21.Bölüm

57.3K 1.9K 1.7K
                                    












Yüreğinden sevdiğin insan;
Sana ev değil, memleket olur...





Biliyordum demeyi sevmese de içindeki sıkıntının sebebini biliyordu işte Mirhan, ondandır ki zerre tereddüt etmemiş, karısı ve amca kızının böyle bir şey yapacaklarını tahmin etmişti. Şimdi asıl mesele şuydu ki; onca korumaya rağmen evden çıkmayı nasıl başarmışlardı? Çenesini bastırarak sıvazlarken ceketini aldığı gibi kapıya doğru yöneldi.

"Bana bak Hüseyin, sakın peşlerini bırakma, şimdi konum at bana hemen!" diyerek sert sesiyle gürledi adamına. Anında telefonuna gelen konuma bakarken adımları çoktan asansörü bulmuş, ardından gelenleri bile görmemişti. Asansörün kapısı kapanacağı vakit Mirza ile Murat da yalnızca son cümlesini duymuşlar fakat ne olduğunu anlamamışlardı hâlâ.

"Hayırdır bra, neler oluyor?" diyen Mirza, meraklı gözlerle sorguladı. Telefonuna gelen konumla Karahan konağına gidiyor olduklarını anladılar. Asansör direkt eksi zemine inip otopark katında durduğunda yine aynı hızla fırladı kapısından, ardından gelenlerin sözlerini duymazdan gelirken Mirza'ya da küçük bir uyarı çekti.

"Adamlara söyleyin Karahan konağının etrafına geçsinler." İşaret parmağını kuzeninin üzerine tuttu. "Ha bir de özellikle seni uyarıyorum! Bu olanlardan şimdilik aileden birilerine söyleme. Sessiz sedasız duyulmadan halledeceğiz."

Berfan ile Dila'nın Karahan konağına gittiklerini anlamışlardı artık. Ağzına hayali bir fermuar çekerken kuzeninin ateş atan gözlerinden de korkmadı değildi hani Mirza.

"Nasıl istersen bra, söylemem kimseye." diyerek hemen Mirhan'ın emrini yerine getirerek, adamları Karahan konağına yönlendirdi. Onlar kendi arabalarına geçene kadar Arslanoğlu çoktan gaza kökleyip çıkmıştı otoparktan. Ee nihayetinde karısı hamileydi ve bu konu duyulursa ufak değil, büyük bir olay çıkar yine olan onlara olurdu.

Nitekim aptal karısı bunu anlamıyordu işte. Burnunun dikine dikine giderek onu sinir edip başlarına bela açmayı her hâliyle başarıyordu.

Yüzündeki kaslar sinirden kasılırken arabayı nasıl hızlı kullandığının bile bilincinde değildi şu an. Tek derdi, sorunsuz bir şekilde karısı ile amca kızını alıp eve dönmekti.

Ahh Dila! Aklını her zonklattığında ayağının altındaki pedala bilmeden daha çok baskı uyguluyordu...

Sonu olacaktı bu kadın.

Neyse ki yarım saatlik yolu on üç dakikada gelerek varmıştı Karahanların konağına. Kendilerine ait olan arabaları görünce başını tekletti sağa doğru. Niye habersiz gidelerdi, niye tüm bu tantanaya mesuliyet verirlerdi? Hızını azaltmadan konağın tahta kapısının önüne geldiği gibi ani fren yaparak lastiklerin çıkardığı sesle etrafı inletmişti. Gözleri, hemen karşısında duran arabada başını direksiyona dayamış duran ve o sesle aniden kaldıran eski dostuna değdi. Mirhan son derece sinirliyken, Yusuf Karahan'ın onun aksine yüzündeki ifade, çektiği acıyı yansıtıyordu. Aynı anda arabalarından indiler. Karahan, eski dostuna doğru ilerledi.

"Sakin ol Mirhan..." demiş, üzerine tutulan işaret parmağı sözünün devamını getirtmemişti.

"Ailemi bir içeriden çıkarayım, seninle sonra hesaplaşacağız Karahan." Adama ardını dönerek konağın tahta kapısına sert bir tekme vurup tabiri caizse kırarcasına açtı.

🖤♾️



Evden nasıl çıkmışlardı, korumaları nasıl atlatmışlardı şu an kendileri de bilmiyordu ama bildikleri tek şey zorlandıklarıydı. Hele bir de Berra ile...

MECRUH (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin