Warrior

1.2K 168 220
                                    

Bölüm Şarkısı:
Demi Lovato - Warrior
Medyadan açarak dinleyebilirsiniz.

Abertha'nın tüm hayatını okumaya hazır mıyız? Çünkü Bucky dinlemek için oldukça hazır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Abertha'nın tüm hayatını okumaya hazır mıyız? Çünkü Bucky dinlemek için oldukça hazır.
👌🏻🖤
Lütfen rahat bir pozisyona geçelim. Uzun bir konuşma olacak.

The Falcon and The Winter Soldier'ın 5.bölümünde Sam ve Bucky arasında geçen diyaloğa benzer bir sahneyi bu bölüm için yazmıştım. İzlerken sanki The Chariot sahnesi izlermiş gibi oldum...🥺
Eğer benzerliği fark ederseniz diye bilmenizi istedim. İzlemeden günler önce ben yazmıştım zaten💖

╰☆╮

Bu benim asla
anlatmadığım bir hikaye.
Kurtulmak için,
içimden çıkarıp atacağım.

Ölümün rengi nedir? Kırmızı mı? Yoksa siyah mı? Belki de beyazdır. Ölüm korkutucu gibi dursada sonuç olarak huzura kavuşmak demek değil midir? Abertha ölümden korktuğunu düşünmüyordu. Onun korkusu, başkalarını ölüme sürüklemekti.

Sürekli gücünü kullanmasını istiyorlardı. Testler yapmak, ne kadar kontrol altında tutabileceğini öğrenmek istiyorlardı. Bu ilk başlarda kolaydı. Abertha şaşırtıcı şekilde çabuk kavramıştı.

Ama işler sonradan ters gitmişti.

Gücü, içindeki öfkesini ortaya çıkartıyordu. Ve ne kadar öfkelenirse o kadar karanlık bir güç çıkıyordu. Kontrol edemiyor, ve edemediğinde istemediği şeyler yapmak zorunda kalıyordu. Sanki içinden bir başkası çıkıyor ve gücünü kullanarak etrafa zarar veriyordu.

Ölümün kollarına doğru attığı bedenler etrafa saçılmıştı. Tek istediği yalnız kalmaktı. Üstüne gelmelerini istemiyordu. Rahat bırakılmak istiyordu sadece. Ama izin vermiyorlardı.

Yine test için onu odasından almışlardı. Camlı bir odaya konmuş, gücünü kullanmasını istiyorlardı. Abertha bunu yapmamak için yalvarıyordu. Kontrol edemeyeceğini, kötü şeyler olacağını dile getiriyordu. Ama onu dinlemedikleri o kadar belliydi ki...

Mecburen gücünü ortaya çıkarıyor, ve ardından geleceklere engel olamıyordu. Kapının önünde dikilen birkaç HYDRA ajanını anında öldürmüş, onu durdurması için içeriye yollanan diğer ekip ajanları da etrafa fırlatmıştı.

Kalbi deli gibi çarpıyor, adrenalin dolu hissediyordu. Ve bu hisse içten içe bayılıyordu. Öldürdüğü insanların acı çığlıkları, kemiklerinin kırılırken çıkardığı seslerden haz duyuyordu.

HYDRA'dan kaçtığında, önüne çıkan tüm masum insanları da aynı o hazla öldürmüştü. Yalvarışlarını dinlememiş, sadece öldürmenin verdiği o gerçeklik hissin tadını çıkarmıştı.

The Chariot • Bucky BarnesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin