Aqua Erecto

714 59 105
                                    

"Granger." Hermione duyduğu belli belirsiz sesle irkildi. Gecenin bu saatinde kim sesleniyordu genç kıza?

"Granger!" Hermione hızla yatağından kalktı. Kolundaki saate yöneldiğinde sabahın 03.52 olduğunu gördü ve gözlerini ovuşturdu. Sesin nerden geldiğini ve kim olduğunu bulamamak sinirini bir miktar bozmuştu.

"Burdayım." Hermione sağa sola yalpalaya yalpalaya yürüyordu. Resmen uyku sarhoşuydu. Ron bu haline gülüp aşağıdan yerini belli etti. Hermione merdivenden inip aşağıda ona bakan Ron'u görünce hızlı adımlarla yanına gitti ve omuzlarından ittirerek dışarı çıkardı.

"Merlinin sakalı! Ne işin var burda Ron?" Fısıldayarak konuşuyordu zira kızlar duyarsa büyük dalga konusu olurdu. Ron bu haline bıyık altından güldü.

"Saat sabahın dördü Bay Weasley!" Hermione iyice sinirlenmişti. Yarın dersler vardı ve bu çocuk onu uykusundan ediyordu.

"Yıldızları izleyebilir miyiz?" Ron karşısındaki kahve saçlı kızın şaşkınlığı ile kıkırdadı. "Hem yanımda battaniye de var."

✨✨✨

"Merlinin sakalı! Hermione derse gelmeyecek mi şimdi?" Lia kendine gelmeye çalışıyordu. Olacak şey değildi! Hermione Granger derse gelmeyecek miydi şimdi?

"Git başımdan Lia. Ash bana not tutar." Ağzı yastık yüzünden yumulmuş, bişeyler gevelemişti.

"Doğru söyle yoksa sende Ron'a olan aşkından dolayı biraz özü içip sızdın mı?" Ginny, Luna'nın omzuna vurup kıkırdadı. Hermione birkaç şey daha gevelemiş fakat kimse anlamamıştı.

Dün çok güzeldi Hermione için. Ron'un sorusuna hemen Evet! Demiş ve beraber aşağıya inmişlerdi. Hava ılıktı. Yere oturup yıldızları izlemeye başlamışlardı. Beş dakika ikisinden de çıt çıkmayınca Hermione sıkılıp kendini yere atmış, Ron'u da yanına çekmişti. Uzun bir süre gülüştükten sonra birbirlerinin gözlerine bakakalmışlardı.

"Sen, çok güzelsin Herm." Ron melül melül gözlerine bakarak kendinde değilmiş gibi söylemişti bu cümleyi. Ne dediğinin farkına varınca bir anda doğrulup özür dilemeye başlamıştı Hermione'den. Fakat Hermione doğrulup bir anda Ron'u öpmeye başlayınca her şeyin tam zamanı olduğu anlaşılmıştı.

Hermione dün gece aklına gelince belli belirsiz gülümsedi. Odadaki seslerden rahatsız olup arkasını döndü ve yastığı ile kulaklarını tıkadı.

"Derste yeni konuya geçersek ne olacak Hermione?" Luna cüplesinin yakalarını düzeltti ve Hermione'nin düşen elini yavaşça yatağa koydu.

"Rahat bırakın kızı ya. Hadi inelim. Öğle arasında geliriz yine yanına." Ash asasını cüppesinin cebine koymuş, Hermione'nin komodinin üzerine de sütlü gevrek hazırlayıp bırakmıştı.

✨✨✨

"Ne yani dün Ron ve Hermione öpüşmüş mü?" Lia heyecanla ellerini birbirine çarptı.

"Gece romantik beyimiz yıldızları izlemeyi teklif etmiş. Hermione'de dünden hazırmış zaten. Sohbet ederlerken tutup Ron'u öpmüş sonra da odasına kaçmış." Ash gülümseyip mısır gevreğinden bir kaşık daha aldı. Bir bir çiftleri gerçekleşiyordu.

"Of milletin arkasından konuşup durmayın. Başka konunuz mu yok sizin?" Ginny gerginlikle nefesini verdi ve gevreğinin içine çikolata taneleri attı asasıyla. Özel hayatın sakız olması ona göre iyi bişey değildi. Hem de böylesine her şeyle dalga geçen arkadaş grupları için asla değildi.

"Evet, anlatmak isterlerse anlatırlar." Neville biten gevrek tabağını kenara itip arkasına yaslandı. Herkesin yemek yeme sesi Umbrige'nin içeriye girmesiyle son bulmuştu.

La Douleur Exquise | Harry Potter FanfictionOnde histórias criam vida. Descubra agora