nine

306 33 6
                                    

SP:Severus Snape
D:Draco Malfoy

Draco...

Beni mi savunmuştu, Merlin ne yapmaya çalışıyor.

SP: öyle mi? Bunun için iki binadan da puan kırardım ama bu seferlik öyle olsun, şimdi hemen yurtlarınıza.

-peki efendim.

Hızlıca yürümeye başladım, Merlin... niye böyle yapmıştı.

Biraz uzaklaştıktan sonra kafamı yana çevirdim, Draco sırıtarak bana bakıyordu.

-sırıtma! niye beni kurtarmaya çalıştın.

D: Severus sana ceza verecekti Potter ya da binandan puan kırıcaktı, bunu istemem.

Göz devirdim, beni zehirleyip bir şey yokmuş gibi davranması sinirimi bozuyordu.

D: Hey hadi ama, dur bi saniye ben seni zehirlemeye felan çalışmadım.

Şaşkınca ona baktım, aklımı mı okumuştu bu.

D: ve evet aklını okudum.

-Draco! Şey yani Malfoy.

D: sorun değil Draco diyebilirsin.

-ne yani isminle seslendiğim için kızmayacak mısın?

Ellerini cebine koydu.

D: hayır niye kızayım.

-ne bileyim yani şey, diğerlerine kızıyorsun ya.

D: onlar ismimle seslenmeye layık değiller çünkü.

-benim öyle olduğumu mu düşünüyorsun?

D: evet, niye şaşırdın?

-yoo, şaşırmadım.

D: Peki öyleyse gelelim zehirleme konusuna.

-evet gelelim, o gün sadece senin gönderdiğin çikolatalardan yedim ben, yani başka bir şeyden zehirlenme ihtimalim yok.

Bu sefer o şaşkınca bakıyordu.

D: iyi de o çikolataların zehirli olma ihtimali yok.

-nasıl amına koyayım.

D: ne nasıl Potter, onlar büyücü dünyasının en iyi çikolatalarıdır, gönderdiğim çikolatalar yüzünden olduğuna emin misin?

-eminim, başka bir şey yemedim ki.

D: Harry...

-Merlin, ben o zaman niye zehirlendim.

D: belki de birisi seni bilerek zehirlemeye çalıştı, odanı hep kilitler misin?

-Hayır yani genellikle kilitlemem.

D: salak mısın? Al işte.

-ya tamam kızma.

D: Harry bak belli ki bir yanlış anlaşılma olmuş, ama niye zehirlendiğini bulucam ben tamam mı?

Buruk bir gülümsemeyle başımı salladım.

-tamam.

D: eh artık engelimi de kaldırırsın.

Küçük bir kahkaha attım.

-kaldırırım.

D: Peki o zaman şey, iyi geceler.

-iyi geceler, şey Draco.

Tek kaşını kaldırıp baktı.

D: söyle.

-ben özür dilerim, seni dinlemeden haraket etmemeliydim ve şey, baban gibi değilsin Draco, sen daha farklısın.

D: önemli değil, iyi uykular.

-sana da.

Draco zindanlara doğru giderken bakışlarım istemsizce ihtiyaç odasına kaydı, uykum yoktu ve biraz ortalığı karıştırabilirdim.

Sessizce ihtiyaç odasına girip etrafa baktım, çok fazla bir şey yoktu, kelid aynasını görmemle duraksadım, en son kelid aynasına baktığım da birinci sınıftım ve o zaman annem ve babamı görmüştüm, tekrar görme umuduyla aynaya yaklaştım, burukça gülümseyip aynanın üstündeki kumaş parçasını indirdim, gözlerimi kapattım, Merlin ikisini de uzun zamandır görmüyordum, yavaşça gözlerimi açtım, gördüğüm şey karşısın da biraz afallasam da sevinmiştim.

Umarım beğeniyorsunuzdur🥺

𝐟𝐥𝐚𝐰𝐥𝐞𝐬𝐬/𝐝𝐫𝐚𝐫𝐫𝐲Where stories live. Discover now