𝐟𝐥𝐚𝐰𝐥𝐞𝐬𝐬/𝐝𝐫𝐚𝐫𝐫𝐲

eleven

D:Draco Malfoy

İç çekip Draco'ya baktım.

-"sen neden buradasın peki?"

Draco'ya dikkatli baktığımda gözlerinin kızardığını görmüştüm, ağlamış mıydı o?
Elimi yüzüne koyup baş parmağımı göz çevresinde gezdirdim.

-"ağlamışsın?"

Benim bakmaya kıyamadığım mavi-gri gözleri kıpkırmızı olmuştu.

D: ben ve ağlamak, hah tabi ki hayır. Koskoca Draco Malfoy ağlar mı?

-"koskoca? Daha 17 yaşındayız Draco, ayrıca daha büyük olsak bile ağlayabilirsin. Çünkü ağlamak da normal bir durum."

D: neyse boşver beni.

-"hayır boşvermiyorum."

Draco arkasına yaslanmış karşıya bakmaya başlamıştı, bu durumdan istifade onu incelemeye başlamıştım.
Merlin.. gerçekten de fazla güzeldi.

D: bana öyle bakmayı kesmezsen aşık olduğunu düşüneceğim.

Öyleyim zaten.
Gülerek söylemişti.
Omuz silktim

-"istediğini düşünebilirsin Malfoy."

D: kalk ayağa.

-"ne?"

D: ayağa kalk dememden ne anlıyorsun acaba?

Göz devirip ayağa kalktım, o da kalkmıştı.

-"ne yapacağız?"

D: çok konuşuyorsun Potter. Yürü.

Yürümeye başladık, hala ne yapacağımızı bilmiyordum. Ah hadi ama bilmeye hakkım vardı.
Ağzımı açmış kendimi savunacakken Draco konuşmuştu.

D: Sshh sessiz.

Yine zindanlara gidiyorduk.

-"Merlin yakalanacağız bir gün."

D: ne o yoksa benimle görülmekten mi korkuyorsun Potter?

-"ne hayır yanlış anladın-"

D: şaka yapıyorum sadece..

Odasının kapısını gördüğüm gibi ondan önce koşarak kapının önüne gitmiştim.

-"hadi çok yavaşsın."

D: koşmasaydın.

Hızlı adımlarla yanıma geldiğin de cebinden bir tane anahtar çıkartıp kapıyı açtı. İçeri girmem için işaret verdiğin de kıkırdadım.

-"yüce Draco Malfoy! çok naziksiniz!"

Kıkırdadı.

D: geç hadi içeri.

İçeri girip Draco'ya baktım.

-"şey bugün bitki bilim sınavı vardı"

D: eğer sabah o aptal yaşlıyı dinleseydin duyardın, sınav ertelendi.

-"oh be yaşasın"

Bu halime gülmüştü, hadi ama seviniyordum...

D: çalıştın mı sınava? Yarına ertelendi.

-"Aslında Hermione'nin zorla çalıştırmaları hariç hiç çalışmadım.."

Çalışma masasına ilerlemişti, bir tane daha sandalye çekip eliyle gelmemi işaret etmişti, yanına ilerleyip sandalyelerden birisine oturdum. Draco'da yanıma oturmuş kitaplarını çıkartmıştı.

D: derslerde çok dalgınsın Harry...

-"Seni düşünüyorum Draco."

Gülmeye başladı, gülmesi hızla kahkahaya dönüşüyorken onu izliyordum.
Gülüşü, fazla güzeldi.

D: ay hiç güleceğim yoktu Harry, sen ve derste beni düşünmek?!

Ben... duygumu hiçe saymıştı resmen!
Tamam şaka yapıyor gibi söylemiş olabilirdim ama gerçekti...
Önümdeki kitaplara baktım daha sonra başımı kaldırıp çalışma kitabının devamına, bir sürü kitabı vardı, hepsini okumuşmuydu acaba?
Ahh ne kadar mükemmel birisi çok çekicii.

D: sınav Harry sınav, yarın sınavda da yukarıya bakıp Merlin'in yardım etmesini mi bekleyeceksin?

-"Evet!!!"

Güldü ve önümdeki kitabı bana doğru itti.

-"çalışmak istemiyorum!"

D: sınavda kötü yapmanı istemiyorum, o yüzden çalışacağız!

Dudağımı büzdüm.
Bitki bilim dersine çalışmaya başlamıştık, bu yıl gördüğümüz bütün her şeyin üstünden geçmiştik ve küçük küçük notlar çıkartmıştık.
Çok yorulmuş çok uykum gelmişti.
Esnedim.

D: ben ikimize kahve yapayım sonra devam edelim.

-"olur."

Draco kalkmış ve odasının içindeki küçük buzdolabına ilerlemişti ben de başımı masaya yaslamış gözlerimi dinlendirmek için kapatmıştım.

Saniyeler içinde tatlı bir uykuya yenik düşmüştüm.

Draco'dan...

-Kahveleri hazırlamıştım ve büyük bardaklara koymuştum, masaya yaklaşıp iki bardağıda koydum.

D: hadi Harry kalk.

Sandalyeme oturup kahvemden bir yudum aldım, Harry kalkmayınca başımı eğip ona baktım.
Çoktan uykunun derinliklerine gönülmüş gibiydi, bu haline kıkırdadım ve ayağa kalkıp küçük bedenini kucakladım(🤨😁🤧🥹🙂) yatağıma yavaşça bıraktım ve üstünü örttüm.

Yavaşça yanına oturdum ve kafamı başlığa yasladım, derin bir iç çektim.
Ona karşı eskisi gibi hissetmiyordum, ona karşı ne hissettiğimi bilmiyordum ama bu duyguyu birisine hissetmeyeceğimi biliyordum arkadaşlık, düşmanlık, dostluk değildi hissettiğim.
Çok farklıydı.

.

Yazar kitabi hatirlamiş🤨🤨🤨🤨🤨