Sensiz Yaşayamam...

98 9 31
                                    

Kadın ağlıyordu ve eliyle yanağını tutuyordu bir süre sessizlikten sonra kadın bi anda taehyung'u aşağıya itti. Anlık hareket karşısında ikiside birşey yapamadı, taehyung sadece.

Jungkook son anda tuttu taehyung'u kollarını sıkıca sardı.

Taehyung hiç birşey yapamadı öylece duruyordu, şoktaydı.

Kadın sinirli, kıskanç ve huysuz bir şekilde izliyordu. Jungkook ise hayatında hiç yaşamadığı duygu değişimlerini yaşadı.

Kadın başına gelecekleri biliyordu, anlamıştı jungkook taehyung'u çok seviyordu. Hızla oradan uzaklaştı, bir nevi kaçtı.

Taehyung ise gözlerini kocaman açmış, jungkook'un omzunda soluklanıyordu. Jungkook onunla konuşmaya çalışıyordu ama taehyung duymuyordu.

Jungkook daha da endişeleniyordu, çok korkuyordu. Sevdiğine birşey olacak diye ödü patlıyordu, onu herşeyden çok seviyordu. Asla kıyamıyordu, çok üzülüyordu onu böyle görünce çünkü taehyung halk ağızıyla 'far görmüş tavşan' gibi bakıyordu ve asla tepki vermiyordu.

Jungkook onu kucağına aldı ve arabaya götürdü, jimin'e haber verdi o kadını bulması için emir etti. O kadını öldürecekti, kesinlikle bunu planlıyordu. Ama önceliği sevdiğiydi, onu hastahaneye götürdü.

"Doktor bey neyi var? Neden böyle? Hiç tepki vermiyor. Çok korkuyorum neden böyle? Düzelecek mi? Yoksa daha mı kötü olacak?"

"Beyefendi lütfen sakin olun, hasta şoka girmiş olmalı. Merak etmeyin zaman içinde düzelir, ancak ne zaman olacağını asla bilemeyiz. Başından kötü bir olay mı geçti?"

"Şey az kalsın yüksek bir yerden düşüyordu, ama düşmedi."

"Sorun bu olmalı, merak etmeyin bu pisikolojik bir sorun, yani ölüm gibi sonuçları olmayacaktır.Ama bu süreçte ona bakım çok önemli. Bu arada siz nesi oluyordunuz?"

"A Şey be ben onun... Ben onun arkadaşıyım..."

"O zaman ailesine haber vermemiz gerek ona ailesi baksa daha iyi olacaktır, ailesinin bilgileri sizde var mı?"

"D DURUN öhm yani şey ailesine gerek yok ben bakarım ona, hem onlar çok endişelenirler. Hiç gerek yok ben ona çok iyi bakarım" jungkook bunları söylerken aklında olan şey 'bunun sorumlusu benim, o benim herşeyim, ona ben bakmalıyım, en kısa sürede iyileştirmeliyim, onsuz yaşayamam, ona birşey olursa ben diye birşey kalmaz' sözleri geçiyordu.

"Beyefendi sizin için çok zor olur ve bu iş büyük bir sorumluluk ister, bunu göze alabiliyor musunuz?"

"EVET evet alıyorum, ben bakarım çok iyi bakarım."

"Beyefendi bakın ailesine haber vermemiz gerekiyor, siz aranızda kimin bakacağına karar verirsiniz."

"Bana bak ben buradan senin cesedinle çıkmak istemiyorum, o yüzden o çeneni kapa ve uzatma, ona benden iyi kimse bakamaz."

"NE? BE BEYEFENDİ SİZ NE SAÇMALIYORSUNUZ? ŞAKA MI BU?!? RESMEN TEHDİT ETTİNİZ BENİ!!!"

"Bağırmayı kes gerizekalı zaten canım burnumda, benim sevdiğim içerde ne halde görüyor musun?!?" (kafasını çevirir ve taehyung'u gösterir)

"Se sevdiğiniz mi? Anlamıyorum, ben sadece görevimi yapıyorum"

"Taehyung'u burdan alıp gideceğim, senin sikik fikirlerine ihtiyacım yok."

Arkasından doktor bağırıyordu ama bi çaresi olmadı. Jungkook taehyung'u kucaklayıp arabaya bindirdi, en iyi doktorlardan birini evine çağırdı ve taehyung'u evine götürdü. Ona evinde bakacaktı. Jungkook da en az taehyung kadar kötüydü, farkında değildi ama heryeri titriyordu, çok korkuyordu ve ne yapacağını bilmiyordu. Bir pisikoloğa ihtiyacı olduğu kesindi ama tabi böyle birşey olmayacaktı, şuan tek düşündüğü birşey vardı o da taehyungtu...

"Ne yani mafyadan fanboy olamaz mı? " Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang