aquiver, lisgguk

4

Hoş geldiniz yine.

Çok heyecanlıyım dediğim gibi ve bir an önce bir şeyler yazıp kurguyu yayınlamak istiyorum. Çünkü taslakta bekleyince hevesi kaçıyor insanın.

Ve ben bur kurguyu düşündüğümde bile karnımda kelebekler uçuyor şu an ve bu duyguyu kaybetmek istemiyorum.

...

Jennie ve Jisoo mesajları okumayı bitirmiş olmalı ki telefonumu bana geri uzattılar. İkisi de bir süre düşündükten sonra ilk konuşan Jennie oldu.

"Senin için konu bu değil sanırım ama Jimin konusunda biraz haklı olabilir."

Gözlerimi devirip telefonu cebime sıkıştırdım.

"Haklı falan değil. Tamam belki biraz haklı. Ama ona aşık olmadığımı iddia etti. Buna inanabiliyor musunuz?"

Gözleri kesişti bir kaç saniye ve bu kez konuşan kişi Jisoo'ydu.

"Biraz haklı gibi Lisa. Onu resmen takıntı haline getirdin farkında değil misin? Bu aşktan çıktı senin için bir zorunluluk haline geldi resmen."

Omzumu silkip arkama yaslandığında masamıza yaklaşan Rose'yi gördüm. Gözlerimi ondan kaçırıp yüz ifademi düzeltmeye çalıştığımda sesini işitmiştim.

"Oturabilir miyim?"

"Tabi ki."

Jisoo gülümseyerek cevap verdiğinde bende başımı ona çevirip zorla tebessüm ettim.

"Daha sonra konuşalım demiştim de o yüzden geldim."

"İyi yaptın."

Jennie konuştuğunda bende bakışlarımı bu defa masanın altında salladığım ayaklarıma indirmiştim. Onlar muhabbet etmeye başladığında tek yaptığım dinlemeye çalışmaktı.

"Yanlış anlamayacaksan bir şey sorabilir miyim?"

"Elbette."

"Neden bu okula geldin?"

Jennie'nin yapmaya çalıştığını anladığım için alttan alttan ona bakmıştım.

"Sevgilim bu okulda. Kuzenim de öyle. Ama asıl nedeni kesinlikle sevgilim. Onu çok seviyorum ve okul dışı görüşmeler yetmiyordu. Okulun başarısının da iyi olduğunu öğrenince geldim işte."

"Sevgilin kim? Birde kuzenin?"

"Kuzenim Jungkook, sevgilim ise onun en yakın arkadası Jimin,"

Kendi kendine kıkırdadığında aklına bizim bilmediğimiz bir şey gelmiş olmalıydı.

"Tanıyorsunuzdur muhtemelen. Tae iki gündür popülerliklerinden bahsedip duruyor."

Dalga geçercesine konuşup ardından güldüğünde kızlar da ona eşlik etmişti.

"Tanıyoruz. Yani kuzenin biraz kendi halinde. Ama Jimin'i herkes bilir. Çok iyi kalpli bir çocuk."

"Öyledir."

Sesinde duyduğum duygu ile gözlerimi yummuştum.

"Ah Jiminler."

Rose'nin söylediği isim ile sandalyenin kenarını sıktığımı yeni fark etmiştim. Hızlıca ellerimi çözüp başımı çevirdiğim de Jimin ve arkadaşlarının kantine girdiğini gördüm.

"Buraya davet etmemde bir sakınca var mı?"

Dediği ile gözlerim hafifçe büyümüştü ve ona bakmıştım. Jennie gülerek başını iki yana salladığında Rose ellini kaldırıp hafifçe seslendi.