21

8.5K 775 945
                                    

pov felix

hyunjin'in attığı konuma gidiyordum.
üstümde salaş desensiz satene benzer bir gömlek, altımda da krem rengi şort vardı.

saat 7'ye varmak üzereydi. içinde bulunduğum taxi durunca söylediğim konuma geldiğini anlamış, yol parasını ödeyerek inmiştim.

sahilin kenarında birkaç grup vardı, karanlık olduğundan hyunjin'i görememiş, yada yüzünü seçememiştim.

ışıklı alanlardan birinde bana el sallayan birini görünce biraz yaklaşmış ve hyunjin olduğunu anlamıştım. yanında altı-yedi kişi vardı, içlerinden çoğunu tanımadığıma emindim.

bulunduğu yere doğru ilerlerken o da bana 'gel' işareti yapmaya devam ediyordu.

"selam," biraz sessizce konuştuğumda hyunjin de benim tam aksime neşeli yüksek sesiyle beni arkadaşlarına tanıtmaya başlamıştı.

"bu felix, ve bunlar da.." arkadaşlarına dönüp sırayla isimlerini saymaya başlamıştı. "chan, minho, changbin, chaeryeong.. jeongin.. ve shuhua." içlerinden sadece chan ve jeongin'i biliyordum. bir de shuhua.

shuhua'nın hyunjin ile arkadaş olduğundan da haberim yoktu, zaten olmaması normal.

"ha bir de, sana noona var, onu bilirsin. içecek almaya gitmişti." konuşmasını bitirdiğinde ona gülümseyerek öylece kalmaya devam ettim, ayakta.

bunu fark edince de armut koltuklardan birine de benim geçmemi istemişti.

oturup öylece bakındım, minho chan ve chaeryeong arasında hararetli bir sohbet dönüyordu. jeongin telefonuyla ilgileniyordu, hyunjin ise.. sanırım sana noona için yardıma gitmişti. shuhua da hemen yanımda öylece oturuyordu.

fazla sessiz kalmıştım, bunu fark etmiş olacak ki bana dönmüş ve konuşmaya başlamıştı.

"ne haber felix?" ince ses tonuyla bakışlarımı ona çevirdim. uzun siyah saçları bu sefer kıvırcıktı.

"hyunjinler ile arkadaş olduğunu bilmiyordum."

"aslında hepsiyle değil, jeongin ile arkadaşım. derslerinde ona yardım ediyorum, o yüzden davet edildim diyebilirim"

dudaklarımı çizgi haline getirip kafamı aşağı yukarı salladım. "anladım."

"ee, tüm akşam böyle oturacak mısın?"

elimi boynuma götürüp biraz orada tuttum, "ben de birkaç kişi haricinde pek kimseyi tanımıyorum, hyunjin de ortalıklarda yok. o yüzden."

cümlemin üzerine sana noona ile gülüşerek yanımıza gelmişti bile.

"alkol içmeyen var mı?"

sana'nın sorusuyla jeongin kendini göstermişti, onun ardından ben konuştum. "ben de içmeyeceğim."

"niye?" shuhua'nın sorusuyla ona döndüm, hyunjin de ona bakıyordu.

"havamda değilim." cevabımdan sonra bir süre ona bakmış, daha sonra önüme dönmüştüm.

böyle ortamlara yakın arkadaşlarım dışında, jisung ve seungmin'den bahsediyorum, girmezdim. ve nedensizce rahatsız hissediyordum, üstüne sürekli soru sorulması beni geriyordu.

"pekâlâ, bu alkolsüz." sana'nın bana uzattığı bardağı alıp teşekkür etmiştim.

jeongin telefonunu bırakıp sohbetlerine katılıyordu, shuhua da arada katıldığını söyleyen şeyler diyordu. sohbete katılmayan tek kişiydim, dinliyordum sadece.

"yah, felix de çok güzel resim çiziyor biliyor musunuz?" shuhua'nın sesiyle bakışlarımı boş bardağımdan çekip onlara döndüm.

"gerçekten mi?" chan'ın sesiyle gülümsedim. "amatör birkaç şey sadece." dememle shuhua kolumu dürtmüştü.

flortHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin