Episode 15

1.8K 137 145
                                    


Hello AnnyeonghaseyoOo uzuun bir bölümle geldim bebisler lütfen sessiz sakin okuyup gitmeyin düşüncelerinizi merak ediyorum!!!










''I need you to hold on heaven is a place not too far away''

''I need you to hold on heaven is a place not too far away''

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Hayatın neler getireceğini asla bilmiyorduk. Bazen zamana bırakır hayata bakardık. Ben ise hayatı bırakıp zamana bakmayı tercih ettim.

Göz kapaklarımı son derece yavaşlıkla aralayarak alışılmış karanlığa karşı gözümün önüne düşen floresan ışık sımsıkı yummama sebep olsa da zorlanarak açabilmiştim. Sızım sızım sızlayan gözlerimi şiddetli baş ağrısı nedeniyle yüzümü buruşturarak tekrar yummuştum. Gözlerimi ovmak adına elimi kaldıracağım sırada yatağın demirindeki kelepçeli bileğim buna izin vermedi. Diğer kolum yediğim iğnelerden dolayı mor renginin en koyu tonunu taşıyordu. Omzumun üzerinden geçen serumu kafamı omzuna doğru yatırarak dişlerimin arasına almış ve koparmaya çalışmıştım.

Beni buradan çıkmam gerekiyordu.

Tek başıma hapsolduğum odada kafayı yemek üzereydim. Arkadaşlarıma neredeydi? Jungkook'a ne olmuştu? Aklıma düşen simalarla gözlerim aniden dolmuş ve burnum sızlamaya başlamıştı. Sinirle kelepçeli bileğimi sanki koparabilirmişim gibi çekiştirmeye çalışıyordum. Kıpkırmızı olmuş bileğim bakarken yüzümü buruşturarak dudaklarım arasından küfür savurmuştum.

"Sikeyim!"

"Kimse yok mu! Çıkarın beni buradan!"

Açılan damar yolunu hiçe sayarak komodine uzanmaya çalışmıştım. Üzerinde bulunan sürahiyi alıp kapıya doğru fırlatarak parçalara ayrılmasını izlemiştim. "Siktiğimin hastanesinde kimse yok mu!?"

Öfkeyle bağırışımın ardından kapı kolunun aşağı inişi gözüme çarpmıştı. Son derece yavaşlıkla içeri girmeye çalışan kişinin dışarıda biriyle konuştuğu belliydi. Ardından elinde tuttuğu kahvesiyle içeri girdiğinde elindeki plastik bardak anında yere düşmüştü.

"Siktir! Uyanmışsın! Ah Tanrıya şükürler olsun Taehyung!"

Baekhyun cam kırıklarını umursamadan ezip geçerek yanıma oturmuş kollarını karnıma sarmıştı. Yarama dikkat etsede hafif baskısıyla ağzımdan acı bir inlemeyi engelleyememiştim. Anında dikleşerek kaşları havada üzgün bir ifadeye bürünmüştü.

" Ö-özür dilerim dostum canını mı yaktım?"

"Hayır Bae bir şeyim yok iyiyim."
Samimi olduğunu düşündüğüm bir tebessümle sırtımı dikleştirmiştim. Arkama yaslanarak derin bir nefes almış her hareketimi izleyen Bae'nin yüzünde sabitlemiştim bakışlarımı.

Motorcycle club |TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin