#Prompt Hakkında

334 23 5
                                    

Yeniden hepinize merhaba!! Prompt konusunda aklınızın fazlasıyla karıştığını fark ettik ve sizlere yardımcı olması için birkaç prompt örneği atmaya karar verdik. Umarız aklınızdaki soruları cevaplayabiliriz.

Prompt olarak sizlerden ne istiyoruz? Prompt olarak sizlerden istediğimiz aslında hikayenizin kısa özeti. Fazla detaya inmeden, sonunu söylemeden, okuyucuyu merakta bırakacak küçük kısa özetler istiyoruz. Promptların hikaye hakkında ön bilgi oluşturmasına, temel konuyu kavratmasına öncelik vermeniz gerekiyor. Aşağıya birkaç prompt örneği bıraktık. Umarız yardımcı olabiliriz.

.

#1

Denizin her parıltılı taneciğinin, limanın gürültülü kalabalığının ve göğe uzanan yelkenlilerin sardığı bir yarımadada Chanyeol şehrin diğer kısmında bunlardan oldukça uzak küçük bir manavın sahibiydi. Yaz ayının en kavurucu zamanlarında bile Chanyeol her gün aynı saatte, saat tam yedi buçukta kalkıyor, beş geçe yataktan çıkıyor ve yüzünü buz gibi suyla yıkamak için tuvalete gidiyordu. Herkesin hayatında kendini dinlediği buçuklar vardı ona göre ve beş dakikalık bir dilimde her gün neden aynı saatte kalkıp işe gittiğini sorguluyordu o da. Bir perşembe sabahı saat yediyi kırk geçe uyanmış, üzerine herhangi bir şeyini geçirmiş ve kahvaltı bile yapmadan dükkanını açmaya koşmuştu. Park Chanyeol perşembelerden nefret ederdi ama o perşembe onu kapının önünde bekleyen kısa boylu, karamel gözlü çocuğu gördüğünde bütün keyfi yerine gelmişti birden. Sıcaktan kafasına taktığı balıkçı şapkayı düzeltip Chanyeol’ün hızlı hızlı kapıyı açmasını seyretti. Chanyeol geç kaldığı için özürlerini iletirken ne istediğini de sormuştu. “Çilek,” dedi çocuk. Chanyeol, kasada geçen ufak karışıklıkla birlikte çileklere karamel gözleriyle bakıp gülümseyen çocuğun ismini soramadan gözden kaybolduğu için üzülse de her gün aynı saatte dükkanın önüne gelip onu bekleyeceğinden bir habersizdi tabii.

ayushiriida

.

#2

Saat onu on dört geçiyor. Aynı sokaktayız, hiçbir şey değişmedi. Yedi yıllık ilişkimizde nasıl baktıysak, öyle bakıyorduk. Her şey normal sanıyordum, sadece sanıyordum işte. Acizce beklediğim dört senede damarlarıma kadar aşılanan tek şey umutsuzluktu. Hiçbir şey olmayacak, derdim. Sen sadece arkadaşlığınıza ihanet ettin Baekhyun, derdim. Sürekli. Sürekli. Sürekli. Kalbimin paramparça oluşununun üstünden on altı mevsim geçti. On altısında da tek bir çiçek yeşermedi sonsuz bahçelerimde. Çiçekler baharda açar, derlerdi. Benim çiçeklerim temmuz ayının ikinci haftasında, yıkık dökük kasabamızın sönüp duran sokak lambasının altında açtı. Yedi yıllık arkadaşım, can yoldaşım, yürek ağrılarım Park Chanyeol beni öptü. Bir daha asla gelmez sandığım yazlarım, bir daha asla bitmedi. Kasabayı birbirine katan olaylar zincirimiz ufak bir sokak lambasıyla başladı, koca bir güneşe evrildi. Yine de sorarsanız, bizi en iyi o sokak lambası hatırladı.

hikarikoni

.

#3

'Deli Oğlan' diyorlar ona, gerçek adını bilen yok, bu tanrının unuttuğu kasabaya geldiğinden beri adı bu. Kimin nesidir, kimin fesidir bilen, duyan, gören yok, sormaya da niyetleri el vermiyor. Her sabah günün ilk ışıklarıyla birlikte kasabanın az uzağındaki evinden çıkar, her gün farklı bir kapıya bir taş bırakır, ardından ortalıktan kaybolur ve haber alamazsınız. Haftada bir gün de kasaba dışına çıkmaz, açılmayacağını bilse bile her kapıyı çalar ve yarısı yakılmış bir kitap bırakır, istisnasız, her eve. Günleri bu şekilde geçer Deli Oğlan'ın, kasabaya geldiğinden beri aynı düzeni tekrar eder. Yalnız öyle bir zaman gelir ki bir ay hiç gözükmez ortalıkta, yılda bir kez tekrarlanır bu, zaten nereye gittiğini bilen yoktur ancak kapıları suratına kapatanlar bile merak eder Deli Oğlan'ı. Otuzuncu günün akşamında sessiz sedasız evine geri gelir Deli Oğlan, kimseleri rahatsız etmeden köşesine çekilir, ertesi sabah da normal rutinine devam eder. Benim hikayem de Deli Oğlan'ın ortadan kaybolduğu bir yaz gününde, onu gizliden gizliye takip etmemle başlıyor.

"Hadi kitapları anladığımı varsayalım, sebebi hakkında hiçbir fikrim yok ama hadi biliyorum diyelim, neden evlerin önüne taş koyarsın ki?"

"Birinin isteği."

"Kimin, kasabadan birinin mi?"

"Tanımazsın."

"Neden bunu istiyor peki?"

"Taşlar bilir, sekiz yıl önce bir yaz akşamı bizzat o kişinin tenine değdi, taşlar bilir."

"Kitaplar ne için peki?"

"Taşların bildiklerini yazmak için."

Güldüm. "Yakılmış kitaplar mı? Kül olmaya yüz tutmuş kitaplarda ne yazabilir ki?"

"Yazın hikayesi, birazı da taşların." Derince nefes aldı. "Belki biraz da benim hikayem, benim ve Park Chanyeol'ün hikayesi."

crypurpy

.

Promptlarınız üstte verdiğimiz örnekler gibi olabileceği gibi daha uzun da olabilir, kelime sayısını tamamen size bıraktık.

Promptlar hakkında aklınızda hâlâ soru kaldıysa veya başka bir konu hakkında aklınıza oturmayan kısımlar varsa çekinmeden bize danışabilirsiniz, seve seve yardım ederiz.

Mutlu bir fest süreci geçirmenizi dileriz, çok yakında yeniden görüşmek üzere!

#SummerFestWhere stories live. Discover now