#6

31 3 0
                                    

~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~

Gözlerimi açtığımda Chris'in yanımda uyuduğunu fark ettim.

Olamaz yanında uyuyakalmıştım hemen yerimden zıplayıp odanın kapısını yavaşça açtım.
Uyanmaması için özen gösteriyordum.
Kapıyı yavaşça kapatıp odama koşar adımlarla gittim.

Odamın kapısını açtığımda Bonnie'nin uyuduğunu gördüm.

Hemen banyoya girip yüzümü yıkadım.
Sonra kafamı kaldırdığımda kendimle yüz yüze geldim dün gecede neyin nesiydi öyle?

Kaşımın teki kalkık şekilde aynaya bakarak kafamdaki sorularla cebelleşiyordum.

Taki mesaj sesini duyana dek.
Gizli Numara~
"Ahh Elsa, ne kadar da safsın.
Etrafındaki hiçbir şeyden haberin yok.
Sana her şeyi anlatacağım. Saat 20.00'de az sonra yollayacağım adreste ol tabi bütün gerçekleri öğrenmek istiyorsan."
Gizli numara~
"..."

Bu da neyin nesi böyle ?
Ahh lanet olsun bu kim ?
Samon'ın gömdüğü daha doğrusu gömdürdüğü kızdan mı bahsediyordu?
Öğrenmenin tek bi yolu var.
Akşam dediği adreste olmak.

"Hey Bonnie uyannn"
"5 dakika daha"
"Seni pislik ben burda nelerle uğraşıyorum sen horul horul uyuyorsun."
"Ya Elsa 5 dakika sonra anlat."
"Ah lanet olsun."
Bonnie uykuya aşık bi kızdır. Uyanması öğleni bulur.
Ama ben varsam asla.
Aşağıya koşarak inip bi su bardağına suyu doldurup yukarı çıktım.
Bonnie'nin yanına gidip suyu kafasına boşalttım.

"Seni lanet sürtük ne yapıyosun sen hı?"
Kahkaha atıyordum.
İyice sinirlendi.
Koşarak banyoya girdi.
"Hey anlatacaklarım çok önemli hızlı ol lütfen."

"Eğer bana önemli gelmezse seni buz gibi suyun altına sokar işkence ederim dostum anladın mı beni?"

Sırıtarak;
"Tamam dostum."

~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~

"Napıcaksın gidecek misin bende geleyim mi?"

"Gideceğim büyük ihtimal bu merakla yaşayamam ayrıca tek gitsem iyi olacak."

"Pekala bebeğim sen bilirsin ama beni mutlaka haberdar et, bişey olursa hemen ara."

"Tamam."

Kahvaltı yapıp odama çıktık. Bonnie'nin eşyalarını alıp aşağı indik.
Annesinin hasta olduğu haberini alınca gitmek zorunda kaldı.
Onu kapıdan yolcu ettim.
Tam yukarı çıkacakken Chris'le Samon'ın aşağı doğru indiklerini gördüm.

"Naber Elsa? Giden Bonnie miydi?"
Dedi Samon.
"Aa evet annesi hastalanmış. Onun için gitti."

"Önemli bişey yok değil mi?"
Dedi Chris.
"Hayır önemli bişey yokmuş gribal bişey."

"Pekala hadi kahvaltıya"
"Siz yiyin ben yedim."
"Pekala."

Tam yukarı çıkacakken Chris kolumdan tuttu.
"Dün gece saçmalamadım değil mi?"
Şaşırmıştım. Dün geceyi hatırlamadığını düşünüyordum.
"Aa hayır sadece morelin çok bozuktu. Anlatmak istersen dinlerim."

"Aslından canımı yakan konuyu o gece kapattım ve bir daha açmamayı düşünüyorum ama yanımda olup ilgilendiğin için teşekkür ederim."

"Teşekkür etme sende benim zor zamanımda yanımdaydın."

"Haklısın. Yakın arkadaşlar bugünler içindir."
Dedi içim parçalandı.
Hafif tebessüm ederek.
"Öyle tabi."
Dedim ve yukarı çıktım.

19.30

Evden çıktım. Endişeli adımlarla yürüyordum. Gitmeli miydim yoksa hemen geri mi dönmeliydim. Belki de hepsi oyundu beni büyük bi tehlike bekliyordu.
Bunu gitmeden öğrenemezdim.

20.00

Dediği adrese gelmiş bi bankta oturmuş bekliyordum.
Karşıdan yaşlı ama çok güçlü görünümlü bi bayan bana doğru yürümeye başladı.
Siması hiç yabancı gelmiyordu.

"Sen Elsa olmalısın"

"Evet benim. Siz?"
"Ben o mesajı sana atan kişiyim."
"Simanız bana çok tanıdık geliyor sizi tanıyor muyum?"
"Çok küçüktün Elsa ama iyi hatırlıyorsun çok şeyler yaşandı annen beni sana olgun yaşa geldiğinde her şeyi anlatmam için tutmuştu. Sana farklı biriymişim gibi, kork diye mesaj attım çünkü korkmasaydın ve merak etmeseydin bu kadar önemsemezdin. Çok şey yaşandı."

"Neden bahsediyorsunuz ben hiç bir şey anlamıyorum?"

"Annenin gerçekten hasta olduğu için mi öldüğünü düşünüyorsun?"

Demesiyle yıkıldım.

"Eğer öyleyse büyük bir yalanın içindesin tatlım."

▪️BLACK & WHİTE▫️Where stories live. Discover now