Silahlı dedektiflik bürosunda çalışıyorsun ve görevin Akutagawa'yı izlemek:
Sabahın erken saatlerinde hiçbir anormallik yoktu, ortalık gayet sakindi, hatta gereğinden fazla sakindi. Bu anormal derecede olan sakinlik akşama doğru bozulmaya başladı.
Akutagawa, durup dururken Silahlı dedektiflik bürosuna geldi. Bunu şüpheli buldun, ama elinde kanıt olmadığı için sessizce izlemeye devam ettin.
Dazai'ın, bürodan çıkışıyla eş zamanlı olarak, Akutagawa da gayet sakin ve yavaş adımlarla Dazai'ın peşinden gitti.
Şuan zincirleme bir takipleşmenin içersindeydiniz; Akutagawa Dazai'ı, sen Akutagawa'yı takip ediyordun. Yaklaşık 15 dakika gibi bir sürenin sonunda, Dazai bir çıkmak sokağa girdi.
Akutagawa, Dazai'ın girdiği çıkmaz sokağa adımladığında şok olmuş gibi gözüküyordu. Sen de, merakına yenik düşüp onu neyin bu kadar şok ettiğini görmek için aceleyle Akutagawa'nın baktığı sokağa kafanı uzattın.
Gördüğün manzara karşısında ağzın beş karış açılmıştı. Dazai ve Chuuya'nın öpüştüğünü şahit olmak doğal olarak senin shipper kalbini yerinden oynatacak düzeyde bir etki yaratmıştı. Geçirdiğin küçük çaplı şokun ardından çabucak toparlandın, ve bu fırsatı geri tepmemek için aceleyle telefonunu çıkarıp fotoğraflarını çekmek için tuşa bastın, ama maalesef flash'ı açık unuttmuştun ve tabii ki Dazai seni fark etti...
Sen olsan ne yapardın?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
