- dört

468 66 128
                                    

🎸🎸🎸

''NEDEN ÖNÜME GEÇTİN?''

''ARABAN YAVAŞLADI!''

Lee Jeno ile karşılıklı bağırmalarımız sürerken saat akşam 9'a geliyordu, son iki saattir araba oyunu oynamakla meşguldük. Jeno onu yenecek olmama sinirlenmiş olmalı ki konsolu sertçe kenara koymuştu. ''Oynamıyorum.''

''Ağlıyorsun zaten, oynamayalım.''

''Ağlamıyorum.''

''Aynen kardeşim aynen.'' 

Ben de konsolu bırakıp arkana yaslanırken Jeno'ya döndüm. Araba oyunu oynamayı seviyordu ancak kaybetmek ağırına gitmiş olmalıydı. Bu zamana kadar Jaemin'e bile yenilmemişti ve ilk mağlubiyeti yüzünden birazdan ağlayabilirdi. Eve gitmem lazımdı ancak karnım açtı, bu yüzden Jeno'nun bana yemek hazırlaması lazımdı çünkü ben misafirdim. Sırıtarak aramızdaki mesafeyi kapattım ve sol elimi burnuna getirip sıktım. 

''Agu buguu, Jeno ağlıyor mu? Bana yemek hazırlarsa beni yenmesine izin veririm.''

''Kes şunu.'' Burnu kapalı olduğu için çok garip bir ses tonuyla konuşmuştu, sırıttım ve yüzüme eğildim. ''Jeno, Jeno, Jeno... Yemek istiyorum!'' Dudaklarını birbirine bastırmışken yüzünü geri çekmeye çalışıyordu, burnunun kızaracağını bilsem de sıkmaya devam ettim. ''Jeno--''

''Joanne!'' diye sesini yükselttiğinde kaşlarımı çattım ve geri çekildim. ''EH, YETER BE! KALK BANA YEMEK HAZIRLA LAN!'' Yumruk yaptığım sağ elimi fazla sert olmadan karnına geçirdiğimde dudakları arasından küçük bir inilti çıkmıştı. Hep böyleydik işte, Tom ve Jerry.

'Üff...'' Karnını tutarak ayağa kalktığında sırıttım. Sanırım ancak böyle yola geliyordu. ''Şiddet yanlısısın.''

Ağzımı kocaman açtım ve işaret parmağımı ona doğrulttum. ''İftira. Ne münasebet canım...'' Rahatça arkaya yaslanırken Jeno birkaç şey mırıldanarak mutfağa ilerlemişti. Ben de onu tek bırakmamak için oyunu kapattım ve mutfağa ilerledim. Jeno tezgahın başındaydı ve bir şeyler kesiyordu. Hızlıca yanına ilerleyip hafifçe zıpladım ve tezgahın boş olan kısmına oturdum.

''Bana ne yapacaksın?'' diye sordum kestiği patateslere bakarken. Başını kaldırdı ve ardından tek kaşını havalandırdı. ''Yemek?''

''Wow, dünya mutfağına yeni bir eser ekleyeceksin demek. Seni tüm dünya tanıyacak artık.'' Ellerimi ilk önce birbirine sürttüm ve alkışladım ardından. ''Dünyaca ünlü şef Lee Jeno'nun sevgilisi olarak tanınmak güzel.''

''Ne?''

Ne?

Birkaç saniye duraksadım kendi dediğim şeyle, anında ağzımı kapattım ancak Jeno gülümsüyordu. Elindeki bıçağı bırakıp yüzüme yaklaştı. ''Sevgilim mi?''

Gülümsemeye devam ediyordu ancak ben dudaklarımı ellerimle örtmüş, kocaman açılmış gözlerimle ona bakıyordum. ''Eğer sevgilim olmak istiyorsan,'' İki elini de tezgahın yanına koydu, yüzünü yüzümün hizasına getirdi. ''Önünde hiçbir engel yok.''

Burnuma minik bir öpücük kondurup geri çekildiğinde gülümsemeye devam ediyordu.

🎸🎸🎸

GIRLFRIENDWhere stories live. Discover now