DOKTOR HANIM(SÖZ)

*Mutlu Sonları Sevmem*

Deniz

Mücahit'le evleneli altı ay olmuştu. Ben işimle ilgileniyor oda işiyle ilgileniyordu.
Su ve Feyzullah'ın yeni evlerine gidicektim. Onlarda yeni evlenmiş burada bir ev tutmuşlardı bizde onlara ev hediyesi almış, evlerinin eksiklerini tamamlamalarına yardım etmiştik.
Hastanede işim bittiğinde eve uğramış üstümü değiştirmiştim.
Evden çıktıktan sonra arabaya binip Su'ya gittim. Kapıya geldiğimde zile basmış beklemeye başladım. Kapı hızla açılmış kolumdan tutularak içeri çekilmiştim. Karşımda yabancı adamı gördüğümde debelenmeye bağırmaya başladım. Adam ağzımı kapatıp beni salona götürdü.
Salonda elleri ve ağızları bağlanmış Su,Nazlı ve Güler abla vardı.
Adamlar ellerimi ve ağzımı bağladıktan - Baya zorlamıştım onları.- koltuğa oturttular.

Birileri ile konuştuktan sonra bizleri bir arabaya bindik. Bizi büyük bir gemiye getirmişlerdi odaya getirip ellerimizi çözdüler. Ardından yanımıza Bahar da gelmişti. Yere oturup beklemeye başladık. Korkuyordum ama biz asker eşleriydik. Onlara yaraşır şekilde davranmamız gerekiyordu.

Uzun süre geçtikten sonra bizim çocuklarla nasıl tanıştığımızı sırayla anlatmaya başladık. Sıra bana geldiğinde bacaklarımı kendime çekip gülümseyip anlatmaya başladım.

"Ben buraya ilk geldiğim günlerde tanıştık ,ben markete gittim cips seçmeye çalışıyordum birden ayağa kalkıp geriye çekildim ki cipsleri iyi görebiliyim diye-"

Nazlı gülerek lafımı kesmişti.
"Kızım sen doktor değil misin? Cips sağlıksız değil mi?"

"Sağlıksız olması tadının güzel olmadığını değiştirmiyor. Lafımı kesme ama."

"İyi hadi anlat bakalım sanki bilmiyoruz."

Su "Hayır ben bilmiyorum."
Gözlerimi Su'yu gösterip anlatmaya devam ettim.

"Mücahit'e çarptıktan sonra özür diledik birbirimizden. Ondan sonra bir gün hastaneye giderken onlarda benim önümden ilerliyorlardı Feyzullah ile sonra birden arkasını dönerek beni duvara yaslayıp karnıma silahını bastırdı."
"Ne!"
Su şaşkınca bana bakıyordu. Onaylarcasına kafamı salladım.

"Evet,onları neden takip ettiğimi sordu bende sizi takip etmediğimi hastaneye gittiğimi söyledim ama inanmadı sonra Yavuz geldi arkadaşım falan dedi öyle inandı. Benden özür diledi ,bende sorun olmadığı hayatımda daha kaç kez silahla saldırıya uğrayacağımı söyledim."

Bahar "Deli  ikiside deli."
Bahar kafasını iki yana sallayıp söylenmişti.

Güler abla "Ne güzel işte iki deli birbirlerini bulmuşlar."
Onuz silkip gülümsediğim sırada kapı açıldı. İçeri bir adam girdiğinde hepimiz ayağa kalktık.

"Şimdi içinizden biri benimle gelecek. Size soruyorum gönüllü var mı?"

Bizim sesimiz çıkmayınca dudaklarını büktü.

"Tamam o zaman ben seçeyim ooo piti piti..."

Adam tekerlemeyi söylerken parmağıyla bizi gösteriyordu. Tekerleme bittiğinde parmağıda benim üzerimde durmuştu.

"Doktor hanım! Sizi böyle alalım."
Kolumdan tutup beni çekiştirmeye başladığında kızlar beni tutmuş gitmeme izin vermiyorlardı. Adam silahı çıkarıp yere sıktığında geri çekilmek zorunda kaldılar. Kapıdan çıkmadan son kez bakabilmiştim onlara.

Geminin güvertesine çıktığımızda güneş ışığıyla gözlerimi kapattım. Yanımda duran adam silahını bana uzatmış öyle yürüyorduk. Güvertenin kenarına gelmiş yanda duran kayığa binmiştik. Bizi yavaşça yere indirmiş küçük teknenin motorunu çalıştırmıştı. Arkamı dönüp gemiye baktığımda askerlerin gemiye kuşattığını saldırdıklarını gördüm.