#2

225 8 0
                                    

Yataktan kalkmak istemiyorum.
Yaptığım tek şey nefes almak.
Kendimi boşlukta hissediyorum.
Yaşamak istemiyorum ama zorundayım.

Annemin yazdığı mektup elimde gözyaşlarımdan yazılar silinmiş zor okunuyordu.

"Sevgili kızım Elsa;

Öncelikle kızım seni herşeyden çok sevdiğimi bilmeni istiyorum durumum iyice ağırlastı.

Sen ne kadar kabul etmesende yakında öleceğim çok az bi zamanım kaldı. İnsan öleceğini hissedermiş ya bende hissediyorum.

Babanı kaybettiğinde nasıl hissettiğini,neler yaşadığını biliyorum.

Ama benden sonra bunu yaşamanı asla istemem.
Seni yakın arkadaşım Helen'e emanet ediyorum.
Onun sana çok iyi bakacağına eminim.

Her ne olursa olsun kızım hayat seni ne kadar çok yere düşürürse düşürsün sen daha güçlü kalk!

Güçlü ol!

Ben her zaman yanında olacağım sen görmesende biryerlerden hep seni izliyeceğim meleğim.

Bu satırları okuduktan sonra gözyaşlarını silip güçlü olmanı istiyorum.

Seni çok seviyorum kızım bunu asla unutma."

Dediği şeyi yapmalıydım ama her gözyaşlarımı silip güçlü olmaya kalkıştığımda yere çakılıp kalıyordum.

~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~

Kapıya nazikçe birinin vurduğunu farkettim. Gözyaşlarımı hızla silip.

"Girebilirsin"

Kafamı camdan çevirip kimin geldiğine baktığımda Chrisin geldiğini gördüm.

Chris, annemin arkadaşı Helen teyzenin oğlu.

Chrise karşı farklı şeyler hissediyodum , sanırım hoşlanıyodum ama söylemeye hiç cesaret edemedim.

"Elsa, iyi misin?"

"Hiç iyi değilim! "


Gözyaşlarımı tutamayıp hıçkırarak ağlamaya başladım. Hemen yanıma gelip bana sarıldı. Kollarında kendimi huzurlu hissetmemi sağlıyodu ne kadar acı çeksemde acımı hafifletmeye yetiyodu.

"Günlerdir yemek yemiyorsun dışarı çıkmıyorsun bu odaya tıkılıp kaldın böyle olmaz elsa güçlü olmak zorundasın"

Hafifçe onu geri itip yüzüne bakmamı sağladım.

"Deniyorum ama inanki bundan fazlasını yapacak gücüm yok."

Elini yüzümde gezdirip gözyaşlarımı sildi. Elleri okadar sıcaktı ki birazdaha yüzümde dursa alev alacaktı. Ya da ben öyle hissediyordum.

"Ben her zaman yanındayım. Güçlü olacaksın. Herşey düzelicek.
Bana Güven"

Hafif bi gülümseme takındım suratıma kafamı olumlu yönde sallayıp

"Herşeyin düzelmesini bende çok istiyorum ama artık annem yok ve ben güçlü olmak zorundayım onunda dediği gibi benden istediği şeyi yapmalıyım"

"İşte böyle senden istediğim bu ben hep destekçin olacağım canım herzaman yanında olacağım bunu unutma"

Gözleri okadar güzeldiki hem utanıyordum hemde doya doya bakmak istiyordum.
Yanıma geldigı andan itibaren sanki annemin yokluğuna duyduğum acıyı azaltmıstı.
Bana hissettirdiği şeyi seviyordum.

Ben düşüncelere dalmışken bi anda kapının hızla açıldığını fark ettim.

"Samon! Biraz kibar davranamazmısın burası bi bayan odası kapıya vurmadan girmekte neyin nesi?"

"Siz burda ne yapıyosunuz böyle ?!"

Samon , Chrisin ikizi ama aralarında büyük bi fark var.

Chris ne kadar beyfendi, kalbi temiz , iyi bi insansa Samon tam tersi birbirimizi sevdiğimiz pek söylenemez.

Tam Chris cevap verecekken aşşağıdan Helen teyzenin sesi böldü.

"Hadi çocuklar yemeğe gelin!"

"Tamam anne geliyoruz!"

Chris aşşağıya indi. Bende üzerimi değiştiricekken odada hala Samonın olduğunu farkettim.

"Çıkarsan üstümü değiştircem eğer orda yıllarca dikilme gibi bi planın varsa bana söyle ona göre odamı değiştireyim"

"Aslında ben burdayken değiştirebilirsin ben seni rahatsız etmem böyle uslu uslu seni izlerim"

Diyip beni baştan aşşağı süzerek salakça sırıttı.

"Sana odayı terk etmen için 3 saniye veriyorum.!"

"3"

"Tamam ya çıktık"

~*~*~*~*~*~*~**~*~*~*~*~**~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*

"Senin tabağındaki yemeklerle ne derdin var els"

"Els?!"

Sıçrıyarak yanımdan gelen sese yöneldim.

"Bişey mi dedin Samon?"

"Eğer diyete girdiysen gerek yok diycektim tatlım oldukça zayıf ve güzelsin "

Helen teyze Samon'a susması için işaret etti.

"Sorun değil, sadece aç değilim. Ellerinize sağlık Helen teyzecim"

"Bişeyler daha yeseydin tatlım?"

"Teşekkürler ben odama çıkıyım size afiyet olsun"

"Els sahilde arkadaşlarımla partiliyoruz seninde gelmeni istiyorum."

"Aslınd...

"İtiraz istemiyorum ben burda seni bekliyorum"
Dedi Samon lafımı ağzıma tıkarak.

Açıkçası kafamı dagıtmam gerekiyodu hem sahil kenarı partiden ayrılır buraz deniz havası alırım iyi gelir.

Dolabın kapağını açıp jean ve beyaz salaş tişört  üstüme geçirdim.

Gözlerim ağlamaktan şişmişti hafif bi makyaj yapmalıyım yoksa bu halde insanlar benden korkabilir.

Rimel , toprak rengi ruj hafif allık tamamdır.

~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*

"Ben hazırım"

"Hadi çıkalım."
Salonda sadece Samon vardı.

"Chris nerede?"

"Onun özel işleri vardı erken gitti."

Demesiyle kalbime kramp girmesi bir oldu.

"Ö-özel iş derken?"

"Gidince görürsün hadi."

▪️BLACK & WHİTE▫️Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang