Kim Jisoo hoşlandığı çocuk Kim Taehyungun resmini çizer. En yakın arkadaşına gönderecekken Kim Taehyunga gönderir.
(küfür vardır)
Vsoo
Jirose
Liskook
Yoonnie
tamamlandı-
İki günden sonra bölüm yayımlaya bildim sonunda. Telefonum hala bozuk ama yapabildiğim bu.
JİSOO
Jungkookdan bir konum gelmişti. Üstümü giyindim ve bir taksi çağırdım.
Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
Konumun olduğu yere gelmiştik. Şehrin dışıda değildi şehrin içide değildi. Bir villa vardı. Kapı kitli değilidi. Rahatça içeri girmiştim. Etrafa bakınıyordum. Normal bir evdi. Gözüm başka bir odadaki adama takıldı. Babamdı. Eğer Jungkooka birşey yaptıysa. Olduğum odada ayakkabı çekçekiceği vardı. Metalden gibiydi. Elime aldım ve odaya girdim.
Biri babamı bağlamıştı ve feci dövmüştü. Elimdeki çekceki adamın kafasına geçirdim. Adam kafasını tutu ve bana baktı. "Namjoon?" "Jisoo?" dedik aynı anda. "Ne yapıyorsunuz siz ya!" dedim ve babamın yanına gittim. Ayaklarını açmaya çalışıyordum. Namjoon kollarımı nazikçe tutu ve beni ayağa kaldırdı. "Ne bu se-" Jungkook beni görünce öyle kalmıştı. Arkasında Taehyung vardı. "Siz ne yapıyorsunuz! Adamın haline bakın." dedim ve Namjoonun kolundan kurtuldum. Ceketimi düzelttim ve yere geri eğildim. "Jisoo sen karışma." dedi Jungkook. "Öldüreceksiniz adamı." dedim ve ayaklarını açtım. Ayağımda topuklu olduğu için düzgün yürümem gerekiyordu.
Ellerinide açacaktımki Jungkook kolumu tutu. "Jisoo o bunu hak ediyor." dedi. Koluna tutunarak ayağa kalktım. "Tamam, işte hakketikini almış bırakın gitsin şimdi." dedim. "Ayrıca sizinde başınız yanacak." dedim. Diğerleri iyiki burda değildi. Hepsi burdaydı. "Sizden şikayetçi olursa ayrıca ben oldum bunu görseler 'kim yaptı bunu sana' demeyecekler mi?" dedim. "Jisoo hadi." dedi Jungkook. Beni Taehyungun yanına yürüttü. "Lisa mı o?" dedim. Hepimiz evin salonuna baktık. "Sen nasıl buldun burayı?" dedi Taehyung. Jungkook bana bir konum aymıştı bende geldim." dedim. Jungkook hala Lisaya bakıyordu.
Bana baktı ve "Taehyung seni eve bıraksın mı?" dedi tatlı bir sesle. "Ha-" "Bıraksın evet, evet." dedi. Taehyung koluma girdi. Kolumu çektim. "Ben kendim giderim." dedim. "Gidicem sizdi onu bırakacaksınız." dedim. Taehyung omuzlarımdan tutu ve beni çevirip yürümeye başladı.
"Bak Jisoo o adam sana ne yaptıysa aynısını yaptık. Sadece bağırmak yerine onu yumrukladık. Senin gibi bağırmadan korkmayacağı için." dedi. "Tamam işte uzatmayın. Adamın suratına bak harita gibi olmuş." dedim. Elini saçıma koydu. "Sen mutfağa git ben geliyorum." dedi. "Bırakıcak mısın?" dedim. "Tamam." dedi.
Mutfağa girmiştim. Oldukça eskiydi. Lisada mutfağa gelmişti. "Sen gönderdin değil mi?" dedim. Kafasını salladı. Dokunsam ağlayacak gibiydi. Elinden tutum ve onu sandalyeye oturttum. Kapıyı kapattım ve yanına oturdum. "Ne oldu?" dedim.
"Jungkook mu birşey yaptı? Yada dedi?" dedim. "Sadece..." dedi ve yutkundu. "Sana söylemek istedim." dedi. "Tamam ne var bunda?" dedim. "Jungkookun birşey diyeceğinden mi korkuyorsun?" dedim. Kafasını olumsuz anlamda salladım. "Sen Jennienin kardeşinin öldüğünü biliyor muydun?" dedi. Gözlerim kocaman olmuştu. "Araba çarpmıştı." dedi. "Sen nerde-" "Çarpan kişi babamdı." dedi ve ağlamaya başladı. Lisayı kendime çektim ve sıkıca sarıldım. "Sen nasıl anladın Jennienin kardeşi olduğunu?" dedim. "O kısmı boş ver." dedi.
