7

744 57 28
                                    

JENNİE

Her yer kan olmuştu. Çocuk bayılmıştı. Belkide ölmüştü. "Ölmüş müdürü?" dedim. "Abartma." dedi Hoseok. "Olabilir." dedim ürkmüş bir şekilde. Ayağa kalktım ve "Ölmemiştir değil mi?" dedim. Yoongi kafasını olumsuz anlamda salladı. Sınıfın kapısı açıldı. Hocalardı.

Karakoldaydık. Hepimizin ifadesini almışlardı ve ben çok gerilmiştim. En son buraya küçük kardeşim öldüğünde gelmiştim. Çok küçüktük. Rose yanıma oturdu ve "İyi misin?" dedi. Kafamı salladım. "Ben su alacağım ister misin?" dedi. Kafamı salladım. 1-2 dakika sonra elinde iki bardak suyala buraya geldi. Birini aldım ve kafama diktim. "Niye bu kadar gerildin?" dedi. "Gerilmedim sadece karakolları sevmem." dedim. Kafasını salladı. "Bende." dedi. "Birşey yapmasamda hapse girecekmiş gibi hissediyorum." dedi Rose. Saat her halde 13:40 falandı.

Gözlerim etrafa bakan Jisooyu gördü. Elimi kaldırdım. Buraya koşmaya başladı. Arkasında annesi ve üvey babası vardı. "Ne oldu?!" dedi. Rosenin elindeki suyu aldı ve kafasına dikti. "Jungkook ve çocuklar Yugyeomu dövdü ve her yer kan oldu." dedim. Sesim titremişti. Jisoo elini koluma koydu. "Sen iyi misin?" dedi. Kafamı salladım. "İyiyim." dedim.

"Ne zaman gidicez?" dedim. "Bekle." dedi Jisoo ve yanımızdan gitti.

Koşarak buraya geliyordu. Azı açıktı. "Oha!" dedi. "Yugyeomu gördüm çocuğu sanat eserine çevirmişler." dedi Jisoo. İster istemez güldüm. Lisada buraya geliyordu. "Yugyeom şikayetini geri çekmiş." dedi Lisa. "Genç yaşımda hapisanelerde çürüyemezdim." dedi Jin. "Bu kadar yakışalı birinin yer yüzünden silinmesi veya harcanması gibi birşey olurdu." dedi. Kızlarla gülmeye başladık. "Sen hala şaka yapabiliyor musun ya!" dedi Jisoo. Hiç birşeyden haberi yoktu. "Çocuğu be hale getirmişsiniz. Niye yaptınız?!" dedi. "Kızlarıda alet etmişsiniz!" dedi. "Biz demedik." "Ah..." "hadi ama.." diye söyleniyorduk.

"Eve gidince abin anlatır." dedi Jin. "O benim abim değil ikizim!" dedi Jisoo. "Ne fark eder?" dedi Jin. "Çok fark eder." dedim. "Ayrıca ben ondan önce doğdum." dedim.

JİSOO

Eve geldiğimizde Jungkook bize herşeyi anlatmıştı. Annemlerde şu an beni azarlıyordu. Öpüştüğüm çocuğun o olduğunuda öğrenmişlerdi. Hayır yani döven bu kızılan ben! Ben nerden biliyim! "Annecim bence sen kendini benim için yorma." diyip odama gittim. Bana annelik yapmamış biri beni azarlayamazdı.

Telefonumu elime aldım. Bugün bir parti vardı. Havuz partisi. Buna gidecektim. Kafamı dağıtmam lazımdı. Herşey üst üste oluyordu. Jungkook odama daldı. "Anneme böyle davranma! O sana ne yaptıki. Sen salak saçma insanlarla arkadaş olma diye uyarıyor seni." dedi Jungkook. "Belkide seni insanları hastanelik etmemen için uyarması gerekiyordur!" dedim. "Ben nerden biliyim karşımdaki kişininin ne olduğunu?! Sihirli bir gözlük mü var çocuğun geçmişini geleciğini önüme seriyor!" dedim. "Ben akşam havuz partisine gideceğim bence sen bir mola ver, gelme anlamında." dedim. "Güzel birlikte gideriz." dedi ve odamdan çıktı.

Akşam olmuştu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
YOU ARE AN ART | TAESOOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin