*Vatan Sağ Olsun*

992 54 1
                                    




Ramazan ayı gelmişti bu arada Eylem ölmüştü fazla tanımıyordum ama üzülmüştüm.
Bende evde iftar yemeği verecektim Güler ablalar , Bahar ,Yavuz ve timi yani Mücahit'e söylemiştim arkadaşlarına o söylemişti hepsiyle tanışmıştım ama oturup konuşma fırsatı olmamıştı. Yemekleri hazırlamak lazımdı dün akşam sadece sarma sarmış ve börek hazırlamıştım sadece pişirmek kalıyordu ana yemekleri hallederim zaten Güler abla ve Nazlı yardıma geleceklerdi.Hastaneden çıktım önce markete uğrayıp eksik birkaç şey aldım,eve girdiğimde üstümü değiştirip mutfağa girdim.

Yarım saat sonra Güler abla ve Nazlı gelmişti,Bahar da onlardan sonra gelmişti. Onların yardımıyla bitirmiştik,ben  duşa girmiştim hazırlanıp içeri geçtim.

-Ben "Oh be bitti."

-Bahar "Aynen ya ne yoruldum."

-Nazlı "Aman Bahar sadece bir salata yaptın."

-Bahar "Yoruldum ama ,salatam çok güzel gözüküyor."

-Güler abla"Deniz sen yemek yapmayı nereden öğrendin?"

-Ben "Ben lisede yemek kursuna gitmiştim."

-Nazlı "Yani neden?"

-Ben "O zaman arkadaşlarla sıkılıyorduk sürekli ders çalışıyorduk bir şey yapalım dedik ortaya kurs fikirler atılınca hepsini yapmaya başladık , yemek yapmak benim hoşuma gittiği için devam etmiştim."

-Bahar "Hangi kurslara gittiniz?"

-Ben "Aklıma gelenler gitar kursu, boks,tiyatro ve yemekti."

-Nazlı " Vay be boks nasıldı?"

-Ben "Güzeldi aslında onuda kendime savunacak kadar öğrenmiştim ama kaç sene önce şimdi  hepsini unuttum ,yemeği sürekli yaptığım için geliştirdim kendimi."

-Güler abla "Ne güzel yapmışsınız,aferin size ."

Kapı çaldığında heyecanlanmıştım.

"Geldiler."

-Bahar "Bak şuna ya sanki istemeye geldiler ,heyecanlandı."

"Dalga geçmeyin benimle."

Kapıyı açtığımda karşımda kalabalık bir  grup duruyordu sırayla içeri giriyor selamlaşıyorduk en son Mücahit girdiğinde sarılıp selamlaştık.

"Hoşgeldin."

"Hoşbulduk ,bak tatlı aldım."

Elinde duran poşeti aldım.

"Teşekkür ederim,geç."

İçeri girdiğimizde iftara kadar konuşmaya başlamıştık,Feyzullah aralarında en küçük olduğu için pide almaya onu göndermişlerdi, vakit yaklaştığında kızlarla masayı kurduk. Hepimiz masaya geçtiğimde biraz sıkışmak zorunda kalmıştık ama sığmıştık ezan okunmaya başladığında dua edip yemeğe başladık. Yemek faslı bitince içeride tatlıları ve çayları hazırlayıp içeri dağıttık  yerime oturdum,ev kalabalık olduğu için her yerde birileri konuşuyordu bende gülümseyerek çoğu konuşmaya katılmaya çalışıyordum,hayatım boyunca böyle kalabalık ortamlara fazla girmemiştim annem babam ve ben çoğu zaman  birlikte vakit geçiriyorduk ,akraba desen o zamanda bile  hayırları yoktu,yetimhanede ise odada sadece benimle beraber sekiz kişiydik. Mücahit'e baktığımda Fethi'nin anlattığı bir şeye gülüyordu onun gülmesine gülümseyip bende onların konuşmasına katıldım.

***

Akşam hastaneden eve döndükten sonra Mücahit'i  aradım.

"Alo."

"Mücahit , ne yapıyorsun?"

"İftara davetliyiz ekipçe oraya gidiyoruz."

"Anladım, nereye davetlisiniz?"

"Burada yakın muhtar çağırdı dışarıda insanlarla beraber iftarı açacağız."

"Tamam o zaman bende kendime bir şeyler hazırlayayım size iyi eğlenceler."

"Sağol güzelim , görüşürüz."

"Görüşürüz." Diye telefonu kapattım, güzelim  mi dedi  o kıkırdayıp mutfağa geçtim.

***

Televizyon izlerken son dakika haberi verdiler ,ayağa kalkmıştım  Karabayır'da canlı bomba patladığını duyunca hemen Mücahit'i aradım.

"Mücahit,canlı bomba patlamış."

"Evet, burada oldu."

"Ne,iyi misiniz birisine bir şey oldu mu?"

"Kurtdereli canlı bombanın üstüne atladı engellemek için ama başaramadı."

Ağlamaya başlamıştı, koltuğa oturmuştum bende ağlamaya başlamıştım.

"Başımız sağ olsun."

"Vatan sağ olsun."

***

Cenaze içi Alay Komutanlığına gelmiştik Ahmet Kartal abi'nin eşi ve oğluna destek oluyorduk. İlk defa şehit cenazesine katılıyordum hem acı hemde ne gururlu bir andı.  Şanlı Türk bayrağına sarılı tabut geldiğinde oğlu baba deyip koştu  babasına resmini sevdiğinde  kötü olmuştum ağlamamı zor tutuyordum.

Oradan gittiğimizde Mücahit'le konuşma fırsatım olmamıştı,hastaneye gitmiştim oradaki işlerimi yapmış akşam eve gelmiştim  kapıda Mücahit duruyordu şaşırmıştım.

"Mücahit?"

"Deniz,konuşabilir miyiz biraz?"

"Tabi ,gir içeri."

Kapıyı açıp içeri girmesi için çekildim içeri girdikten sonra bende girip kapıyı kapatıp salona geçtik yan yana oturup konuşmasını bekledim ama ilk ben konuştum.

"Ben çok üzgünüm."

"Bende,biz o Çolak denen herifin peşine düşeceğiz bulana kadar gelmeyeceğiz. Haber alamazsan korkma diye."

"Gidin o şerefsizi bulun, asla korkmam Mücahit. Bulanan kadar da gelmek yok ama."

"Bulana kadar gelmek yok. Ben iyi ki senin gibi bir kadın tanımışım ne şanslıyım."

"Asıl ben şanslıyım senin gibi bir yiğitle tanıştığım için."

Mücahit'in gözlerinden bir damla aktığında parmağımla yaşı sildim.

"Ağlama yada ağla ,sadece benim yanımda."

Ağlamaya başladığında kafasını boynuma gömdü bende  kollarımı onun beline doladım, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladığın bende ağlamaya başlamıştım bir yandan da elimi saçlarına götürmüş okşuyordum.Ağlaması durduğunda koltuğa yaslanmış eliyle göz yaşlarımı silmiş kendine çekip sarılmıştı göğsüne doğru yatıp beline sarıldım ne kadar kaldık bilmiyorum ama hava kapkaranlık olmuş karanlıkta oturmaya devam etmiştik taaki karnım gururdayana kadar ikimizde hüzünlü halimizden çıkmış gülmüştük.

"Birileri açıkmış."

"Evet,hazırlıyorum beraber yeriz."

"Olur."

Yemek hazırlamak için kalkmış ilk ışıkları yakmıştım mutfağa gidip hızlı bir şeyler hazırladım,yemek yedikten sonra biraz daha konuşmuş kahve içmiştik şimdi de veda vaktiydi.

"Gidiyorsun ha."

"Evet."

"Seni özleyeceğim."

"Bende, fırsatını bulursam aramaya çalışırım."

"Beni merak etme sen sadece Çolak denen herifi bulmaya bak,ben buralarda olacağım zaten."

Elleriyle yanaklarımı tutmuş alnımdan öpmüştü , el sallayıp merdivenlerden inmesini izledim.

•••

DOKTOR HANIM(SÖZ)Where stories live. Discover now