#5

32 4 0
                                    

~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*

Peşine ne kadar takılmak istesemde Bonnie'yi yalnız bırakamazdım.
Hemen üstüme bişeyler geçirip aşağı indim.
Bonnie etrafı izliyordu, geldiğimi fark etmemişti bile.

"Ortalığı incelemen bittiyse dostum mutfağa geçelim acıktım ben. Sen acıktın mı?"

"Dalga geçme kızım ev mükemmel ve de feci şekilde açım ne yiyoruz?"

"Onu mutfağa gidince öğreniceğiz hadi!"

Bonnie beni takip ediyordu.
Mutfakta helen teyzenin aşçısı vardı.
Kadın muhteşem yemekler yapıyodu.
Benim biftek sevdiğimi biliyordu. Mutfağa girer girmez;

"İki biftek iki kola salatayı siz yapıyosunuz değil mi Elsa hanım?"

"Yapma şunu Rebecca bana Els de ve de evet salata bana ait diğerleri sende"

Dedim tebessüm ederek Bonnie'ye masayı oturması için işaret ettim.

Salata yapma konusunda çok iyiydim.
Muazzam salata yapardım her tarzdan.
Bol marullu yeşillik dolu bir salataydı.
Üzerine bolca limon sıktım. Ve yağ işte tamamdır.

"Umarım sirke koymuşsundur."
Dedi kahkaha atarak Bon

"Ahh! Yapma şunu Bon sirke hiç sevmediğimi biliyosun."

"Tamam şaka yaptım bebeğim hadi ama çok acıktım."

"Tamam hazır."

Bifteklerde hazırdı tabaklara biftekleri yerleştirdim. Bardaklara dolaptan çıkardığım kolayı döktüm ve masaya koydum.

"Hadi ye bakalım beğenecek misin?" 

"Mmmm kızım harika bu, ellerine sağlık Rebecca."

"Salatayı da dene"

Bon çatalını eline alıp sakataya yöneldi.

"Sirkeli olsaydı daha iyi olabilirdi."

Dedi gülerek.

"Çok gıcıksın."

"Tamam kızma güzel olmuş."

Bişeyler yiyip salona geçtik. Film izliyorduk. Tabi benim aklım Samon'daydı.
Keşke peşine takılsaydım.
Birden kapı zili çaldı ve düşüncelerim uçup gitti.
Kapıya doğru yöneldiğimde Rebecca'nın kapıyı açtığını gördüm.

"Hoşgeldiniz Samon Bey."

"Hoşbulduk Rebecca kim var kim yok?"

"Els hanım ve arkadaşı burda efendim."

"Hoşgeldin Samon"

Diyerek şüpheli bi şekilde yanına yürüdüm.

"Bonnie mi geldi?"

Samon Bonnie'yi sadece bikaç kez fotoğraflarımda görmüştü ve de en yakın arkadaşım olarak biliyordu. Bu zamana kadar tanışmamalarına şaşırıyordum aslında.

"Evet salonda."
Diyerek salona yöneldim.
Arkamdan geliyordu.
Kapıyı açtığımda Bonnie elinde mısır kasesi ayaklarını sehpaya uzatmış filme dalmıştı.

"Hey Bonnie seni Samonla tanıştırıyım"

Bonnie beni duyunca hemen toparlanıp ayağı kalktı ağzı açık Samon'ı izliyordu.

"Meraba Bonnie memnun oldum."

"B-bende."

İnanamıyorum resmen kekelemişti. Hemen yanına gidip dürttüm. Napıyorsun sen bakışı attım.

"Pekala kızlar size iyi eğlenceler benim yukarıda bi kaç işim var halledince size eşlik ederim."

"T-tabii."

Dedi bon.
Ahh bu kız beni delirticek.

"Bu ne yakışıklılık bayılıcamm."

"Ya bi kendine gelsene sen."

"Ya kızım sen ne şanslısın bunla birlikte burda yaşıyorsun çok kıskandım."

Dedi dudak bükerek.
"Neresini beğendiysen anlamadım. Sadece biraz kasları var yani birazdan daha fazla onun dışında da çok az yakışıklı yani fazla değil."

"Sen körsün galiba?"

"Ya aman neyse hadi filme devam edelim biz."

~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*

Gece 01.00

Bonnie odamda uyuyordu. Bende salonda oturuyordum.
Aklımdaki soru işaretleriyle uğraşıyordum.

Chris, Neden eve gelmiyordu? Samon'ın bugün telefon konuşmasıda neyin nesiydi derken boynumda bi nefes hissettim.

"Uyku mu tutmadı?"

Birden irkildim ve geri çekildim.

"Belli ki senide tutmamış."

"Öyle."

O sırada Samon'a mesaj geldi. Mesajı okuduktan sonra  sinirlenip hızlı nefes almaya başladı.
Hızlıca bişeyler yazıp telefonu kapattı.
Ne halt ediyordu?

"Gece gece önemli bi mesaj heralde?"

"Kız arkadaşımdan."

"Senin kız arkadaşın mı var?"

"Noldu kıskandın mı?"

Dedi sırıtarak.

"Saçmalama. Sadece senin gibi birinin sevgilisi olması garibime gitti."

"Niye neyim var benim?"

"Gıcık, sinir bozucu, kendini beğenmiş vs. Sayıyım mı daha?"

Gülerek cevap verdi
"Kabul et hepsi çok hoşuna gidiyo."

Sinirlenmiştim iyice.

"İyi geceler."

Gülerek cevap verdi

"Hani uykun yoktu?"

"Geldi şimdide uyuyacağım."

"Peki tamam kızma sanada iyi geceler."

Merdivenlerden sinirle çıktım. Odamın kapısını açıp yatağa kendimi attım. Yanımda Bonnie horluyodu.

"Ahh lanet olsun!"

Başımı yastığın altına alıp uyumaya çalıştım.
Yok uyuyamıyordum.
Kalkıp odadan dışarı çıktım.
Nerde yatıcaktım ben şimdi?
Aklıma Chris'in odası geldi.
Koridorun en sonundaydı yavaşça yürümeye başladım.
Kapıyı açmak ve açmamak arasındaydım.
Yavaşça açacakken arkamda bi nefes hissettim.
Geri dönmemle Chris'i görmem bir oldu.
Fısıldayarak

"N-Napıyorsun odamın kapısının önünde."

Nefesinden içki içtiği anlaşılıyordu.
Ayakta duramıyordu. Konuşamıyordu bile..

"B-ben şey.. Sen iyi misin?"

Dediğim anda sarılarak ağlamaya başladı.
İçim parçalanmıştı.
Hıçkırıyordu.
Benimde gözümden yaşlar düştü.

"Noldu sana? Neden ağlıyorsun?"

"Bişey sorma yalvarırım."

Ölüyordum meraktan ama dediğini yapmalıydım.

"Tamam sormuyorum."
Diyebildim.

"Bana yaslan seni yatağına yatırayım."

Kapıyı açıp yatağına doğru ilerledik.
Yavaşça yatağına yatırdım üstüne yorgan örttüm.

"İyi ki varsın."

Demekle yetindi sonra uykunun kollarına bıraktı kendini.

▪️BLACK & WHİTE▫️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin