Ya bütün şairler seni sevmiş ya da ben her mısrada seni buluyorum. Bu özlemin başka türlü
açıklaması yok...Asi
- Karadeniz en çok bize karadır.
KALELİ AİLESİNDEN DEVAM:Asi gittikten yaklaşık yarım saat sonra İdris Bey kızını merak edip limanı aramış ama Asinin limanda olmadığı cevabını almıştı. Bunun üzerine yardımcı kaptan olan
Cemal beyi aramış ondan da aynı cevabı alınca huzursuz bir nefes vermişti. İdris Beyin huzursuzlandığını fark eden Emine Hanım :-Ne oldu bey , ne bu huzursuzluk?
-Asi yok her yeri aradım sordum yok sanki yer yarıldı içine girdi bu zır deli
Evet babası asiye böyle derdi çünkü babasından bile deliydi. Uçurumdan atlamış, kreyin (gemilerdeki vinç sistemi) tepesine çıkmıştı
ve buna benzer daha bir çok delilikleri vardı. Bunu duyan Servan ağa şöyle dedi:-Ne demek yok eğer bu iş olmazsa Ölürler!
-Merak etmeyin bizim deli akşama burada olur. Siz akşam yemeğine gelin bu işi bitirelim.
-Tamam o vakit akşama görüşürüz
Deyip çıktılar bunun üzerine Kaleli ailesini bir sessizlik kapladı…YAZARIN AĞZIN’DAN
Karadeniz, Karadeniz olalı böyle bir sessizli görmedi. Sanki herkes susmuş vicdanları konuşuyordu veya
vicdanlarıyla hesaplaşıyorlardı. Bir ses yükseldi Karadeniz’ den fırtınanın işaretiydi,yaylaları sis
kaplamış kimse kimseyi görmüyordu. Adeta Karadeniz her şeyi anlamış kıyameti koparıyordu. Karadeniz
Hırçınlaştı, asileşti sanki yaşanan her şeyi silmek için yağıyordu yağmur , şimşekler öyle bir çakıyordu ki gök deliniyordu öyle bir yağıyordu ki
anlatmaya kelimeler yetmiyordu yağdıkça etrafa hoş kokular yükseliyordu ama yağmur o kadar felaket
yağıyordu ki herkes korkmuştu bu yağmurdan herkes susmuştu dedim ya bu yağmuru anlatmaya
kelimeler yetmiyor ancak yaşanır…. Çünkü bugün Karadeniz öyle bir şeye şahit oldu ki onu silmek için
yağdı bu yağmur çünkü Karadeniz, Karadeniz olalı böyle bir şeye asla şahit olmadı.ASİ’NİN AĞZINDAN
Gök delinircesine yağmur yağıyordu sanki Karadeniz her şeyi anlamıştı. Ardan kaç saat geçti bilmiyorum ama deniz aynı benim gibi oldu asi, hırçın bu dalgalar kimse dayanmazdı. Bir anda gemi durdu ve Cemal kaptan geldi yanıma ona dönerek:
-Kaptan ne oldu durduk?
-Reis dişli takıldı onu halledecekler
Bunu duymamla yüzümde hınzır bir tebessüm oluştu ve Cemal kaptana dönerek
-Kaptan ben hallederim. Dedim.
Cemal kaptan benim ne kadar deli olduğumu bildiği için:
-Olmaz fırtına var! Dedi.
İnat değil miydi ben çıkacaktım işte
-Kaptan çıkıcam dedim izin istemedim
Bunu deyince cemal kaptan anladı inadımın tuttuğunu ve beni vaz geçiremeyeceğini
-Tama ula tamam ama hele bir oradan düş sen bak ben seni ne ediyrum
Yukarı çıkabilmem için gerekli olan kıyafetleri giydikten sonra kreyin tepesine çıktım. Çarkları tekrar çalıştırdıktan sonra dikkatlice geri indim ve eşyaları güverteye koyup geminin en uç köşesine gidip oturdum. Bir adım daha atsam veya ufak bir sallantı olsa şuan denize düşecek şekildeydim. Aklım çok doluydu vicdanım ve mantığım arasında kalmıştım: mantığım bu seni ilgilendiren bir olay değil karışma hayatına mesleğine bak diyordu ama vicdanım o senin kanın canın ölmesine izin veremezsin onlar masum diyordu. Sahi benim yıllarca aldığım eğitim de bunun için değil miydi masumları korumak. Sırf masum insanlar ölmesin diye biz ailemizden vazgeçip şehit düşmüyor muyduk? şimdi sırf kendim için masum birinin ölmesine izin veremem ben bir Türk askeriyim buna izin veremem . Peki sevdiğim adam ne olacak ona olan sadakatim ne olacak hepsini geçtim evleneceksin dedikleri adam ona o kadar benziyor ki bu kadar benzerlik tesadüf olamaz bir işler var bunlarda çözmem gereken işler.
YOU ARE READING
Nayino / Tamamlandı (DÜZENLENİYOR)
ActionBerdel sonucu birleşen iki insan ,Doğu ve Karadenizin iki deli insanı kadın asker adam ağa ikisi birbirinden kıskanç , ikisi birbirinden deli ama ikisi de birbirini deli gibi seviyor. Aşklarından destan olur, şiirler yazılır. Doğu ve Karadenizin de...