Bahtsız Sokak İtleri IV

462 46 269
                                    

"Ha siktir ya."

Cemrehan spor salonundaki tavla tahtalarına bakarken yutkundu.

Çünkü bizim yangın yürekli kızılımız tavla oynamayı zerre bilmiyor.

  Tavla ne arar la Fransa'da?

  O replik böyle değildi sanki de neyse-

"Seni zavallı elit çocuk." Doruk ise gerine gerine tavuk gibi kabardıkça kabardı ve bir tavla tahtasını eline aldı. "Nasıl yapıyoruz bu eleme işini şimdi?"

"Ayaz hocayı bekliyoruz, o anlatacakmış." Kenan yanındaki Yasemin'le bir köşeye oturmuş, Yasemin'in bir soruyu çözmesine yardım ederken Doruk'u da yanıtlamıştı.

Adam tek başına her yere yetiyor.

Boşuna Kenan'ı savunmuyorum ben amk.

Team Kenan.

Ha bu arada Cemrehan'ın biricik emosu da tavla hakkında hiçbir bilgiye sahip değil, Cemrehan'la kıyıda köşede Miraç'tan bir şeyler öğrenmeye çalışıyorlar ama işe bakın Miraç'ın öğretme yetileri EBA TV ile aynı.

Kısaca bir boka yaramıyor.

Rüzgar yavrum da özene özene şevkle tavla tahtasına sarılan Doruk'u izliyor.

"Miraç vur şuna bir tane."

Miraç mutlu.

Çünkü ilk kez dayak yiyen kendisi değil.

Yıllardır içinde kalmış çocuğun herhalde bir geçirdi Rüzgar yerde iki seksen yatıyor şu an.

"Vur dedim öldür demedim am yarması." Cemrehan gözlerini devirip Rüzgar'ın yakasını tuttu, kenara çekip Doruk'a neden öyle aşık aşık bakmaması gerektiğini iki saat anlattı.

Özetini isterseniz; racona ters.

Çünkü her ne kadar araları daha iyi olsa da Doruk adını bir kere ha(y)ine taşıdı, daha da temize çekemez.

Namus, töre bunlar hep.

  Hayin lafı da bana birini hatırlattı... Hehe.

   Her neyse ben size birazdan çocukların yanına gelecek olan hocayı kısaca bir anlatayım.

   Not defterlerinizi almadıysanız aşk olsun.

   Siz daha durun amk o kadar çok kişiyi not almanız gerekecek ki.

   Bunlar iyi günleriniz.

   Za.

   Ayaz Serhat;

   Onur hoca yan çar, Külyutmaz Ayaz, yürüyen beyin ve orospu çocuğu şeklinde anılır. Sonuncusu Doruk yüzünden, Onur'u kıskanıyor da. Kendisi matematik öğretmeni ancak bir matematik öğretmeni nasıl olabilirse Ayaz hoca onun tam tersi. Okulun son günleri ders işlemek yerine çocukları bahçeye salan matematikçiler vardır ya, heh işte Ayaz hoca karne almaya gelen çocuğa sınav bile yapabilir. Yapmadığı şey değil. Rahat rahat giyinmek gibi bir lüksü varken kahverengi takım elbisesi üstünden eksik olmaz. Öğrenciler aynı takımdan yedi taneye sahip olduğunu ve haftanın her günü bir diğerini giydiğine inanıyor.

   "Ya kızmayın da bir şey diyeceğim," Jan sıkıntılı bir sesle konuşunca tavla zarı yutarak ölüp ölemeyeceğini Kenan'a soran Doruk dışında herkes ilgisini ona yöneltti. "Konuyu açınca çoğunuz sırra kadem basıyorsunuz ama biz şu proje ödevi işini ne yapacağız?"

   "Önce bilgi toplamak konusunda anlaşmamış mıydık?" Yasemin tek kaşını kaldırdı.

   "Ya öyle de kimse bilgi toplayıp toplamadığını bile söylemiyor."

BSD One Shots Where stories live. Discover now