Bölüm 13 - Sır

1.8K 245 107
                                    

Kelime sayımız: 605

Jisung POV

Gözlerimi yavaşça açtığımda çoktan gece olduğunu fark ettim ''Hass- Minji!'' diyerek yataktan kalkmaya çalıştım ama güçlü biri tarafından geri yatırıldım.

Kafam yastığa yeniden düşer düşmez elimle ağzımı kapattım, Minho'yla yüz yüze duruyorduk.

Çok huzurlu bir şekilde uyuyordu, yüzündeki gülümseme o kadar güzeldi ki ben de gülümsemeden edemedim.

''Minho'' diye fısıldadım hafifçe başını okşayarak.

Kahverengi gözlerini açtığında beni daha sıkı tutmaya başladı ''Rüya mı görüyorum?'' diye sordu gözlerini yeniden kapatıp başını boynuma gömerek.

''Rüyada değilsin Minho'' diye güldüm ''Minji'yi tamamen unuttum, odasında olup olmadığına bakmalıyım'' dediğimde gözleri yeniden açıldı ve beni bıraktı.

''Ah, üzgünüm, gidebilirsin'' dedi gergince, sonra da yatakta kendi tarafına döndü, artık bana bakmıyordu.

Ben kendimi yeniden üzgün hissetmeye başlarken ortamın modu tamamen değişmişti.

''Sorun değil...'' diyerek yataktan kalktım ve odadan ayrıldım.

Ne bekliyordum ki? Adam Chan'a aşıktı, bana değil.

Düşüncelerimi bir süreliğine bir kenara atarak Minji'nin odasına girdim, onu huzurlu bir şekilde yastığına sarılıp uyumuş halde görünce de gülümsedim.

Yatakta yanına yavaşça oturarak saçlarını okşadım ''Seni unuttuğum için üzgünüm'' dedim ve alnına bir öpücük kondurdum.

Neden bu kadar kötü bir abiydim ki? Annem bu yüzden Chan'ı daha çok severdi, bu yüzden ona benden daha çok güvenirlerdi, o altındı ben ise gümüştüm.

Bu düşüncelere dalmış şekilde odadan çıkıp kapıyı kapattım ve kendi odama gittim ''Odama dönmek iyi geldi'' diyerek kendimi yatağıma attım.

''Öyle mi?''

Aniden bir ses duyunca irkildim ''Chan?'' diye seslendim abim örtünün altından bana baktığında, yorgun görünüyordu.

''Neden kendini atarsın ki?'' diye sordu kolunu ovuşturarak ''Benim yatağım nasılmış? Rahat mı?'' diye sordu bana gülümseyerek.

''Ah hayır! Minho hastaydı ve ben-'' Chan bana sarılarak sözümü kesti.

''Teşekkür ederim Jisung'' dedi daha sıkı sarılarak.

Bana neden teşekkür ettiği konusunda kafam çok karışmıştı, neden bana teşekkür etsin ki?

''Ben burada olamazken Minji'ye baktığın için, Minho'yla ilgilendiğin için'' dedi sarılmayı bırakıp bana bakarak ''Hasta olduğu için oradaydın, anlıyorum sorun değil. Zaten Minho konusunda sana güveniyorum, kardeşimsin nasıl olsa'' diyerek güldü.

Minho'yla olan öpüşmemizi anında hatırlamıştım ''Teşekküre gerek yok'' dedim gergince gülerek.

''Kesinlikle gerek var. Ama şimdi uyuyabilmen için seni rahat bırakayım, iyi geceler'' dedi ve bana son bir kez sarıldıktan sonra odamdan çıktı.

Berbat bir insandım. Abimden sakladığım bir sırrım vardı ve bu sır devasaydı. Yeniden düşüncelere dalarken yatağımda öylece oturdum.

Minho POV

'Nefes, nefesimi kontrol etmeliyim' diye düşündüm Jisung odadan ayrılırken.

Kapı kapanınca yeniden onun tarafına döndüm. Neler yapıyordum ben böyle? Ona dur demesi gereken kişi bendim, ama her şeyi ben başlatıyordum.

Yüzümü ellerimle kapattığımda düşünebildiğim tek şey Jisung'du. O kollarımdayken kendimi yapboz parçası gibi hissediyordum, tam oturuyordu, ben de oraya aittim.

Az önce dudaklarının benimkilere ne kadar yakın olduğunu hatırlayarak dudaklarımı yaladım. Büyük bir sorunum olduğunu düşünerek yatakta yeniden kendi tarafıma döndüm.

Kapının açıldığını duyunca gözlerimi kapattım.

'Neden geri döndü?' diye düşündüm kalp atışlarım hızlanırken.

Yanıma yatıp kollarını bana sardığında kalp atışlarım o kadar gürültülü bir hale geldi ki, onun da bunu duyduğuna emindim.

Artık dayanamıyordum, onu öpmek, sarılmak, neler hissettiğimi ona haykırmak istiyordum, ama yapamazdım, doğru olmazdı. Yanağımda dudaklarını hissettiğimde gözlerimi daha sıkı kapattım.

''Minho, uyanık mısın? Buradayım, Chan'ın geldi artık'' bana çok tanıdık gelen bu sesi duyduğumda kalp atışlarım neredeyse tamamen durdu, arkamı dönüp baktığımda Chan'ın bana gülümsediğini gördüm.

Dudağımdan öptü, ama aynı değildi, bir şeyler farklıydı, ona sadece gülümsedim.

''Ne zaman geri döndün?'' diye sordum gülümsemeye devam ederek.

Bir yandan da gergince Jisung'un ona neler anlatacağını düşünüyordum.

''Bir süre önce. Hasta olduğunu duydum, zavallı bebeğim'' diye somurtarak bana sokuldu.

''Ah, evet. Ama şimdi çok daha iyiyim'' dedim gözlerine bakamayarak.

''Çok yorgunum, hadi uyuyalım, yarın konuşuruz'' dedi ve göğsüme yattı, kalp atışlarım çoktan normale dönmüştü.

Bir şeyler değişmişti, aynı hissetmiyordum.

Eskiden Chan yanımda olduğu için mutlu hissederdim, ama şu anda onun yerinde Jisung'un olmasını diliyordum.

Abimin Sevgilisi -MinSung-Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt