Bölüm 4 - Pankek

2.4K 304 40
                                    

Kelime sayımız: 468

''Saat kaç ya?'' diye sordu Jisung çalan telefonuna uzanırken esneyerek ''Efendim?''

''Jisung iyi misin? Neredesin? Bütün gece seni aradım!'' diye bağırdı Chan telefonun öbür ucundan.

''Ne?'' diye sorguladı Jisung etrafına bakınarak, anca ayılmıştı ''Şey.. bir arkadaşımdayım'' diyebildi.

''Arkadaş mı? Sende onlardan var mıydı?'' diye sordu Chan sesinde bir tık şaşkınlıkla.

''Evet, yakında orada olurum'' dedi Jisung gözlerini devirerek.

''Benimle iletişime geçmelisin'' diye başladı Chan ''Çok endişelendim''

''Biliyorum, özür dilerim'' dedi Jisung, asla yalan söylemeyeceğini düşündüğü kişiye doğrudan yalan söylediği için kendini çok kötü hissetmişti.

''Peki o zaman sonra görüşürüz''

Jisung telefonu kapattığında Minho'nun etrafta olup olmadığına baktı, onu göremeyince de bir iç çekti ''Oh be, iyi bari''

Evin sahibine bakmak için yataktan kalktı ve kapıyı hafifçe araladı. Bir kez daha kimseyi göremeyince odadan çıktı ve evde kimsenin olmadığını düşünmeye başladı.

''Burada olduğumu bilmiyor muydu acaba?'' diye sordu kendi kendine mutfağa doğru yürüyerek.

''Hayır, burada olduğunu biliyorum''

Jisung Minho'nun sesini duyduğunda ödü kopmuştu, ev sahibi koltukta uzanıyordu.

''Koltukta mı uyudun?'' diye sordu Jisung dağınık saçlı büyüğüne doğru yaklaşırken.

''Evet'' dedi Minho yorganı üstünden atarak.

Jisung'un gözleri Minho'yu görünce fal taşı gibi açıldı ''Neden üstsüzsün?!'' diye bağırdı gözlerini elleriyle kapatarak.

Minho kendine baktıktan sonra güldü ''Geceleri beni sıcak basıyor, üzgünüm'' dedi tişörtünü üzerine geçirerek ''Bakabilirsin artık koca bebek'' dedi hala gülerken.

''Bebek falan değilim! Sadece abimin sevgilisini üstsüz görmek istemiyorum'' dedi Jisung kafasında hala Minho'nun yarı çıplak görüntüsü dönüyorken.

''Mantıklı... Neyse, buzdolabında ne varsa kullanabilirsin'' dedi Minho odasına doğru giderek.

Jisung bir süre kararsız kaldı, sonrasında dolabı açtığında ise işe yarar hiçbir şey bulamadı ''Vay be, neyi kullanayım ki buradan?'' dedi buzdolabını kapatıp diğer dolapların içini kontrol ederek ''İşte buldum''

Açtığı dolaplardan birkaç malzeme indirdikten sonra bir şeyler hazırlarken de kablosuz kulaklıklarını telefonuna bağlayıp müzik dinlemeye başladı.

''Tamamdır, sevimsiz yaratık için bir ayı'' dedi gülerek.

Minho'ya sevimli bir ayı şeklinde pankek yapmıştı ''Minho! Sana kahvaltı hazırladım!'' diye seslendi.

Minho mutfağa girdiğinde masada kendisi için hazırlanmış dolu bir tabak gördü ''Vay be, evde böyle bir şeyim olduğunu bilmiyordum bile. Chan'ın son gelişinden kalmıştır büyük ihtimalle''

Jisung gözlerini devirdi ''Demek ki abim olmasa burada açlıktan ölecekmişim''

Minho buna sadece gülerken önündekileri yemeye başladı.

''Eee, ailen nerede?'' diye sordu Jisung kendi pankekinden bir ısırık alarak.

''Çok meşguller, o yüzden eve nadiren geliyorlar... Seninkiler nerede?''

Jisung kafasını kaldırdı ''Chan sana söylemedi mi? Geçen sene bir araba kazasında öldüler''

''Çok özür dilerim, bilmiyordum'' dedi Minho Jisung'un elini hafifçe tutarak.

''Sorun değil, senin suçun değildi sonuçta'' dedi Jisung Minho'nun tuttuğu ele bakarak, resmen dalmıştı.

''İyi misin?'' diye sordu Minho Jisung'un nereye daldığına bakarak, ellerine baktığını fark edince ise onu hızlıca bıraktı ''Şey ben- üzgünüm''

''Sorun değil.... Ben de artık gitsem iyi olur'' dedi Jisung toparlanarak ''Kıyafetlerini Chan'la bir dahaki gelişinde veririm'' derken de gülümsedi.

Minho da ufak bir ''Görüşürüz'' dedikten sonra Jisung dış kapıya doğru gitti ve bir kelime daha etmeden çıkıp gitti.

Abimin Sevgilisi -MinSung-Donde viven las historias. Descúbrelo ahora