Bölüm 25 - Gerçek

1.5K 208 15
                                    

Kelime sayımız: 600 

Jisung POV 

''Neden beni öptü ki? Aniden kaçıp geldiğim için kendimi kötü hissediyorum ama cidden durduk yere beni öpünce ne yapabilirdim ki?'' diye mırıldandım eve girerken.  

Kapıyı açar açmaz evin ne kadar sessiz olduğunu fark ettim, yapayalnız hissetmiştim. Mutfağa giderek mikrodalgaya bir paket noodle attım. 

''Neden bir kez olsun mutlu olamıyorum ki?'' derin bir iç çekerek odama girdim ve ceketimi bir kenara attım.  

Elimdeki eldivenleri çıkarıp çıkarmama konusunda kararsız kaldım, ama sonunda çıkarmamaya karar verip onları yanaklarıma dayadım.  

''Umarım sorunsuz şekilde eve gitmiştir'' diye düşündükten sonra da eldivenleri çıkarıp masamın üzerine koydum.  

Yatağıma uzandığımda elimi göğsüme koydum, kalp atışlarımı hissedebiliyordum. İçimden bir his ağladığım yerde uyuyakalacağımı söylüyordu. 

Hyunjinnie☕ 

Hyunjin 
Hey, az önce olan şey için özür dilerim 

Jisung 
Haha önemli değil

Hyunjin 
Bana o gözle bakmadığını biliyorum Jisung 
Ama bana daha bir şans bile vermedin 
Tek bir randevu, tek istediğim bu 

Jisung 
Tamam tamam bir kez randevumuz olabilir
Ama beni McDonald's gibi bir yere götürme sakın

Hyunjin 
Gerçekten mi?? İnatçı olup reddedeceğini düşünmüştüm! 
O zaman yarın seni 8 gibi alırım olur mu? 

Jisung 
Olur
Ama Hyunjin, işler yolunda gitmezse arkadaşlığımızın mahvolmasını istemiyorum

Hyunjin 
Söz veriyorum, hiçbir şey bozulmayacak 
İyi geceler 

Jisung 
İyi geceler 
-Görüldü

 Telefonumu bıraktığımda kızarmaya başladığım için yüzümü örttüm ''Az önce Hyunjin'le randevuya çıkmaya evet mi dedim ben?!'' diye mırıldandım örtünün altından.

''Sonuçta biz Minho'yla birlikte bile değildik, ona rağmen ilişiğimizi kesmeye karar verdik'' dedim yuvarlanıp kendimi yataktan atarken.  

''Neler düşünüyorum ben ya, onunla randevuya gidemem ki! Hala sürekli olarak Minho'yu düşünüyorum!''  

Yatağımdan yere düşünce bir süre öylece yatarken gözlerimden yaşlar akmaya başladı ''Hayır, artık ağlamayacağım'' diyerek yüzümü sildim ve ayağa kalktım, artık neredeyse yanmış olan noodle kabımı almam gerekiyordu.  

Mutfağa indiğimde yemeğimi aldıktan sonra dolaptan birkaç teneke de bira kaptım. Salona gidip televizyonu açtım, etrafıma da bir örtü sardıktan sonra yemeye başladım.  

Bütün gece orada öylece oturdum, uyursam rüyamda Minho'yu görmekten korkuyordum.  

Saat çoktan sabah 6 olmuştu ve ben sekizinci noodle kabımı bitirmek üzereydim, tam son lokmamı alıyordum ki kapı açıldı. 

''Selam Chan'' dedim olduğu tarafa doğru bile bakmadan. 

''Neler olmuş burada böyle?'' diye sordu Chan boş noodle kaplarıma basarak, havada asılı olan alkol kokusunu da almış olmalıydı ki midesi bulanmış görünüyordu ''Jisung, yoksa bütün gece ayakta mıydın sen?'' diye sordu televizyonun önüne geçerek. 

''Chan çekilsene ya, televizyon izlemeye çalışıyorum burada!'' diyerek ona sarılıp itmeye çalıştım. 

Işıklar açıldığında gözlerim bir süre kendine gelemediği için onları kapattım. 

''Ortalığı toparla hemen! Ayrıca sarhoş musun sen?! Tanrım Jisung!'' diye azarladı beni. 

''Tamam temizlerim bağırmasana! Ve sarhoşsam ne olmuş?'' diyerek onu bıraktım.  

Bakışlarımı yüzünden aşağı indirdiğimde gömleğinin birkaç düğmesinin fazladan açılmış olduğunu fark ettim.  

Chan konuşurken benim gözlerim dolmuştu, boynu ve köprücük kemikleri aşk izleriyle ve morluklarla doluydu. 

''Jisung, sen beni dinliyor musun?!'' diye sordu kollarını önünde birleştirerek.  

Onu onaylamak için başımı sallarken koltuğa dönüp son lokmamı yedim.  

''Buraları toparla sadece, ben yatmaya gidiyorum'' dedikten sonra da odasına çıktı ve kapıyı kapattı. 

''Yoksa o izler..?'' Minho akşam benimle olduğu için izlerin ondan olup olmadığını bilemiyordum ''Seni orospu'' diye homurdandım sebep olduğum dağınıklığı toplarken.  

İşleri bitirdiğimde odama çıktım ve direkt telefonumu açtım. 

Minho 

Jisung 
Seninle bir şeyleri daha yeni bitirdik ve sen abime gidip onca izi ve morluğu bırakabileceğini mi  düşündün?? 
Şaka mısın ya?! Ben de salak gibi beni sevmiş olabileceğine inanmıştım!!! 

Minho 
Morluklar mi? 
Ben şehir dışındayım Jisung 
Doğru gördüğüne emin misin? 

Jisung 
Ne demeye çalıyorsun! Tabi ki sendendi o izler! 
Ayrıca morlukların neye benzediğini biliyorum, doğru gördüğüme eminim! 

Minho 
Demek Chan'da morluklar vardı? 

Jisung 
Evet hem de boynunda ve bütün göğsünde 
Yani açıkla. 
Aslında hayır açıklama, umurumda bile değil 
Artık benim problemim değilsin nasıl olsa 

Minho 
Yazıyor... 
Yazmayı bıraktı... 

Jisung 
Minho?- 
-İletildi 

Abimin Sevgilisi -MinSung-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin