa sonuçlarından korkmam. bu yüzden sana geldim."

tane tane söylediği şeylerin farkına varınca jisung başını hızla minho'ya çevirdi. ikisininde kalbi hızla atsa da, minho ona nazaran daha sakin ve kararlı duruyordu. yalan söylemiyordu, bahane üretmiyordu, ne yapmak istediyse onu yapıyordu.

"eee, teklifime cevap alamayacak mıyım?"diyerek endişe içeren sesine hafifçe gülümsedi ve o da yapmak istediğini yaptı.

"bilmiyormuş gibi davranma,"diyerek hızla ayakta olan zayıf çocuğu kucağına çekti. dudakları önce minho'nun soğuk çenesini turlarken çoktan gözlerini kapatmış olan minho da, kollarını jisung'un boynuna doladı. normalde de sarılsalar da bu başka bir andı.

"teklif eden ben olmalıydım,"son defa dudakları pembe yanağı ıslatırken geri çekildi. büyük olan gözlerini bu cümleye karşı attı ve kaşları çatıldı.

"bu ilişki de hyung olan benim!"diye mızmızlanırken jisung güldü. kendi çocuksuluğunun ve şımarıklığının farkında olmayan bu hyung onu kesinlikle aptala çeviriyordu. hala kucağında olan minho iyice jisung'a sarıldı ve kafasını omzuna koydu.

"bana yarın şeker alır mısın?"

ikisi de gülüştüler.

stream going dumb arkadaslar!

sugar crash •minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin