- yirmi beş

289 45 28
                                    

🎸🎸🎸

''Öğlen yemeğine ne yiyelim?''

Günlerden çarşambaydı, ikimizin de dersi olmadığı için Jenoların evine gelmiştim. Geçen gün üşendiğimden gidemesem de şimdi oturmuş ve ne yiyeceğimizi düşünüyorduk. Salonun geniş penceresinden içeri turuncu güneş ışıkları giriyordu, ikimiz de koltukta uzanmış ve bacaklarımızı uzatmıştık orta sehpaya. Bacaklarımı uzatabilmek için aşağı kaymıştım ve Jeno da bu fırsattan yararlanıp kollarını başıma (evet başıma) sarmıştı.

''Pizza olabilir.''

''Sen ödeyeceksen neden olmasın?'' diye konuştum ben de, güldüğümde Jeno da gülmüştü. Sabahtan beri bir şey yememiştim ve açtım, Jeno ise açlığını pek hisseden biri değildi. ''Hadi Jeno,'' diye mırıldandım oturduğum yerde dikleşmeye çalışarak. ''Acıktım ben. Pizza yiyelim.''

''Tamam.'' Kısaca onay verip telefonunu çıkarttığında elimdeki oyun konsolunu kucağıma bıraktım. Sabahtan beri yedi tur oyun oynamıştık ve bunun beş turunu ben kazanmıştım, karşılığında ne isteyeceğimi de daha kararlaştırmamıştım. Başımı kaldırıp Jeno'ya baktığımda telefonu kenara koymuştu, sipariş vermişti sanırım. 

''Jeno.'' diye mırıldandım gülümseyerek. Kollarından kurtulup dizlerim üzerinde durdum koltuğun üstünde. Başını salladı devam etmem için. Bense gülümsedim ve kollarımı boynuna sarıp ellerimi saçlarına daldırdım. ''Çift olalım istiyorum.'' diye konuştum gözlerine bakarak.

Gülümseyip ellerini belime sarmıştı o da. ''Hmm, nasıl olacak o?''

''Ben de saçlarımı maviye boyatacağım.'' Burnumu burnuna sürterek konuştuğumda kaşlarını çatmıştı. ''Mavi?''

''Senin saçların da mavi.'' diyerek başımı hafifçe yana eğdim. Jetonu köşeliydi galiba, geç düşüyordu. Gülümseyip dudaklarımı dudaklarına yumuşakça bastırırken fırsattan yararlanarak saçlarını karıştırdım. Dudakları dudaklarıma yumuşak bir şekilde baskı yaparken geri çekildi bir anda.

''Joanne, senden nefret ediyorum.'' Güldüm sadece, konuşmama bile izin vermeden başını boynuma gömmüş, omzum ve boynum arasında kalan yeri öpmeye başlamıştı. ''Ben de senden nefret ediyorum.'' diye konuştum tekrar gülerek. İçim titriyordu ve bunu sadece birkaç öpücükle yapması içimdeki oppacıyı açığa çıkarıyordu. 

''Ama seni öpmeyi seviyorum.'' Tekrar mırıldandığında başını boynumdan kaldırmış ve dudaklarımızı tekrar birleştirmişti. Sadece gülümsemekle yetindim, onunla olmak beni mutlu ediyordu.

🎸🎸🎸

ne zaman ki jie gizli bir oppacı olduğunu belli eder:

GIRLFRIENDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin