19

88.3K 5K 3K
                                    

Keyifli Okumalar🍃

Medya~ Asmin
---

"Abicim iyi misin?!" Diye sordu endişeyle. Bir yandan da Arda'ya küfürler savuruyordu.
Şaşkınlıkla ağzımdan adı döküldü.

"Ali?" İçime kaçan sesimle söylenirken, çatık bakışları beni buldu. Beni beklemiyor olacakki kafasını kendi kendine sağa sola salladı.

Hayır yani dediğim cümleye bak, sanki ben onu bekliyordum burada.

"Asmin?" Diye söylendi. Hint dizilerini aratmayan bakışlarımızın içine eden kardeşi oldu. Ağlayarak konuştu.

"Abii üstüm hep kusmuk oldu!"

Bakışları benden ayrılırken kardeşine döndü.
Cidden o kusmuk kokusu buraya kadar geliyordu yani! Burnumu parmaklarımla kapadım.

Tugay'ın dediği kadar vardı yani, ne yiyorsun sen o kadar!

"Salak mısın birader! Madem böyle şeylerin var, ne diye biniyorsun buraya!" Arda'ya bağırmasıyla, Arda kafasını kaldırarak konuştu.

"Canım öyle istedi bindim. Sanane!" Diye konuşmasıyla, Ali Arda'nın yakalarına yapıştı. Hızla olduğumuz yerden hareket ederek Arda'yı şu kaslı kollardan kurtarmak için seferber olduk.

Tugay aralarına girdi. Yakasından bir elini indirirken sertçe Tugay'ı itti.

"Düzgün konuş lan benimle şerefsiz." Diyerek daha da kavradı yakalarını Ali.

"Tamam uzatma Abi. Elinde olan bir şey değil." Ali Tugay'a ters bir bakış attı. O sırada topluluk 'mal lan bunlar' diyerek dağıldı.

Bu sefer boş yere, araya girme gereği duydum. Yoksa şurada dövecek bir tipi vardı şahsen.

"Harbi bırak çocuğu. İsteyerek kusmadı kardeşinin üzerine." Diye konuştum. Konuşmamla yakalarını tutup sert bir şekilde ittirdi. Yere düşecekken, âni bir refleksle Tugay kavradı kolunu.

Bakışları anlık beni bulurken kendi kendine bir şeyler mırıldandı.
Sonrasında kardeşinin bileğinden tutarak gondoldan indirdi. Bizde o sırada Arda'nın koluna titizlikle girdik. Ayakta duramıyordu garibim.

Tugay'ı su almaya yollarken, Onlar da banklardan birine oturdu.
Arda da yere çökerek, başını ellerinin arasına aldı. Kendine gelmeye çalışıyordu.

"Kim bu?" Diye kolumu dürten Nil'e yan yan baktım. Omuz silktim.

"Anlatırım bir ara." Diyerek konuştuğum sırada, Tugay ellerinde sularla gelerek bana uzattı, diğer şişeleri Ali'ye verdi nezaketen.

Elimdeki şişenin kapağını açarak Arda'ya tuttum.
Arda kafasını hala kaldırmazken, açtığım suyu başının üzerinden döktüm.

Aniden kafası kalkarken bir küfür savurdu.

"Kanka kendine gel diye yaptım lan!" Sabır çekereken, ellerini açtı. Avuçlarına su doldururken, yüzüne çarptı sertçe.
Bir kaç kere daha aynısını yaptığımız sırada ayağa kalktı.

"Böyle olmıycak, hâlâ sanki midemde bir şeyler var oğlum!" Bi adamlık yapıp bindik amınakoyim olanlara bak!" Bakışları Ali'nin olduğu yeri buldu.
Ali'yle göz göz'e geldiğimiz sırada mahçupça güldüm.

Onunda gülmesini beklerken bakışları benden ayrılıp bizimkileri buldu. Tugay'a mal mal bakarken, gözlerimi devirdim.

"Yok lan böyle olmayacak, ben tuvalete gidiyorum." Diyerek yanımızdan ayrıldı Arda.
Madem başta tuvalete gidicektinde niye o kadar masraf yapıp su aldık!

GÜLÜMSE; POLİS | Yarı TextingTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang