"Mağlum biliyorsunuz ki, yaptığım yasal bir iş değil."

184 22 22
                                    

Kısa gibi ama öz ;] > iyi okumalar dilerim <
...
Limandan sonra şanslı olacaklardı ki, karşılarına boş bir taksi çıkmıştı. Taksiye binip yeri tarif ettiler ve yarım saate yakın kalacakları otele vardılar.

Vardıkları gibi hemen eşyalarını yerleştirip oradan çıktılar ve onlara silahlarını teslim edecek kişiye doğru arabayı sürdüler. Arabayla belli bir sokağa kadar gidebilirlerdi, bir süre sonra yürümeliydiler.

Adrien bıkkınlıkla araba için park yeri ararken, o sırada Marinette onlara verilen planı inceliyordu. Nihayet Adrien boş bir yer bulduğunda, yüzünde birkaç saniye süren bir sevinçle arabayı park etti.

"Geldik, inelim hadi." Marinette onu onaylayıp etrafta resmen hareket etmeyi zorlaştıran dağınık kağıtları topladı ve çantasına koyup dışarı çıktı.

"Burası mı? Oysaki, ben daha kaliteli ve yeni bir
yer bekliyordum." dedi Marinette oraya bakarak. Adrien başını onaylarmışçasına sallarken o sırada içeriden ellerini kirlilikten koyu kırmızı ile mora yakın bir renge dönmüş bir bezle silen birisi çıktı.

Her ne kadar ilk yüz ifadesi ciddi olsa da, onları gördükten sonra yüzüne hafif bir tebessüm ekledi
ve onları daha iyi karşılamak için ellerini sildiği bezi yanındaki çalışanlarından birisine attı.

"Siz Marinette ve Adrien olmalısınız, hoşgeldiniz. Umarız ki, rahat bir yolculuk geçirmişsinizdir."

Adam konuşmasını bitirdikten birkaç saniye sonra yine devam etti, "Ayrıca, sizlere vermem gereken mallar içeride. Ama isterseniz önce içeriye geçip biraz sohbet edelim. Sizleri en son siz küçükken görebilmiştim." dedi onlara gülümseyerek bakıp.

"Hatta, sizin bu işi yapacağınızı, özellikle de bu şirkette yapacağınızı hiç tahmin edememiştim. Doğruyu kararı seçmek ve vermek önemlidir."

"Herneyse, hadi sizi içeri alayım daha fazla bu soğukta bekletmeden." dedi ve adam Adrien ile Marinette'in şu ana kadar bir şey demesine fırsat vermeyerek. Onları içeri alıp, sıcak bir şeyler verdi.

Marinette sıcak bitki çayını yudumladıktan sonra geri önlerindeki küçük yuvarlak masaya koydu ve önce Adrien'a bakıp daha sonrasında da karşısında ki adama bakıp ellerini ısıtmaya çalışarak konuştu.

"Aslında size misafirperverliğiniz için gerçekten çok minnettarız fakat, sizinde anlayabileceği gibi bizim tamamlamamız gereken bir görev var." dedi ve çayının kalanını bitirip geri masaya koydu.

"Anlıyorum. Sizlerin ihtiyaçları bodrum katta. Mağlum biliyorsunuz ki, yaptığım yasal bir iş değil. Bekleyin, elemanlarım sizlere getirecektir." dedi ve adam kalkıp çalışanına baktı.

Birkaç dakikaya onların silahları geldiğinde ikiside birisini bellerine, diğerini ise üzerilerinde ki uzun paltonun içindeki cebe sakladılar. Orta yaşlı adama veda etmeden önce teşekkür ettiler ve oradan hızlı bir şekilde otomatik kapıdan geçerek ayrıldılar.

"Sonunda-" Adrien Marinette'nin sözünü keserek hemen aklındaki soruyu dile getirdi. "Yaşlı adamın bizim ve özellikle de şirket hakkında dedikleri... Sence de cidden olaylar dahada karışık olmaya başlamıyor mu? Yani, bilirsin. Şirket hakkında."

"Aynı fikirdeyim, fakat şu anda bunu düşünmek için zamanımız yok. En iyisi bu görevi halledip, daha sonrasında onlarla bu konuyu konuşmak."

Adrien onun dediğine başını yukarı aşağı doğru sallayarak onay verdi ve önüne dönüp yola baktı. Yaklaşık yarım saate oraya vardıklarında arabayı pek göz önünde bulunmaya bir yere park etmiştiler.

İkiside uzun çitlerin etrafında içeriye girmek için yol arıyorken, karşılarına tahtadan yapılmış kırık kapı çıktı. Marinette Adrien'ı yanına çağırdıktan sonra ikiside içeriye girdi. Ev sessizdi fakat içeride birileri olması gerekiyordu, yani onlara böyle söylemişti.

Evin alt katı her ne kadar eskimiş hatta tozlanmış olsa da, diğer üst kat diğerine kıyasla daha temiz ve kaliteli duruyordu. Adrien, Marinette hala aşağı katı incelerken yukarı kata çıkmış, etrafına bakınıyordu.

Daha sonrasında karşısında iki tane kapı gördü. Birisi beyaz, diğeri ise siyahtı. Adrien şaşkınlıkla koskoca geniş ve büyüm katta sadece iki tane oda olmasına şaşırmıştı. Marinette de birkaç dakika sonra onun yanına yukarı çıktığında kapıya baktı.

Marinette etrafa bakıyorken, bir şeyler hatırlamaya çalışıyor gibiydi. Hatırladıktan sonra Adrien tam siyah kapıya girecekken, onun kolunu hızlıca tutup geri çekti. Adrien anlamamış şekilde ona bakıyordu.

"Ne-"

"Siyah; güç, hırs, hüzün ve ölümü temsil eder. Beyaz; güvenilirlik, masumiyet veya saflığı ifade eder. Gitmeden önce bir süre düşünmemiz gerek."

"Anlıyorum... Ya tam tersi çıkarsa?"

"O zaman ikimizde tehlikedeyiz demektir."

"Bu da demek oluyor ki, ikimizde beraber test edeceğiz. İki kapıyı da, tek başımıza değil." dedi Adrien ve Marinette etrafına bakarak onu onayladı. İkiside ilk önce beyaz odaya girme kararı almıştı.

Kapıyı tıklatmadan açtılar ve içeriye girince büyük bir şok geçirdiler. Beyaz kapının tam tersi olacağını tahmin etmişlerdi ve evet, tahminleri doğru çıkmış ama içeride tahmin bile etmedikleri görüntü vardı.
...
HAHAHAHAA YİNE EN SEVDİĞİNİZ YAZARINIZ EN İYİ YERDE KESTİ! ŞİMDİ YİNE 1 HAFTA'YA YAKIN BİR SÜRE BEKLEMENİZ GEREKECEK!

— Cidden bazen Thomas'a bu konuda çok benzediğimi düşünüyorum HDBSJDNDBLSMS herneyse, umarım ki günleriniz güzel ve sağlıklı geçiyordur aynı zamanda da umarım ki bugün ki bölümü de beğenmişsinizdir <3 eğer bölüm hoşunuza gittiyse oy vermeyi ve düşüncelerinizi yorum olarak yazmayı unutmayın!

BU ARADA BU KİTABIN 40. BÖLÜMÜ OLDU ARTIK KİTAP 40 BÖLÜME ULAŞTI, BAKALIM DAHA KAÇA KADAR GİDECEĞİZ? HADİ, SİZLER TAHMİNLERİNİZİ YAZIN VE SONRASINDA BU KİTAP BİTİNCE BAKALIM KİMİN TAHMİNİ DOĞRU'YA YAKLAŞMIŞ YA DA DOĞRU ÇIKMIŞ OLMUŞ? :)

Sizleri seviyorum,
kendinize iyi bakın honeybees! <3
...
@reuxleus

speechless | adrienetteWhere stories live. Discover now