Episode 8

2.6K 210 167
                                    


Selamlar!

Umarım bölümü beğenirsiniz <3

Yorumlarınızı ve votelarınızı bekliyorum 🌟




"I need love and affection but I've been the hardest to love"

🔫

"Kaçalım Taehyung. Gidelim buralardan birkaç gün ararlar sonra bırakırlar peşimizi. Kaybettirelim izimizi. Benim birikimim var yıllarca yeter bize ne olur gidelim..."

"Yapamam Jungkook biliyorsun, annemi bırakamam sonra- sonra bizimkiler burada onları nasıl terk ederiz?"

"Yapma Taehyung elbet bizi görmeye gelirler. Görmüyor musun her fırsatta bana gelmemen için nelere maruz kaldığını. Gizli saklı yaşamaktan bıktım artık!"

"Kulubü öylece bırakıp gidemem. Bensiz yürütemezler Jungkook anlamıyorsun. Akılları çok başka yerde para uğruna çok kötü işlere bulaşacaklar."

"Sen mi durduracaksın onları Taehyung! İnanamıyorum sana ben sırf senin uğruna her şeyimi geride bırakabiliyorum ama sen boktan bir kulübü mü bırakamıyorsun?"

"Kendini kulüple kıyaslamayı kes artık Jungkook! Senden biraz daha zaman istiyorum bebeğim bunu anlamak çok mu zor? Her şeyi tamamen bitirmem için bir fırsatım var diyorum sana."

"Evet her şeyi tamamen bitireceksin, bizi de öyle."

"Yapma böyle sevgilim, seninle daha iyi yaşabilmek adına yapıyorum bunları biliyorsun değil mi? Ne olursun anlamaya çalış beni."

"Gelmiyorsun Taehyung, sana elimi uzatıyorum ikimiz adına harika bir gelecek vaat ediyorum ve sen gelmiyorsun."

"Özür dilerim b-benden bunu isteme şimdilik lütfen. Biliyorum senden çok şey istiyorum ama mecburum Jungkook. Elimde kalan tek şey senin aşkın ve babamın vasiyeti. Onları korumama izin ver."

"Ben yarın sabah Daegu'yu terk ediyorum. Beni seviyorsan havaalanında elimi tutarsın."

🔫

Çok düzensiz bir hayatım, bir sonraki güne çıkmaya garantim olmayan bir işim vardı.

Bunun bedelini en sevdiklerimi kaybederek ödemeye devam ediyordum. Kazandığım hiçbir şey olmamasına rağmen.

En yakın arkadaşımı kaybetmiştim, çete uğruna. Her gün gözlerimin önünde bir diğerini dövdü polisler ve teker teker tattırdılar kodesi.

Bir de sevgilim vardı. 28 yıllık hayatımda şöyle bir gezintiye çıksam, tek doğrunun Jeon Jungkook olduğunu söyleyebilirdim.

Benim hayattaki tek şansım, kurtuluşum, Jungkook'tu. Ne ben onu anladım ne de o beni. Bambaşka hayatlar yaşayan iki insan kavga gürültünün arasında bir ilişki yürütemeyecek kadar güvenmedi birbirine.

Oturup konuşsak hallolurdu belki de derdi insan. Sarılsaydık geçerdi. Yaptığım hataların telafisi bir sarılma ile halledilmeyecek kadar büyüktü. Ben Jungkook'u çok derinden yaralamıştım, üstelik onun iyileşmesine izin vermemiştim.

Onun yüzüne karşı bencil herifin tekisin desem de gözlerindeki yansımamdan aslında kendimle konuştuğumu daha sonra fark ettim. Bu hikayenin bencili bendim.

Bu hikayenin kötü adamı bendim.

Jungkook'un belki de bensiz çok daha düzenli bir hayatı olabilirdi. İstediği gibi tek katlı müstakil bahçeli evi, çok sevdiği salıncak koltuğu ve çileklerini yetiştirdiği bir bahçesi olabilirdi. Kaldırım kenarlarından topladığı renk renk çiçeklerini kendi elleriyle boyadığı saksılarına ekebilridi.

Motorcycle club |TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin