Bölüm Şarkısı: Lana Del Rey - Brooklyn Baby Medyadan açarak dinleyebilirsiniz.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
╰☆╮
Seni sevmek için çok genç olduğumu söylüyorlar. Neye ihtiyacım olduğunu bilmiyorum.
Telefon ekranında dönen ses kaydını dinleyen Sam, kadının tüm yaşadıkları için üzüntüyle doldu. Bucky, Abertha'dan habersizce tüm konuşmalarını kayıt almış ve Sam'e dinlettirmişti. Yaptığının yanlış bir şey olduğunu biliyordu ama Sam'in de kendisine inanmasını istiyordu.
"İlk olarak... kuliste gösterdiği performans için Oscarı kazanması gerekiyor." diye hem alay edip hem de alttan alttan sinirlendi, Sam. "İkinci olarak da... neden bana söylemeden gittin?"
Bucky, "Öylece gitmeme izin vermezdin." diye basitçe cevapladı.
"Eee... için rahatladı mı peki?" diye sordu Sam kızgınlığını bir kenara iterek.
"Rahatlaması gerekiyordu." Bucky, telefonundaki ses kaydı başa dönerken Abertha'nın hiçbir duygu barındırmadan anlattığı hikayesini tekrar duydu.
"Ama şimdi de üzülüyorsun, değil mi? Abertha için."
"Anlatması için zorlamamalıydım. Gözlerindeki o bakışı görmeliydin Sam. Tekrar hatırladığı için resmen kahrolmuştu."
"Eh, suç senin." Sam açık sözlülükle konuştu. "Anlatmak istemediğini baştan söylemiş. Aptal herifin tekisin."
Bucky'nin bozuk olan morali Sam'in yardımıyla daha çok bozuldu. Abertha ile tekrar konuşup bir şeyleri halletmesi gerektiğinin farkındaydı.
╰☆╮
Anlamadığımı sanıyorlar. Sen benim donmuş buz gibi olduğumu söylüyorsun.
"Fransa'ya gittin sanıyordum. Ama bir bakıyorum uçağa bile binmemişsin!"
Abertha'nın menajeri Hanna, ona kızarak mutfaktan konuşuyordu. Onun için endişelenmişti. Abertha onun bu ilgisi için minnettardı. Ama o akşam Bucky Barnes evine geldiğinde tabii ki de havaalanında gitmemiş ve o uçağa binmemişti. Hanna'yı da arayıp haber vermeyi unutmuştu.
"Söyledim ya, plan iptal oldu." Abertha salondaki koltuğunda otururken şakaklarını ovuyordu. Hanna mutfaktan iki bardak ile çıkarken kadına ilerledi ve bardaklardan birini ona uzattı.
"Sağ ol." Abertha kahve dolu bardağı dikkatlice aldı.
"Benden sakladığın bir şey yok değil mi?" Hanna onun karşısına otururken kahvesinden bir yudum aldı. "Hasta gibisin."
