Hyunjin "Değil mi ya," diyerek onu onaylarken elini asker selamı vermek için alnına götürmüştü. "Bu üniformalar bizde kalacak mı? Fantazi yaparız."
"Atarız çantaya kimsenin ruhu duymaz."
Arkadaşlar merhaba, bu salaklar askerde sevişiyor. Yıllar geçse de akıllanmayan iki gerizekalı işte. Daha fazla konuşmak istemiyorum, ileri sarıyorum.
İleride, hemen birkaç dakika için sonra, bunlar fingirderken onbaşı içeri gelip bunları bir basıyor, gerisini söylemeye dilim varmıyor.
"Bak şimdi izin günümüzden bir önceki gündü. Komutan herkese bir şeyler yaptırıyordu. Biz de Hyunjin'le işimizi bitirip yatakhanede fingirdeşiyorduk, klasik."
Jeongin, asker anılarını arkadaşlarına anlatırken çok normal bir şeymiş gibi bir yüz ifadesi takındı. Hyunjin göz devirmişti.
"Sonra basıldık işte ya. Güzel bir de dayak yedik."
Jisung kahkaha atarken Minho da gülüp Hyunjin'in omzuna vurdu.
"Jeongin'i korurken daha çok dayak yedim."
"Askerde de sevişmezsin," dedi Yongbok içeceğini içerken. Jeongin hemen araya girmişti.
"Canım ya, sevgilinle aynı yere düşmedin diye ağlama artık. Bak kaç sene oldu."
"Ne ağlayacağım? Düşsek de sevişmezdim. Vatanı koruyoruz orada."
"Ne diyon sen ya," diye isyan etti Hyunjin. "Patates soydum amına koyayım."
"O da senin kutsal görevin."
"Ya bu Hyunjin silah tutarken ağlıyordu, komutan da acıdı buna dedi git patates soy."
"Abart Jeongin."
"Ne yalan mı? Gece herkes uyurken yanımda yatıp sabah yerine geçiyordu."
Herkes kahkaha atıp Hyunjin'le dalga geçerken Jeongin anlatmaya devam etti.
"Burası çok korkunç deyip ağlıyordu."
"Jeongin sussan mı artık!"
"Çok şeker bir şey bu ya!"
"Pardon da düğünde ağlayan kimdi?"
Jeongin, zayıf noktasından vurulunca bu sefer herkes daha çok gülmeye başlamıştı çünkü Jeongin düğünde duygulanıp ciddi ciddi ağlamıştı ve kimse susturamamıştı. Tüm fotoğraflarda ağlarken çıkmıştı.
düğünden birkaç kare:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
