KAZGAN-2

250 12 2
                                    

Uyku tutmuyordu.Oysa çok yorgundum.Gözlerim kapalı minik Esmamın başı göğsümde uyumuştu.Bin lira çok iyi bir paraydı,en azından benim için öyleydi.. Nasıl oluyordu da bu kadar parayı benim gibi birine karşı bahis açabiliyordu.Düşünmeden edemiyordum.Kafes dövüşünü az çok bilen herkes beni ve namımı tanırdı.Ama ben bu kızı hiç duymamıştım.Tayfunun dediğine göre zengin sürtüğün tekiymiş.
Dizim hala sakattı beni en dişelendirende buydu.Muhtemelen geçen dövüşü duymuş Olmalı ki bu nedenle bu kadar erken dövüşmek istiyordu.Sakatlandığımı fark etmiş olmalıydı.Kaybedersem para kaybetmiyordum.Ama bir kıza kaybetmem demek benim için ölmem demekti.Bu güne kadar tek bir maç kaybetmiştim.Oda sakatlandığım son maçımdı.Karşımdaki ise babamı öldüren adamın oğluydu.
Bu nedenle pes kelimesi Aklımın ucundan bile geçmedi ama bu benim ölümümde olabilirdi.Kendime güvenim tamdı ama bu zengin bebeleri benden çok daha iyi besleniyordu.Ben kuru ekmek ve peyniri en güzel yemeğim olarak sevinçle yerken onlar çeşit çeşit etleri ekmeksiz yiyordu.Her türlü besinler protein tozları enerji hapları alıyorlardı.
Benim tek destekçim ise cesaretimdi.Acı benim için ufak bir tebessümden farksızdı.Yüzüme aldığım her darbe beni daha öfkeli ve güçlü kılıyordu.Tayfun telefonda bu kızın çok büyük menajerleri olduğunu söylemişti.Yer altı dövüşünün en büyük organizatörleri bu maçı izlemeye gelecekmiş.. İçimden kahrolsun demeden edemedim.Bu kız gözümde büyümeye başlamıştı.Dizim sakat olmasa hiç bir korkumda kalmayacaktı ama bunun ucunda sakat kalmak vardı.
Eğer sakat kalırsam kardeşime kim bakacaktı?
Tek isteğim sıcak bir yuvası ve yemeği olmasıydı.
Neyse artık uyumalıydım.. Yarın kafamdaki tüm sorular cevabını bulacaktı.. Gözlerimi açtım saat sabahın yedisiydi.Esmanın başını yavaşça göğüsümden kaldırıp yanıma koydum.Dışarı çıkıp biraz yürüyüş yapmalıydım.Dizimin açılması gerekiyordu.
Gece kondu Mahallesinden hızlı adımlarla ilerleyerek sahile indim.
Sahil de hafif tempo koşmaya başladım,dizim yaptığım bitkisel karışımdan sonra daha iyi gibiydi.Bu karışımı babam anneme yapardı.Ondan görüp öğrenmiştim.Bir hafta da hiç bir sakatlık bırakmazdı bu karışım ancak benim sadece yarım günüm kalmıştı.
Beş kilometre hafif tempo koştuktan sonra spor salonlarına verecek param olmadığı için,antrenman yaptığım terk edilmiş bir ev vardı.
Orayı kendi kafama göre barfix demirleri ve çuvaldan yaptığım kum torbası ile doldurdum.Kalın ve uzun kaldırım taşlarını kaldırarak,mekik şınav,barfix çekerek,çuvala sahilden doldurduğum kum torbasını her patladığında yenisini Yaparak çalışıyordum.O zengin sürtük gibi istediğim spor salonunda istediğim hocadan ders almayı bırak düzgün beslenemiyordum bile.Bir gün Herşeyin değişeceği umudu ile yumruklarım her zamankinden daha sıkıydı.Kum torbasına var Gücümle vuruyordum.. Sağ sol,aparkat,sol sağ aparkat Eğil,eğil.. Sağ sol aparkat,sol sağ aparkat..
Defalarca tekrarlıyordum.. Gözlerimde ki öfke aynaya baktığım da beni bile korkutacak cinstendi.Zincirini koparmış avına Koşan bir pitbulldan farksızdım..Yavaşça kum torbasına tekme atmaya çalıştım dizim az da olsa ağrıyordu.Kuvvetli vurabilmek için zamana ihtiyacım vardı.İyice terlemiştim.Evde sular akmadığı için duşu soğuk havalarda bile denizde alırdım.Antrenmandan sonra buz gibi suya girince gerilmiş kaslarım iyice kasılırdı.Bu sayede kaslarım Çelik gibi kalırdı.Eve doğru hafif tempo koşmaya başladım.Kahvaltı için bizim orada ki kanatçıya uğradım cebimde iki yüz seksen liram vardı.Bunun yüzü ile su ve Elektirik faturasını ödeyip açtırmam gerekiyordu ama önce bu akşam ki dövüş için iyi beslenmeliydim.Bir tane büyük bit tavuk göğüsü aldım iki tane de ekmek.Eve doğru giderken demir sopamı Yanıma almadığımı fark ettim.Geçen gün dövdüğüm iki lavuk yanında ki arkadaş grubu ile aynı yolda beni bekliyorlardı.Bu sefer boş değillerdi ellerinde demir sopalar olduluğunu fark ettim.. Benim yerimde kim olursa olsun korkardı.Ben korkmadım ister deli diyin ister aptal.Elimdeki poşetleri yolun kenarına bıraktım yavaşça onlara doğru yürüyordum.Dayak yiyeceğimden emin gibiydim Karşımda sekiz, eli demir sopalı adam duruyordu.
Neden bu tipler hep beni bulurdu ki sanırım bela bela yı çekiyordu.
Kaşlarım çatıldı,öfkem içimde Volkan gibi alev alev patlıyordu.
Delikanlılıktan eser yoktu bu devirde.Biri gelir çeker Silahı vurur seni bu Istanbul sokaklarında.. Ne polis senin Kurtarıcın nede bir başkası.
Eğer paran yoksa herkes düşmanın,varsa herkes dostun bu hayatta.
Şerefsizler le aramda on metre kalmıştı ki kırmızı lüks kasalı bir araba drift yaparak serserilerle aramda ki alanda durdu.
Kapıyı açan bir kızdı.Ne güzellik diye düşünmeden edemedim.
Dar eşofmanı askılı tshirtü ile harika bir hatundu.Bana bakarak ne bekliyorsun dedi ve çocuklara doğru koşmaya başladı.
Ne yapıyorsun dıyemeden bende peşinden gittim.Sırtımızı birbirimize dayadık bu sayede kimse arkamızdan saldıramayacaktı. Sopa ile hamle yapan şerefsizin elini bükerek sopayı elinden aldım her gelene sağlam bir darbe ile yere seriyordum.Arkama baktığım da ise kızın çok seri hareketlerle sopadan kaçıp tek yumrukla vurduğunu devirdiğini gördüm.Çok kaslı değildi ama o kadar hızlıydı ki gözüm ile zor takip ediyordum.Peşmerge tipli serserileri bir güzel benzetip hepsini birbirine bağladık.Bağladıktan sonra da sopa ile kemiklerini iyice kırdık,artık karşıma çıkamazlardı.Buz gibi bakışlarımla kıza döndüm ve sen kimsin dedim.Kaba Görmüş olacak ki ne yani bumu söyleyeceğin hayatını kurtardım ben senin dedi. Birden kahkaha attım, hayatımı kurtardın ha ahahah.Gülmeme sinir olacak ki bana sağlam bir tane yumruk geçirdi.Bir kızdan yiyebileceğim en sert yumruğu yemiştim.
Sinirle yüzüne döndüm ve yumruğumu parmaklarım elimi delip geçermişçesine sıktım.Ama bu kızdan hoşlanmıştım sert bir tavrı vardı bana çok benziyordu bakışları acımasızdı. Bana yardım ettiğin için sana dokunmuyorum! Dedim sadece.
Ben Ceren diyerek elini uzattı.Demek o sürtük bu güzel kızdı.
Dövüşten önce yumruğunu test etmem iyi olmuştu.Hemen vücudunu süzdüm sol bacağı hafif öndeydi buda sol kolunu gardı olarak kulanması anlamına geliyordu yani sağlaktı.Sağ ile saldırıp sol ile gard alıyordu.Boyu 1.80 civarında gördüğüm en uzun kızlardandı.Benim boyum ise 1.90dı.Uzattığı eli sert bir şekilde sıktım.Normal bir Erkeğin kıvranacağı cinsten sıkmama rağmen gık bile etmemişti.
Hafifce Gülümsedi ve kulağıma yaklaşıp ringte görüşürüz yakışıklı dedi.. Benim ise onunla Görüşmek istediğim tek yer yatak odasıydı.
Sesinde ki sexilik Aklımı başımdan almıştı.Ne diyordum ben..
Bu akşam bu iş bitecekti ve ben bu zengin zübbeyi o kafese gömecektim! Yola Bıraktığım poşetleri alıp eve koyuldum.Eti pişirecek Ocak olmadığı için pişmiş tavuk almıştım.Eve geldim.Esma uyanmıştı.
Yanına geldiğimi görünce koşup bacağıma sarıldı.Sağ elimle başını okşadım.Sofraya oturup kahvaltımızı yaptık uzun süredir tavuk yememiştik.Sanki elinden alacaklarmış gibi hızla yiyordu küçük esmam.Etin mideme gidişi ile kaslarımdaki ağrıların azaldığını hissediyordum.Saat Öğlen birdi.Biraz kestirmek için uzandı,kalktığımda üç olmuştu.Telefon çalmaya başladı,bu tayfunun bana ulaşmak için verdiği takoz telefondu.Telefonu açıp Alo dedim.
Maçın erkene alındığını ve saat yedi de orada olmam gerektiğini söyledi.Çantamı hazırlayıp Kapıya çıktım,gece on ikiyi gelmeden geleceğim esmam diyerek minik yanaklarını öptüm ve ben çıktıktan sonra kapıyı kitle diyerek evden ayrıldım.Fabrika ya gelmiştim saat altı buçuktu.Üstümü Değiştirip ısınmaya başladım.Bahis tablosundaki rakamlar dikkatimi çekmişti.Herkes o zengin kancığa oynuyordu.
İyice sinirlendim!
Kalan iki yüz elli tl mi kendi üzerine oynadım yenersem sekiz katını kazanacaktım yani iki bin lira. Ve Karşıdan alacağım para ile üç bin lira oluyordu.Gözlerim de dolar işareti canlandı.
Başımı havaya kaldırıp Gözlerimi tavana diktim.
Benim için bu ring ve para,yaşamak ve ya Ölmek Arasında ki çizgiydi.
Ceren için ise sadece hobiydi.İnsanları Döverek egosunu tatmin ediyordu aklınca.

Kafesin kapısı açıldı ve içeri önce ben girdim bunca yıl destekçim olan tribünler sessizdi, bir kişiden bile KAZGAN tezahüratını duyamıyordum.
Ceren içeri girdi herkes Ecel,ecel diye bağırmaya başladı.Ringe ecel gelmişti.Ama bu sefer ecel kendisini vuracaktı yada ben öyle ümid ediyordum. Başlayın sesi geldi..
Gözlerim sürekli ayaklarındaydı attığı adıma göre nereden saldırabileceğini hesaplıyordum.Tabi bunu yaparken açık vermemeye de dikkat ediyordum bir sağ direk salladı ellerim le savuşturdum.Ne eldiven vardı ne de kask, boxun tam aksine bu bir spor değil, bu bir ölüm dövüşüydü.Hızlıca yumrukları saydırmaya başladı vücudumu bir sağa bir sola çekip yumruklardan kaçmaya çalışıyordum.Aldığım her darbe de dayanma gücüm tükeniyordu.Ne yazık ki öfkem benden daha güçlüydü.Boşluğunu yakalayıp çenesine aparkat geçirmem ile ayaklarının yerden kesilerek havada süzülüp Sırt üstü yapışması bir oldu.Hemen üstüne çıkıp sağ sol darbelerle öldürücü yumruklar atmaya başladım.Dirsekleri ve kolları ile yüzünü olabildiğince korumaya çalışıyordu ama darbelerden kaçmak imkansız gibi bir şeydi.
Bir anda bacaklarını boynuma dolayarak beni üstünden fırlattı.
Şimdi ikimizde ayakta gardımızı tekrar almıştık. Bu pozisyondayken çok az kişi elimden kurtulabilmişti.Boş bir dövüşçü olmadığını şimdi anlıyordum.Sol dizime çok sağlam bir tekme attı onun acısı ile gardım düşünce havaya zıplayıp sağ eli ile çok sağlam bir yumruk Attı.Aldığım darbe ile yere çakılmam bir oldu.Yüz üstü yerde uzanırken ölmeyi bekleyen bir koyun gibiydim.Gözlerimi kaldırdım ve Kalabalığın arkasında babamı gördüm.Bana "hadi evlat!" Diyordu.
Yapabilirsin,sen benim oğlumsun.. Evet baba ben senin oğlunum!
Gördüğüm bir hayalde olsa,benim için gerçekten farksızdı.
Tam Üstüme zıplarken yerde yuvarlanıp kaçtım ve ayağa kalktım,dizim çok acıyordu.
Tekrar Dizime tekme atacakken sağ ayağımın kaval kemiğini savunma olarak kaldırdım. Ahh diye bağırmaya başladı yerde dizini tutup kıvranıyordu.Kemiği ya çatlamış yada kırılmış olmalıydı ama bu beni ilgilendirmiyordu üzerine çıkıp var gücümle yüzüne vurmaya başladım.
Sağ sol,sağ sol,sağ sol.Delirmiş gibi vuruyordum yüzü kandan tanınamaz haldeydi ve gardı düşmüş elleri yerdeydi. Sanırım bayılmıştı.
Ayağa kalktım ve sekerek kafesin kapısına doğru Yürüdüm.
Herkes "öldür öldür" diye bağırıyordu.Dönüp bu zengin Sürtüğe baktım başka biri olsa acımazdım ama bu sabah bana yardım eden bu kızdı,orada ne işi vardı? Neden bana yardım etmişti? Belkide sonumun kendi elinden olmasını istemişti.Cevabını ne kadar düşünürsem düşüneyim bulamayacaktım. Kız yerde baygın duruyordu.
Muhtemelen herkes gidecek kız burada baygın kalacaktı.
Kazandığım üç bin lirayı aldıktan sonra kızı Alıp omzuma attım.
Kızın Arabası dışarıdaydı.Araba otomatikti.Sadece babamın araba kullanmayı anlatmasından hatırlayarak direksiyona geçip kullanmaya başladım eve geldik,arabayı çalma riskine Karşı üstünü kare şeklinde kulübe gibi örttüm.
Cereni kendi yatağıma yatırdım.Yüzünde ki kanları siliyordum.
Esma uyuyordu bu manzarayı görmesini zaten hiç istemezdim.
Bir telefon çaldı,cerenin telefonuydu babası arıyordu telefonu arama bittikten sonra kapattım.
Bunu neden yaptığımı bilmiyorum ama başımın büyük belada Olduğunu hissediyordum.Yüzünü iyice temizledikten sonra çok ağır dövdüğümü fark ettim yine De önemsemedim neden evime getirdiğimi Aklım hala almıyordu sanırım bunların nedeni sadece bana yardım etmiş olmasıydı.İyi ve ya kötü niyetli fark etmezdi.Yanına uzandım yorganı Üzerimize örttüm,ilk defa bu kadar güzel bir kızla yan yana yatacaktım.Sabah ki,ringte Görüşürüz "yakışıklı" deyişi aklımdan çıkmıyordu.
Ama benim tabiatımda aşk ta yoktu sevgi de varsa yoksa nefretti.
Ve bu zengin sürtük hayatıma Girdiği için ondan nefret ediyordum!

YORUMLARINIZ BENİM IÇIN ÇOK ÖNENLİ VE LÜTFEN OY VERMEYI UNUTMAYIN TEŞEKKÜRLER.

KAZGANOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz