✓32.Bölüm"Oyunun ilk sahnesi"✓🌙

33.2K 2.1K 4
                                    


Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba, oy veren ve yorum yapan eller dert görmesin...

İyi okumalar.🌙


Sırtımda bıçağını hissettiğim adamı her gece rüyalarımda görüyordum. Her gece farklı bir anıda, farklı hislerin koynunda onu tekrar karşılıyordum. Bazen ilk karşılaşmamızın rüyasında ona hiç aşık olmamışım gibi tekrar aşık oluyor, tatmadığım sevgiyi onunla yeniden öğreniyordum. Bazen ise hiç acımadan onu kendi ellerimle boğacak kadar gözüm dönüyor, sevdiğim adamın katili oluyordum.

Ölümü beni üzse de pişman etmiyordu.

Gerçek kötülük, yaptığından asla pişmanlık duymayanlardır. Ben bu yüzden bebeğimin acısına tutunmuş, onu rüyamda öldürmenin pişmanlığını asla tatmamıştım. Fakat unuttuğum bir gerçek vardı. Uyandığım her günde kendimden biraz daha vazgeçiyor, hayata tutunmak için sebep bulamıyordum.

Kendinden vazgeçilmiş bir hayatın sol yanında acı eksik olmazdı, bu yüzden bir damla mutluluğa muhtaç kalınırdı. Mutluluk için sonu belli olmayan bir yola doğru yolculuk başlar, fakat bilinmezlik hemen yanı başında eşlik ederdi. Uzun yolda gittiğin her adımda acı, aldığın her nefeste kan kokusunu da beraberinde götürürdün.

Bu gününe kadar yaşadığım hayat tam olarak böyleydi.

Fakat şimdi içimde unuttuğumu sandığım hisler yeniden yeşermeye başlıyordu. Öldürmeye çalıştığım adama kalp masajı yapıyor, onu yeniden hayata döndürmek için çabalıyordum. Parmaklarımın arasında atan ritmini tekrar hissetmek, kahverengi gözlerinin koyuluğunda huzur bulmak istiyordum.

Derin bir nefes alırken önüme gelen kısa saçlarımı hırsla arkaya savurdum. Dengesizlikte sallanan kafamı sabit tutmaya çalışıyordum fakat oldukça beceriksizdim bu konuda. Beceriksizliğime rağmen düşen kafamı ısrarla dik tutmak için çabalıyor, olmayacak bir işin sonucunu bekliyordum.

En sonunda yine vazgeçtim.

Önümde bir sağa , bir sola giden bardağa uzattım elimi fakat bir türlü ona ulaşamadım. Dudaklarım kenara genişçe kıvrılırken, acizliğime sesli bir kahkaha attım. Gözlerimi bir kaç kez kırpıştırdım ve önümde duran bardağı daha net bir şekilde gördüm. Parmaklarımın arasına aldıktan sonra hiç vakit kaybetmeden dudaklarımla buluşturdum.

Dudaklarıma yayılan acı tat boğazıma kadar yayıldı, alışık olduğum tat yüzümü ekşitmemişti. Sert bir içiciydim, acılarımın yanında bu içkiler bana ağır gelmiyordu. Sadece bir kaç saat düşüncelerimden uzaklaşmama yardımcı oluyordu. Sesli bir nefes verirken hemen yanımda duran telefonumun sesini duydum.

Aheste bir şekilde gözlerimi çevirirken ekranda yazan isim gözlerimi kapatmama sebep oldu. Onu unutmak için, bir süre aklımdan çıkması için gündüz vakti içmeye gelmiştim fakat ısrarla onu unutmama engel oluyordu. Telefonun ekranını ters çevirdim ve bardağımda kalan son yudumu dudaklarımla buluşturdum.

Dün gecenin anıları ısrarla gözlerimin önüne gelirken yaptığım aptallığa pişman olamıyordum. Pişman olmalıydım, hiç yapmayacağım dediğim bir hatayı tekrarlamamalıydım. Fakat dün gece o hatayı yapmış , sabahın ilk ışıklarında uyanmıştım. Yanımda gördüğüm siluet gerçek olamayacak kadar muhteşemdi,  hayali benimle beraber şekillenmiş sanmıştım.

Fakat kalbim acı bir gerçekle sıkışmıştı.

Dün gece onunla birlikte olmuştum, kendime verdiğim bütün sözleri hiç düşünmeden çiğnemiştim. Pişman değildim, fakat pişman olmak istiyordum. Hiç olmadığım kadar pişman olmak ve Alaz'a kızmak istiyordum ama yapamıyordum. İkimizde bu birlikteliği istemiştik, üstelik aklımız da oldukça yerindeydi.

LEYALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin